İKTİDAR HÜKÜMETİNİN
YAPMADIĞINI LONDRA’DA YAŞAYAN HUKUKÇU BİR TÜRK YAPTI; Yunanistan’ın işgal
ettiği Türkiye’ye ait Ege adalarının tahliyesi için BM’e HUKUK YOLLARINI
KULLANARAK BAŞVURDU
Ege’de Yunan oyununu bozan Türk! Yunanistan'a adaların tahliyesi için “Nota” verdi! İngiltere’de yaşayan Türk
hukukçu Kemal Gürpınar, Ege Denizi ve adalarda “Yunan oyunu”nu bozmak
amacıyla Yunanistan'a adaları tahliye etmesi için nota verdi!
İngiltere’de yaşayan Kemal Gürpınar, Yunanistan'a adaları terk etmesi için nota verdi. Yunanistan'ın Türkiye’ye ait
işgal ettiği Ege adalarındaki gayri meşru varlığını sözde “Olumsuz Sahiplenme”
(adverse possession) kuralını işleterek sahiplenme oyununu; Londra’da yaşayan
Kemal Gürpınar bozdu. Londra’da kurulu bulunan “Kemal Howard Gurpınar &
Co” adlı uluslararası ara buluculuk kurumu ile hukuki alanda faaliyet gösteren
Gürpınar, Yunanistan tarafından haksız ve hukuksuz olarak işgal edilen
adaların derhal Türkiye Cumhuriyeti Devletine terk edilmesi gerektiğini
belirtti.
BU NOTA İLE YUNANLILARIN “OLUMSUZ
SAHİPLENME” OYUNU DA BOZULDU
Gürpınar, Yunanistan'a “Nota”
vermesinin nedeni ise şöyle açıklıyor; “’Birleşmiş Milletler Antlaşması’ BM
Teşkilatına uluslararası anlaşmazlıklara hakemlik ve hukuki antlaşmalar
(Madde 33) çerçevesinde barışçıl çözümler bulma ve uluslararası hukukun
gelişimini ve tedvinini destekleme (Madde 13) görevi vermiştir. Yıllar
boyunca, Birleşmiş Milletler 500’den fazla çok taraflı anlaşmanın ortaya
çıkmasını sağlamıştır.
Söz konusu anlaşmalar ülkeler arasında
geniş ortak yaklaşıma işaret etmekte ve anlaşmaları ihlal eden ülkelere yasal
kısıtlamalar getirebilmektedir. Yunanistan'ın Türkiye Cumhuriyeti devleti ve
Türk milletine ait adaları oldu bittiyle işgal ederek bir tür “adverse
possession”la “olumsuz sahiplenme” teşebbüsü, Birleşmiş Milletler’in görev
alanına girmektedir. Benim verdiğim nota, Yunanlıların ‘olumsuz sahiplenme’
de 12 yıl süresini de hukuki olarak bozmuştur.” “Olumsuz Sahiplenme”deki
herhangi bir mülkiyetin, 12 yıl dolduktan sonra herhangi bir şekilde karşı
çıkılmadığı takdirde sahiplenenin lehine sonuçlandığı biliniyor.
“NOTA” SADECE YUNANİSTAN SAVUNMA
BAKANLIĞINA DEĞİL,
BM VE AVRUPA PARLAMENTOSU’NA DA İLETİLDİ…
Neden böyle yaptığını ise Gürpınar
şöyle açıkladı: “Ben Notayı sadece Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine
vermedim. Avrupa Birliği Parlamentosu Başkanlığın ve Yunanistan Savunma
Bakanlığına da verdim. Amacım ‘3. Dünya Savaşı’nın önüne geçmektir. Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterliği ile Avrupa Birliği Parlamentosu Başkanlığı’ndan
3. Dünya savaşının önlenmesini istedim. Ancak Yunanistan Savunma Bakanlığı’na
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletine ait işgal ettiği adaları bir an
önce boşaltmasını, bu adalardaki asker ve sivilleri tahliye istemesini
istedim.”
EGE DENİZİNDE YUNANİSTAN’IN İŞGAL
ETTİĞİ 18 ADA…
Türkiye ve Yunanistan arasındaki deniz
sınırının henüz bir anlaşmayla belirlenmemiş olmasına rağmen Yunanistan'ın Ege Denizi’nde bulunan 18 adayı uluslararası anlaşmalara aykırı olarak işgal
ettiğine ve askeri tahkimatta bulunduğuna işaret eden Gürpınar, Yunanistan'ın işgal ettiği 17 adayı ise şöyle sıraladı:
“Koyun, Hurşit, Formoz, Eşek,
Nergizcik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos,
Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi, Koufonisi, Venedik kayalıkları”.
Ege Denizi’nde Yunanistan tarafından
işgal edilen 18’inci ada, Marathi
Adası’nın, 1933’te Türk
Hükümetince Milletler Cemiyeti’ne başvuruda bulunularak “Türk Adası” olarak
ve ismen tescil ettirildiğinin de ortaya çıkmış olduğunu belirten Gürpınar,
bu konuda şunları kaydetti:
“Oysa şu anda, hem Türkiye hem de
Yunanistan karasularının Ege Denizi’ndeki genişliği 6 deniz milidir.
Türkiye’nin ve Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki sahillerinin coğrafi konumu
birbiri ile yan yana ve aynı zamanda karşı karşıyadır, bu da bir
sınırlandırmayı gerekli kılmaktadır. Deniz alanlarının kesiştiği ya da bir
noktada birleştiği yerlerdeki yakın ya da karşıt konumlar arasında bulunan
deniz alanları sınırlarının anlaşmayla belirlenmesi gerekliliği uluslararası
hukukun temel bir kuralıdır.”
YUNANİSTAN ULUSLARARASI ANLAŞMALARI YOK
SAYDI…
“Yunanistan'ın sebep olduğu Ege
sorunlarının başında 1923 Lozan Antlaşması, 1947 Paris Antlaşması ve konuya
ilişkin diğer uluslararası belgeler çerçevesinde Doğu Ege Adaları’nın
silahsızlandırılmış statüsü gelmektedir” diyen Gürpınar, “Yunanistan bu
anlaşmaları hiçe sayarak işgal ettiği adaları silahlandırmaktadır” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu‘nun Türkiye ile Yunanistan arasında Ege’de
birbirleriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunduğunu vurgulamış olduğuna da
dikkat çeken Gürpınar, Bakan Çavuşoğlu’nun söylediklerini de “Ege’de bazı
adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile
Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz
sınırlarının bulunmaması da bu sorunlar arasında yer almaktadır” diye
hatırlattı.
YUNANİSTAN KARASULARININ 12 MİL’E
ÇIKARILMASI MESELESİ…
EGE’DE KITA SAHANLIĞI SINIRLARI HENÜZ BELİRLENMEDİ…
Yıllardır Türkiye’nin çeşitli karşı
çıkışlarına rağmen sürdürülen Yunanistan Karasularının 12 deniz miline
çıkarılması tartışmasına da değinen Gürpınar, bunun sonucunda Ege
Denizi’ndeki çıkar dengelerinin de Türkiye aleyhine orantısız bir şekilde
değişeceğini vurguladı. Gürpınar bu konuda şunları ifade etti: “Şu anda,
sahip olduğu birçok ada sebebiyle, Yunanistan’ın karasuları Ege Denizi’nin
yüzde 40’ını oluşturmaktadır.
Karasularının 12 deniz miline
çıkarılması durumunda bu oran yüzde 70’e yükselmektedir. Bu durumda açık
deniz büyüklüğü yüzde 51’den yüzde 19’a düşerken, Türkiye’nin karasuları da
Ege Denizi’nin yüzde 10’undan daha az kalmaktadır. Ege’de Türkiye ve
Yunanistan’a ait kıta sahanlığının sınırları henüz belirlenmemiştir. Şu anda
ne Türkiye ne de Yunanistan Ege’de 6 deniz mili mesafesindeki karasularının
ötesinde, sınırlandırılmış bir deniz yetki alanına sahip değildir.
Dışişleri Kaynaklarının belirtiğine
göre Ege’ye ilişkin bir başka temel sorun, bazı coğrafi formasyonların yasal
statüsüne ilişkindir. Ege sorunlarının dördüncüsü, Yunanistan’ın uluslararası
hukuka aykırı olarak ulusal hava sahasının 10 deniz mili genişliğinde
olduğunu iddia etmesi ve Uçuş Bilgi Bölgesi (FIR) sorumluluğunu istismar
etmesidir. Ege sorunlarının beşinci kategorisi Arama Kurtarma (SAR)
Faaliyetleriyle ilgilidir. Türkiye tüm sorunların bir bütün olarak ele
alınması gerektiğine inanmaktadır ve Ege sorunlarının Uluslararası Hukuka
uygun olarak barışçıl yöntemlerle çözülmesi için çalışmaktadır.”
BİR SONRAKİ AŞAMA ULUSLARARASI TAHKİM
MAHKEMESİ…
Bir sonraki aşamada konuyu Londra
Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne (LCIA) taşıyacağını belirten Gürpınar; bu
mahkemenin herhangi bir yaptırımının olup olmayacağı şeklindeki soruyu ise
Yunanistan ve Türkiye’nin de bağlı olduğu anlaşma ile bu mahkemenin
kararlarının uygulandığını belirterek, LCIA’nın, milletlerarası bir tahkim
kurumu olduğunun altını çizdi. Kendisinin kamuoyunda Turancı Lider olarak
tanındığını belirten Kemal Gürpınar, amaçlarının Türk Hükümeti ve devlet
politikaları dahilinde kan dökülmeden adaların Yunanistan işgalinden
kurtarmak olduğunu söylüyor.
KEMAL GÜRPINAR KİMDİR
1944 Kıbrıs doğumlu Avustralya
vatandaşı. Kamuoyunda “Turancı lider” olarak biliniyor. Uzun yıllar
Avustralya’da hakimlik yapan Gürpınar’ın halen Londra’da hukuk bürosu var.
Birçok ülke adına uluslararası arabuluculuk statüsüne sahip ve bu konumunun
uluslararası kurumlarca tanınırlığı var. Gürpınar Avustralya’da yaşadığı
dönemde Avustralya Türk toplumunun ve diğer Türk soylu toplumların
başkanlığını yapmış. Uluslararası hukuk uzmanı. İşte bu Kemal Gürpınar
Yunanistan’a adaları tahliye etmesi için nota verdi.
|
||||||
|
Kaynak:
Turkish Forum - E Turkiyeyiz Biz]
İKTİDAR HÜKÜMETİNİN YAPMADIĞINI LONDRA’DA YAŞAYAN HUKUKÇU BİR TÜRK YAPTI;
Yunanistan’ın işgal ettiği Türkiye’ye ait Ege adalarının tahliyesi için BM’e
HUKUK YOLLARINI KULLANARAK BAŞVURDU