29 Ocak 2016 Cuma

Karaborsacı ve fırsatçı Gazprom Türk şirketlerine doğalgaz indirimini durdurdu

Gazprom'dan 'özel' indirime iptal
Gazprom Türk şirketlerine doğalgaz indirimini durdurdu
Rus enerji devi Gazprom, Türkiye'de özel sektörde bulunan doğalgaz şirketlerine uyguladığı indirime son verme kararı aldı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yıllık 10 milyar metreküplük gaz ithalatı yapan özel sektördeki 6 şirket, 1 Ocak 2015'ten bu yana uygulanan yüzde 10,25'lik indirimden daha fazla faydalanamayacak.
Gazprom ile özel şirket yetkililerinin geçen haftalarda bir araya geldiğini ve bu kararın verildiğini belirten yetkililer, iki ülke arasındaki krizin sona ermesiyle indirimin tekrar gündeme gelebileceğini ifade ettiler. Özel sektör tedarikçileri Bosphorus Gaz, Enerco Enerji, Batı Hattı, Kibar Enerji, Avrasya Gaz ve Shell Enerji Rusya ile 2013’te yapılan anlaşma doğrultusunda yıllık 10 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Geriye kalan miktar da spot LNG olarak Ege Gaz şirketi ve boru hatlarından BOTAŞ tarafından satın alınıyor.
Türkiye'de 2014 yılında toplam doğalgaz tüketimi 48 milyar metreküp civarında gerçekleşti. Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR) geçen yıl için 51 milyar metreküp öngörülen toplam doğalgaz tüketimi tahminini 47,8 milyar metreküpe revize etmişti.
KARAR SEKTÖRÜ NASIL ETKİLER?
Sektör kaynaklarına göre Gazprom’un yüzde 10.25’lik indirimi sürdürmeme kararının üç nedeni olabilir: Türkiye ile yaşanan gerilim. BOTAŞ’tan sonra özel sektörün de tahkime gitme ihtimali. Petrol fiyatlarının, dolayısıyla gaz fiyatlarının düşmesi. Kaynaklara göre özel sektör açısından fiyat yönüyle sorun yaratabilecek bu karar tüketiciyi doğrudan etkilemeyecek. Kaynaklar, Gazprom’un ithalatçı şirketlerde ortaklık yapısı konusundaki değişiklik talebine ilişkin de “Gazprom’un, siyasi bağlantısı olduğunu düşündüğü bazı grupların gaz ithalat şirketlerinin dışında tutulmasını istediği yönünde duyumlar geliyor” diye konuştu.
6 ŞİRKET-10 MİLYAR METREKÜP
Bosphorus Gaz, Enerco Enerji, Batı Hattı, Kibar Enerji, Avrasya Gaz ve Shell Enerji, Rusya’dan yapılan anlaşma doğrultusunda yıllık 10 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Şirketler, ithalat için Batı Hattı olarak bilinen gaz boru hattını kullanıyor.
PETROLZEDE ÜLKELER IMF'NİN KAPISINI ÇALMAYA BAŞLADI
Dibe vuran petrol fiyatları nedeniyle bütçe sorunu yaşamaya başlayan ihracatçı ülkeler Uluslar arası Para Fonu’ndan (IMF) yardım istemeye başladı. Fonun kapısını ilk çalan Azerbaycan oldu. IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, 4 milyar dolarlık acil yardım fonuna ilişkin görüşmek üzere Azerbaycan’a gitti. İhracatının yüzde 95’i petrol ve doğalgazdan oluşan Azerbaycan’da enerji fiyatları sebebiyle kur krizi yaşanmış, ülkenin para birimi manat yüzde 35 değer kaybetmişti. (29 Ocak 2016 Cuma-UlusalAjans)

22 Ocak 2016 Cuma

ATAA; (ABD) & KALICI BARIŞ İÇİN... "PKK TERÖRÜNÜ ŞİDDETLE KINIYORUZ!"




1526 18th Street,  NW, Washington, DC 20036 | 202.483.9090 | 202.483.9092 fx |  www.ataa.org

Community Information Service
January 19, 2016 / No:883

PKK TERÖRÜNÜ ŞİDDETLE KINIYORUZ!
KALICI BARIŞ İÇİN...
 Batı ve doğu medeniyetleri arasında köprü vazifesi gören Türkiye, jeopolitik önemi dolayısı ile tarih boyunca, evrensel ve bölgesel güçlerin hedefi olmuŞtur. 

Durum böyleyken, 1128 Akademisyen 11 Ocak 2016 tarihinde talihsiz bir bildiri yayınlamıŞtır.  Bu bildiride, PKK terör örgütünün çözüm sürecinde kentlere yığdığı silahlar, Güneydoğu illerimizde teŞkilatlanması, barıŞ süreci devam ederken planladığı ve daha sonra iŞlediği cinayetler, altı ayı aŞkın süredir Güneydoğu il ve ilçelerimizde hayatı yaŞanmaz kılan baskıları, il ve ilçelerimizde okulları zorla kapatmaları, sağlık ve öğretim görevlilerini tehditle uzaklaŞtırma ve dolayısı ile sivil halkın hak ve özgürlüklerini kısıtlamaları, ve kazdığı hendekler, kurduğu barikatlar ve mayın düzenekleri, ile yaptığı asker-polis-sivil katliamı tamamen yok sayılmıŞtır.  Daha da vahimi, bu bildirinin, bugün Güneydoğu illerimizde yaŞanan talihsiz olayları, tek düŞüncesi vatandaŞlarımızı korumak olan Türkiye Cumhuriyeti güvenlik güçlerine yıkması ve onları suçlayarak, sokağa çıkma yasaklarını halka yapılan keyfi ve gereksiz bir iŞkence diye sunması, ve dünyayı kasten yanlıŞ bilgilendirmesidir.  Bu planlı bir saptırma ve sahteciliktir. Bugün Türkiye de katliam yapan, masum insanları öldüren ve hayati yaŞanmaz kılan PKK terörüdür. Bildiriyi imzalayanlar ellerinde delil varsa, askeri, polisi, devleti mahkemeye verebilirler. Çıkan mahkeme kararını beğenmezlerse, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taŞıyabilirler.

ATAA bu talihsiz bildiriyi imzalayan ve destekleyen kiŞilerin Türkiye Cumhuriyetinin bütünlüğüne, eŞitliğe ve demokratik hakların ve insanca yaŞamın Türkiye sınırları içerisinde devamına olan samimiyetine Şüpheyle bakmaktadır. Kendilerini akademisyen olarak adlandıran imzacılar Türkiye'nin bir bölümünde insanların hayatını baskı ve tehditle otuz yılı aŞkın süredir yaŞanmaz hale getiren bir terör örgütünün adını bu bildiriye koyamamıŞtır.

ATAA kurulduğu günden bu yana laik, demokratik ve bölünmez Türkiye Cumhuriyetini savunmaktadır. İmzacılar arasında Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne inanmayan, Türkiye'ye iyi hisler beslemeyen yabancıların yanı sıra,  PKK-dağ ve HDP-Şehir kadrolarına yakın duran akademisyenleri, "BarıŞ" adı altında aŞırı Kürt milliyetçiliğini körükleyenleri,  soykırım yalanını yayan özürcüleri,  Ermeni terörünü hoŞ gören ve hatta yok sayanları  ve okumadan imzaladığını söyleyenleri görüyoruz. Kalıcı barıŞistemekteler. Kalıcı barıŞ ancak PKK'nin silah bırakarak teslim olmasıyla mümkündür.
 
PKK silah bırakmak istemediğine göre, bölgede terörün kökü kazınıncaya kadar operasyonların sürmesinden baŞka bir alternatif yoktur. PKK terörü bittiği zaman bölge halkı huzura kavuŞacaktır.   Yapılacak tek Şey PKK terörüne karŞı yurt dıŞında ve yurt içinde hep birlikte karŞı durmaktır.

KiŞi temel hak ve hürriyetleri, fikirlerin serbestçe ifadesi ve gösteri hakları Türkiye gibi demokratik bir ülkenin temel prensiplerinden biridir. Şiddete baŞvurmadan görüŞlerini açıklayan insanların hırpalanmaması gerekir. Ancak bu haklar dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde terörü savunmak için kullanılamaz.

Daha iyi bir Türkiye için ve barıŞ için, PKK terörünü Şiddetle kınıyoruz.
Doç. Dr. Mehmet Toy
ATAA BaŞkanı


DÜŞÜNCELERİMİZİ PAYLAŞAN HERKESİ 
BU BİLDİRİYİ İMZALAMAYA ÇAĞIRIYORUZ!

İMZA KAMPANYASI

***

ATAA, representing over 60 local chapters and 500,000 Turkish Americans throughout the United States, serves locally and in Washington DC to empower the Turkish American community through civic engagement, and to support strong US-Turkish relations through education and advocacy.  Established in 1979, ATAA is the largest, democratically elected Turkish American membership organization in the United States.  As a non-faith based organization, ATAA is open to people of diverse backgrounds.  The ATAA is a 501(c)(3) non-profit organization formed under the laws of the District of Columbia. To learn more about ATAA, please visit www.ataa.org



© Entire contents copyright 2016 by the Assembly of Turkish American Associations. All rights reserved. 
 
This article may be reprinted without the permission of ATAA and free of charge under the conditions that the entirety of the article is printed without alteration to text, art or graphics,  the title of the reprinted or republished version attributes the article to ATAA, and the ATAA website link http://www.ataa.org is  included in the reprinted or republished version.





Assembly of Turkish American Associations, 1526 18th St. NW, Washington, DC 20036

Sent by assembly@ataa.org in collaboration with
Constant Contact

MÜJDELER OLSUN!.. İnterneti ucuzlatacak olan uydu "TÜRKSAT4B" teslim alındı

İnterneti ucuzlatacak uydu teslim alındı...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım "Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden 16 Ekim'de başarılı bir şekilde uzaya gönderilen Türksat 4B uydusu, Türksat AŞ'ye yörüngede teslim edildi. Uydu sayesinde daha uygun maliyetle uydudan yüksek hızlı internet erişimi sağlanacak" dedi. (AA)
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden 16 Ekim'de gönderilen TÜRKSAT 4B uydusunun Türksat AŞ'ye yörüngede teslim edildiğini söyledi.
Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden 16 Ekim'de gönderilen Türksat 4B uydusunun 50 derece doğu boylamındaki nihai yörüngesine 24 Ekim'de yerleştiğini anımsattı.
Test süreci tamamlanan uydunun Türksat AŞ'ye yörüngede teslim edildiğini, uydunun, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ile Türk Cumhuriyetlerini kapsayan bölgede iletişim ve geniş bant hizmetleri vereceğini dile getiren Yıldırım, "Tam kapasite hizmet vermeye başlayan uydu sayesinde, uydudan daha uygun maliyetle yüksek hızlı internet erişimi sağlanacak. Özellikle zor coğrafi şartlar nedeniyle karasal altyapının götürülmesinde zorlanılan bölgelere hızlı ve genişbant interneti uydu üzerinden verilecek" diye konuştu.
Türksat’ın ilk yüksek hızlı uydusu Türksat 4B'nin, Ka-Bant spot kapsama alanlarında, toplam 1800 MHz’lik bant genişliği ile 3 Gbps veri haberleşme kapasite artışı sağlayacağını dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Böylece karasal altyapının olmadığı yerlerde daha ekonomik ve yüksek hızlı internet ve veri haberleşme hizmeti sağlanmış olacak. Halihazırda 5 bini aşkın sayıda terminalden VSAT (küçük çaplı uydu antenleriyle uydu üzerinden veri haberleşmesi) hizmeti sunulmaktayken Türksat 4B uydusunun sağladığı kapasite sayesinde ilave 20 bin VSAT terminaline daha 10 Mbps uplink, 50Mbps hızlarına kadar hizmet verilebilecek. Türksat 4B uydusu üzerindeki Ku-Bant frekans bandında 18 adet aktarıcı toplam 792 MHz’lik haberleşme kapasitesi bulunuyor."
Türksat 4B uydusunun TSK’nın askeri haberleşme ihtiyaçları için kullanılacağını belirten Yıldırım, uydunun ilk yayının, dünyada ilk kez yapılan 4K çözünürlüğündeki telekonferans yayını ile 11-12 Aralık 2015'te "Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri" etkinliğinde, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü, Körfez Geçiş Köprüsü ve TAI Uydu Test Merkezi'nden gerçekleştirildiğini kaydetti.

15 Ocak 2016 Cuma

Rusya, Türkiye'ye yaptırımları gevşetecek!..

Putin Zorda!.. 
Rusya, Türkiye'ye yaptırımları gevşetecek...
Rusya hükümeti, Türkiye'de iş dünyasına uyguladığı yaptırımları gevşetmek için harekete geçti.
Rusya, Türkiye'ye yaptırımları gevşetecek
"Yeniden düzenleme" kararında sebze ve meyve ithalindeki yasağın yarattığı enflasyonist baskı ile inşaat sektöründeki sıkıntıların etkili olduğu belirtiliyor. Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, Türk şirketlerinin bazı şartlarda yaptırımlardan muaf tutulması için gerekli kuralların ve istisnaların belirlenmesi için kararname tasarısı hazırladı. Tasarı, sahipleri Türkiye vatandaşı olan veya Türkiye vatandaşları tarafından kontrol edilen şirketler ile bazı Türk mallarının yaptırımlara dahil edilmemesine imkan verecek kuralların belirlenmesini öngörüyor.
Bu konuda talepleri, hükümetin oluşturduğu komisyonlar inceleyecek.
Eğer Rus şirketleri yaptırımlardan etkilenen alanlarda Türk şirketlerin ya da mallarının yerini dolduramazsa ya da bu çok daha pahalıya mal olursa veya bu durum tüketicilerin giderlerinde artışa neden olursa istisna getirilecek. İlk akla gelen, sebze meyve yasağında gevşeme olması.,
'Bazı şirketler, yaptırımlardan muaf olmak istedi'
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, Sberbank ve diğer bazı şirketlerin, Türkiye'ye karşı uygulanan yaptırımlardan muaf tutulmaları talebiyle başvuruda bulunduklarını bildirdi.
Vedomosti gazetesine konuşan bir hükümet yetkilisi de, bazı büyük perakende zincirleri ve bazı inşaat şirketlerinin yaptırımlara istisna getirilmesi için kendilerine başvurduğunu doğruladı. Bu arada Kommersant gazetesi, bu yasa tasarısının yanı sıra, Rusya'da çalışan Türk inşaat şirketlerine uygulanan yaptırımların hafifletilmesi için de hükümetin hazırlık yaptığını duyurdu. Buna neden olarak, "2018 Dünya Kupası projelerinin bazılarının zamanından yetiştirilememesi ihtimalinin yüksek olması" gösteriliyor.
Buna göre, Türk inşaat şirketlerinin en az yüzde 75'i Rus partnerlerde olmak kaydıyla "ortak şirket" kurmaları halinde, bu projelerde çalışmalarına izin verilmeleri planlanıyor. Rusya, yaptırımlar kapsamında Türkiye'den ağırlıklı olarak yaş sebze ve meyve ithalatına yasak getirmiş, ayrıca Türk şirketlerinin Rusya'da inşaat ve turizm sektörlerinde faaliyet göstermelerini yasaklamıştı.
Ancak bu kararların arından özellikle sebze-meyve fiyatlarının hızla arttığı haberleri medyaya yansıdı. Ayrıca pek çok perakende zincirinin, Türk mallarını ikame edecek ürün bulmakta zorlandıkları vurgulandı. Rusya'nın ekonomik kriz günlerinde yüzde 13'ün üstüne çıkan tüketici enflasyonunda Türkiye'ye yaptırımlarım rolü de tartışma konusu oldu.
Türk tekstil sektörü için 'beyaz liste'
Öte yandan, Rusya gümrüklerinde Türk mallarına uygulanan "tam denetim"in fiilen ambargo durumu yaratması ve bunun özellikle Rus tekstil üreticilerini zor duruma düşürmesi üzerine Moskova geri adım atıyor. Rusya Sanayi Bakanlığı'nın, Türk tekstil şirketlerini kapsayan bir "beyaz liste" hazırladığı bildirildi. Image copyright Rengin Arslan İzvestiya gazetesinin haberine göre bu kararla, Rusya'daki tekstil üreticilerinin Türkiye'den satın aldıkları kumaş ya da üretimde kullanılan diğer tekstil aksesuarlarının Rusya gümrüklerinden girişinin hızlandırılması amaçlanıyor.
Hazırlanması planlanan liste, Türk hazır giyim ürünlerini kapsamayacak.
Bu durumda Rus üreticilerin acil ihtiyaç duydukları "hammadde" ürünlerin dışında kalanlar yine "tam kontrol" uygulaması kapsamında gümrüklerden sıkı kontrol ve denetimlerle geçebilecek. Türk ürünlerine uygulanan yaptırımlar ve gümrüklerdeki "tam kontrol" zorlukları sonrası, Rusya'da otomotivden tekstile kadar pek çok sektörde yerli üretimin Türkiye'den gelecek yedek parça ya da ara mamullere bağlı olduğu anlaşılmış, Rus üreticilerden pek çok şikayet medyaya yansımıştı. (Kaynak: BBC Türkçe & Ulusal Haber // Ulusal Ajans) 

9 Ocak 2016 Cumartesi

Ali Aslan Dumanol İNSAN NESLİ ABD İŞBİRLİĞİNDEKİ: "REPTİLYAN"LARIN VE "GRİLER"İN İSTİLASI ALTINDADIR!



İNSAN NESLİ ABD İŞBİRLİĞİNDEKİ: "REPTİLYAN"LARIN
VE "GRİLER"İN 
İSTİLASI ALTINDADIR! 
DÜNYAMIZ HALEN "REPTİLYAN MELEZİ" MALUM AİLELER(!) TARAFINDAN YÖNETİLMEKTEDİR!
TÜRÜMÜZ; (NESLİ ADEM) 
BAŞTA "CHEMTRAILS" OLMAK ÜZERE KÜRESEL, KİMYASAL, BİYOLOJİK, GENETİK, ELEKTROMANYETİK VE RADYASYON SALDIRILARI İLE ÖNCE METAMORFOZA GİRECEK, SONRASINDA MUTASYONA UĞRATILARAK BAŞKA BİR TÜRE DÖNÜŞTÜRÜLECEKTİR!
BAŞTA İLLÜMİNATİ OLMAK ÜZeRE TÜM LÜSİFERYAN YAPILANMALAR SİYONİST BİR HİYERARŞİ İÇİNDE YAPILANMIŞTIR.
ŞEYTAN VE İSTİLACILAR İNSAN KANI, KORKU, HASTALIK VE ÖLÜM ENERJİLERİ İLE BESLENMEKTEDİR.
ARMAGEDON, İNSAN İLE ŞEYTAN (İSTİLACILAR!) ARASINDAKİ BİR KIYAMET SAVAŞIDIR. İNSAN NESLİ BU SAVAŞTAN ZAFER İLE ÇIKACAKTIR. 
İNSAN NESLİNİN MUHARİP GÜCÜ ŞU ANDA TÜM DÜNYADA ATEŞ ALTINDA OLAN TÜRKLERDİR !!!
DAHA AZ ZAYİAT VE ACI İÇİN BİLGİLENELİM, BİLGİLENDİRELİM...

7 Ocak 2016 Perşembe

Özel Haber: Vatan Partisi, Bölücü Teröre Karşı 14 Maddelik Acil Mücadele Programı"

Doğu Perinçek: 
"Özerk Kürdistan" faaliyetine giren HDP derhal kapatılsın
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün Genel Merkezde bir basın toplantısı düzenleyerek, PKK/HDP’nin “Özerk Kürdistan” ilanına karşı Devlet ve Millet Olarak Topyekun Mücadelenin artık yakıcı görev olduğunu açıkladı. Basın Toplantısına Vatan Partisi’nin Genel Başkan Yardımcıları Hasan Korkmazcan, E. Korg. İsmail Hakkı Pekin, Yaşar Okuyan, Erol Çakır, Erten Acır, Nusret Senem ve Bülent Esinoğlu ile Genel Başkan Danışmanı Barlas Doğu da katıldılar. (29 Aralık 2015 Salı)
Perinçek, şunları belirtti:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE SAVAŞ İLANI
26-27 Aralık 2015 günlerinde Diyarbakır’da toplandığı belirtilen sözde Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 14 Maddelik bir “Deklerasyon” yayınlayarak, “Demokratik Özerk Bölgeler” oluşturacaklarını ilan etti (Özgür Gündem, 27 Aralık 2015).
“Özerk Kürdistan” ilanı, Türkiye’ye savaş ilanıdır.
“Özerk Kürdistan” ilanı, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde sözüm ona devletçik kurma girişimidir. Üstelik bu savaş ilanında, açıkça Bölücü Terör Örgütünün silahlı gücüne dayanıldığı ifade edilmektedir. Bu deklerasyon, bir düşünce açıklaması değil, zor kullanmayı içeren eylemli bir kalkışmadır. Devlet bütünlüğünü ve milletin birliğini cebren ortadan kaldırma suçunun bütün unsurları mevcuttur. Cumhuriyetimize, vatan bütünlüğümüze ve millî birliğimize karşı en ağır suç işlenmiştir.
Suç işleyenler, PKK’nın güdümündeki HDP liderleridir.
AKP iktidarı, Açılım yaparak Bölücü Terör Örgütünün güç toplamasını sağladı. CHP, PKK’nın terör faaliyetini Meclis çatısı altında sürdürmesine yol açtı. AKP ve CHP, Bölücü Teröre yardımcı olan siyaset ve uygulamalara derhal son vermelidirler.
VATAN PARTİSİ’NİN BÖLÜCÜ TERÖRE KARŞI 14 MADDELİK ACİL MÜCADELE PROGRAMI
Türkiye, ABD güdümlü Bölücü Teröre son vermek için, tarihî bir fırsat yakalamıştır ve bu konuda kesinlikle başarıya ulaşacaktır.
Çözüm, devlet ve millet olarak topyekun mücadeledir.
Vatan Partisi, programıyla ve siyasetiyle milletin birliği, vatanın bütünlüğü ve Cumhuriyet mücadelesinin ön cephesindedir. Vatan Partisi’nin orta ve uzun sürede uygulanacak siyasal, toplumsal ve ekonomik programı, kaçınılmaz olarak Türkiye’nin gündemine gelecektir.
Şu anda yakıcı görevler şunlardır:
1. HDP’NİN KAPATILMASI İÇİN DERHAL DAVA AÇILMALIDIR
Anayasanın 68/4. Maddesine göre, siyasal partilerin tüzük, program ve eylemlerinin “Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne” aykırı olması kapatma nedenidir. Devletin bölünmez bütünlüğü, devletin tekliği ilkesini ifade eder. Nitekim Siyasî Partiler Kanunu’nun 80. Maddesi, Anayasanın bu düzenlemesine dayanarak, siyasal partilerin devletin tekliği ilkesini değiştirme amacını güdemeyeceklerini ve bu yönde faaliyette bulunamayacaklarını hükme bağlamıştır.
Silahlı Bölücü Örgütün cebir ve şiddetine açıkça dayanan özerklik ilanı ve bu yöndeki faaliyeti, hem bir program açıklamasıdır, hem de suç eylemidir. Bu faaliyeti doğrudan doğruya HDP genel merkez yöneticileri yürütmektedirler.
HDP, Türkiye topraklarının bir bölümü üzerinde bir başka devletin kurulmasını amaçladığını genel başkanının ve genel merkez yöneticilerinin ağzından ilan etmiştir ve bu yöndeki faaliyetin odağı haline gelmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP hakkında Anayasa Mahkemesine kapatma davası açma sorumluluğu ve göreviyle karşı karşıyadır. Hukukun emri de budur, milletin talebi de budur, Türkiye’nin vatan bütünlüğünün gereği de budur. Vatan bölünürse demokrasi olmaz. Cebir ve şiddetin olduğu yerde, demokrasi olmaz.
2. DEVLET VE VATAN BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI SUÇ İŞLEYEN HDP MİLLETVEKİLLERİNİN DOKUNULMAZLIĞI DERHAL KALDIRILMALIDIR
“Kürdistan’a özerklik” eylemine katılan HDP milletvekillerinin dokunulmazlığı derhal kaldırılmalıdır.
TBMM Başkanı, Meclisi bu gündemle toplantıya çağırmalı ve Türkiye’nin devlet, toprak ve millet bütünlüğünü koruma kararlılığı, bütün dünyaya derhal gösterilmelidir. Milleti vatan için birleştirme sorumluluğu da ancak böyle yerine getirilebilir.
3. BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ EYLEMLERİYLE DESTEKLEYEN BELEDİYE BAŞKANLARI GÖREVLERİNDEN ALINMALIDIR
Güneydoğu illerimizde bazı belediye başkanları, eylemli olarak bölücü terör örgütünün faaliyetine ve Kürdistan’a özerklik suçuna katıldılar. Bu yerel yönetim sorumluları, yasalar gereği İçişleri Bakanlığı tarafından derhal görevden alınmalıdırlar.
4. TÜRKİYE’Yİ BÖLMEK İÇİN KULLANILAN İKİZ İHANET YASALARI DERHAL KALDIRILMALIDIR
Birleşmiş Milletler’de “İkiz Sözleşmeler” diye anılan “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi” ve “Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi” başlıklı uluslararası sözleşmeler, 4 Haziran 2003 günü TBMM’de yasayla onaylandı ve yasalaştı.
Bu yasa, Türkiye’yi, etnik, ekonomik, toplumsal parçalama yasasıdır. 35 yıl imzalanmayan, en sonunda AKP iktidarı döneminde CHP oylarıyla Meclisten geçirilen yasa, Türkiye’nin devlet ve millet bütünlüğünü ortadan kaldırmak ve devlet egemenliğini yok etmek için kullanılmaktadır (I. Sözleşme, Madde 1, 2/2, 5 ve 25, II. Sözleşme, Madde 1, l/2, 2/1).
Bu yasa, Lozan Antlaşması’nı delik deşik etmiştir ve yabancı devletlere müdahale hakkı tanımaktadır (II. Sözleşme, Madde 40, 41, I. Sözleşme, Madde 1 ve 27).
TBMM Başkanı, İkiz Sözleşmelerin kaldırılması gündemiyle Meclis’i derhal toplantıya çağırmalı ve bu İhanet Yasası kaldırılmalıdır.
5. GÜNEYDOĞU BÖLGEMİZDE OLAĞANÜSTÜ HAL VEYA SIKIYÖNETİM İLAN EDİLEREK HALKIN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALIDIR
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Polisimiz, 24 Temmuz’dan bu yana kahramanca mücadele yürüterek, bölücü terörü kendi kazdığı hendeklere gömmektedir. Bölge halkımız, barış ve güvenliğe kavuşmak için, bu mücadelenin bir an önce sonuçlanmasını istiyor. Halkımızın büyük acılar ve sıkıntılar içinde kalmasına daha fazla izin verilemez.
Hele son “Özerk Kürdistan” ilanından sonra, Bölücü Terörün daha fazla kan dökmesine ve ocak söndürmesine fırsat vermemek ve örgütün bitirilmesi için, Olağanüstü Hal veya Sıkıyönetim ilanı bütün milletin talebidir ve gereklidir. Bu amaçla Anayasal mekanizma işletilmelidir.
6. YEREL YÖNETİM YASALARI DERHAL DEĞİŞTİRİLMELİ
Yerel Yönetim Yasaları, Türkiye’de yerel demokrasiyi ortadan kaldırmak yanında Bölücü Teröre Örgütüne kan dökme olanağı tanımıştır. Kaldırılmış olan kasaba belediyeleri ile mahalle haline getirilmiş köy muhtarlıklarının yeniden kurulması, demokrasinin gereğidir. İl özel idareleri güçlendirilerek yeniden kurulmalıdır. Bunun yanında Yerel Yönetim Yasaları, Bölücü Teröre karşı mücadelenin ihtiyaçlarına göre değiştirilmelidir.
7. KAMU GÖREVLİLERİ BÖLÜCÜ TERÖRE KARŞI MÜCADELENİN GEREKLERİNE GÖRE ATANMALIDIR
Bazı kamu görevlilerinin Bölücü Teröre karşı mücadelede görevlerini yerine getirmediklerini öncelikle halkımız saptamaktadır. Bazı kamu görevlilerinin kararsızlığı, Güneydoğu bölgesi halkının devlete güvenini sarsmaktadır. Bölücü Teröre son vermek ve halka hizmet ihtiyaçlarına uygun olarak, validen başlayarak yetenekli, kararlı, cesur kamu görevlileri atanmalıdır.
8. AKP VE CHP “ÖZERKLİK ŞARTI” LAFINI TERKETMELİDİRLER, TÜRK MİLLETİ ANAYASADAN ÇIKARTILAMAZ
PKK/HDP, vatanımızın bir parçasında “özerklik” ilan ediyor. Bu koşullarda AKP ve CHP’nin “Avrupa Özerklik Şartı”nı Anayasaya geçirme girişimleri, Bölücü Terörle suç ortaklığından başka bir anlam taşımıyor. AKP ve CHP, şu andan itibaren ağızlarına özerkliğin lafını bile almamak sorumluluğuyla karşı karşıyadırlar.
Türk Milleti kavramını Anayasa dışına sürme girişimi de, Terör yangınına benzin dökmekten başka bir sonuç vermeyecektir. ABD emperyalizminin dayattığı özerklik için elverişli bir iklim oluşturmak, artık devlet ve vatan bütünlüğüne ihanet anlamındadır.
9. TERÖR SUÇLARININ YARGILANMASI VE İNFAZINDA KARARLILIK İÇİN GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALIDIR
Bölücü Teröre karşı mücadelenin bir an önce kesin sonuca ulaşması için, terör suçlarının yargılanması ve infazında hukukun uygulanması ve kararlılık şarttır. Asker ve polisimizin canla ve başla yürüttüğü mücadelenin etkin ve caydırıcı olması için, yargıda hız ve infazlarda kararlılık gerekiyor. Barışa ve kardeşliğe bir an önce kavuşmak buna bağlıdır.
10. BÖLÜCÜ TERÖRÜN MEDYA PROPAGANDASINI ÖNLEMEK İÇİN YASALAR UYGULANMALIDIR
Çeşitli gazete ve televizyonlar, açıkça Bölücü Terör Örgütünün şiddet eylemlerinin propagandasını yapıyorlar. Suç işleyen medya organlarına yasaların uygulanması, basın özgürlüğüne aykırı değildir, en başta Mehmetçiğin yaşam özgürlüğünün gereğidir. Mehmetçiğe ve polisimize karşı şiddet eylemlerinin ve cinayetlerin övülmesi ve teşvik edilmesi, yalnız güvenlik güçlerimize karşı değil, vatana ve millete karşı suçtur. Bölücü Terörü kışkırtan propagandaya son verecek önlemler derhal alınmalı ve uygulanmalıdır.
11. BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN TERÖR EYLEMELERİNİ DESTEKLEYEN SÖZDE STK’LARIN VE MESLEK KURULUŞLARININ SUÇ OLUŞTURAN FAALİYETLERİ ÖNLENMELİDİR
Bugün bazı sözde sivil toplum kuruluşları ve sözde meslek kuruluşları açıkça Bölücü Terör Örgütünün organları olarak faaliyet yürütmektedirler. Onların bu faaliyetlerinin bedeli, Mehmetçiğin ve Polisimizin kanıyla ödeniyor.
Bölücü Terörü destekleyen ABD güdümlü örgütlerin yasadışı faaliyetlerine karşı yasaların öngördüğü yaptırımlar kararlı olarak uygulanmalıdır.
12. ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ PKK TERÖR ÖRGÜTÜNDEN KURTARMAK İÇİN AİLELERİYLE, İŞYERLERİYLE VE ÜNİVERSİTELERİMİZLE İŞBİRLİĞİ YAPILMALIDIR
Bölücü Terör Örgütü, 18 yaşından küçük çocuklarımızı ve gençlerimizi ateşe sürmekte, ailelerini büyük acıların içine atmaktadır. Kamu kurumları, bu gençlerimizi kurtarmak için ailelerini ve işyerlerini bilgilendirmeli ve işbirliğine gitmelidir.
Bölücü Terör örgütü elemanlarının üniversitelerde terör yapmalarına kesinlikle izin verilemez. Üniversitelerimiz, bölücü teröre özgürlük tanıyan uygulamalara son vermeli, yüksek öğretimde özgürlük ve barış ortamı sağlanmalıdır.
13. BÖLÜCÜ TERÖRE DIŞ DESTEĞE SON VERMEK İÇİN KARARLI UYGULAMALARA GEÇİLMELİDİR
ABD emperyalizmi ve İsrail başta olmak üzere bazı ülkeler, bölücü terör örgütünü silahlandırmakta, donatmakta, eğitmekte, siyasal alanda desteklemektedir. Bu desteğe son vermeleri için, ilgili ülkelere karşı, devletçe ve milletçe elbirliği gerekiyor. Suç işleyen PKK mensuplarının derhal Türkiye’ye iadesi için, diplomatik girişimler kararlı olarak yürütülmelidir.
PKK Terör Örgütünün beli kırılmıştır. Artık bu örgüt hiçbir ülke için elverişli bir alet değildir. Türkiye’nin dostluğu, Bölücü Terörün alet değeriyle karşılaştırılamaz. Türkiye’nin bölünmesine katkıda bulunacak uygulamalara yönelen devletler, ancak kendilerine zarar verirler.
Bölücü Teröre karşı en etkili siyaset, komşularımız Suriye, Lübnan, Irak, İran, Azerbaycan ve Rusya ile işbirliği ve Asya ülkeleriyle dayanışmadır. Bu ülkelerin toprak bütünlüğü, Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. AKP iktidarı, komşularımıza terör ihracına derhal son vermeli ve en büyük ticaret ortağımız Rusya ile ilişkileri tamir etmelidir. ABD ve Avrupa ile ilişkilerimizin normalleşmesi de bu kararlılığa bağlıdır.
14. BÜTÜN MİLLETİMİZİ, SİYASAL PARTİLERİ, SENDİKALARI, KİTLE ÖRGÜTLERİNİ TÜRKİYE CEPHESİNDE BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Türkiyemiz, Bölücü Teröre karşı mücadelede kesin sonuca ulaşmanın eşiğine gelmiştir.
Devlet, vatan ve millet bütünlüğü, her türlü sınıf, topluluk ve kişi çıkarının üstünde, bütün milletimizin meselesidir.
Türk de biziz, Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz.
Hiçbir ayrım gözetmeden bütün milletimizi, siyasal partileri, sendikaları, meslek odalarını ve kitle örgütlerini, Türkiye Cephesinde sımsıkı birleştirmek için Vatan Partisi olarak görevimizi yerine getirme kararındayız.
PKK, “Kürdistan’a özerklik” deklerasyola intihar ettiğini ilan etmiştir.
PKK, Türkiye’de uyuyan herkesi uyandırmış ve kendi tepesine inecek büyük gücü göreve çağırmıştır. (ulusalajans_ulusalkanal.com.tr)

4 Ocak 2016 Pazartesi

BEYOĞLU (İstanbul) BELEDİYESİ HABERLERİ BEYOĞLU’NDA İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERİN YÜZÜ GÜLDÜ‏

Sonraki iletiBEYOĞLU BELEDİYESİ HABERLERİ
BEYOĞLU’NDA İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERİN YÜZÜ GÜLDÜ‏
BEYOĞLU-Beyoğlu’nda ikamet eden ihtiyaç sahibi alileri zorlu kış günlerinde yalnız bırakmayan Beyoğlu Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, ihtiyaç sahibi aileleri tespit ederek kömür ve ev eşyası yardımında bulundu.
Beyoğlu Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü
Beyoğlu Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri kar kış demeden ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım elini uzatmaya devam ediyor. Sosyal Market ekipleri kar nedeniyle evlerinden çıkamayan yaşlı ve engellileri telefonla arayarak ihtiyacı olan ürünleri kapılarına kadar götürerek teslim ediyor. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı diğer bir ekip de sosyal inceleme sonrası ev eşyası ve yakacağa ihtiyacı olan vatandaşları belirleyerek ihtiyaç duydukları eşyayı ve yakacağı evlerine kadar götürerek zorlu kış şartlarında rahat bir nefes almalarını sağlıyor.
YAŞLI TEYZELERE KÖMÜR YARDIMINDA BULUNDULAR
Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, Hacı Ahmet Mahallesinde ikamet eden yaşlı bir teyzeyle Kalaycıbahce’de ikamet eden ve zor durumda olan pembe teyzeyi bu zorlu kış günlerinde yalnız bırakmadı. Ekonomik imkanları yeterli olmadığı için yakacak kömür alamayan ailelere yardım elini uzatan Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, alilere kömür yardımında bulundu. Kömürler ailelerin evlerine kadar götürülerek teslim edildi.
İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERİN EV EŞYALARI SOSYAL MARKET’TEN
Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, ayrıca Küçükpiyale Mahallesinde oturan Güllü Pikay ile Piripaşa Mahallesinde ikamet eden Durmuş amcanın ev eşyasına ihtiyacı olduğunu tespit ederek eşya yardımında bulundular. Sosyal Yardım İşleri Müdürü Ali Koca ile birlikte ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret eden ekipler, ailelerin ihtiyacı olduğu ev eşyalarını teslim ederek Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın da selamını ilettiler.







* Bu bildiri size Beyoğlu Belediyesi tarafından gönderilmiştir