Uygur Türklerinin acı tarihi :
Urumçi Katliamı (5
Temmuz 2009)
VAHŞET'TEN VAZGEÇMEYENLER KAHROLSUN
TÜRK VE MÜSLÜMAN DEVLETLER NEREDESİNİZ?
BU SUSKUNLUĞUNUZ VE VURDUMDUYMAZLIĞINIZIN SEBEBİ NE?
Türkistan toprakları, 2 bin 200 yıllık
geçmişi ile dünyanın en önemli ve köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapan,
Batıda Hazar Denizi ve Ural Dağları’nın güney kısmına, kuzeyde Sibirya’ya,
güneyde İran, Afganistan ve Tibet’e, doğuda Çin ve Moğolistan’a sınır olan
Türkistan, oldukça geniş bir sahaya sahip bir coğrafyanın adıdır.
Ne var ki Doğu Türkistan'da yaşayan 35
milyon Uygur Türküne Çin Cumhuriyeti çeşitli asimilasyon politikaları izlemiş; hatta 1876 yılından beri Çin işgali altında ezilen Şarki Türkistan'ın adını işgal sonrası Çince “ yeni fethedilmiş topraklar” manasına gelen Sincan
ismiyle değiştirilmiştir.
Bu tarihten itibaren Çin, Uygur Türklerine
insanlık dışı uygulamalar yapmış, yapmaya da devam etmektedir.
(İnsanlığın bittiği yerde, vahşileşen mahluklar, kendi amaçları uğruna zavallı insanları yok etmek için mücadele ederler.)
-Zorunlu göç ettirilme ve bölgeye Çinli nüfus ithali, (Bölgeyi kendi nüfusları ile işgal)
-Kültürel ve dini yasaklar ve kısıtlamalar, (Kültürlerini yok etme dini bağlarını çökertmek)
-Eğitim, ekonomi ve sağlıkta kısıtlamalar, (Eğitimle uyandırmamak, kalkınmayı engellemek,)
-Zorunlu kürtaj, Çoğalmasınlar, üremesinler.)
-Nüfusa kaydetmeme suretiyle vatandaşlık hakkından mahrumiyet,
-Barışçı gösterilerin yargısız infaz fırsatlarına dönüştürülmesi,
-Keyfi gözaltılar ile seri ve adil olmayan yargı süreçleri sonunda idamlar,
-Nükleer denemelerin bölgede sürdürülmesi gibi uygulamaların hala sürdüğü Doğu Türkistan'da 9 Temmuz 2009'da ise acısı yıllardır dinmeyen bir katliam tarihe geçmiştir.
5 Temmuz 2009 tarihinde Çin devleti bütün
dünyanın gözünün içine bakarak Müslüman Uygur Türklerini katletmiş, basın ve
iletişimi karartarak dünyanın bilgi almasına engel olmuş ve kendilerini
haklı çıkaracak argümanlara başvurmuşlardır.
Çin'in işgali altında bulunan ve Pekin yönetiminin "yeni toprak" diye adlandırdığı Doğu Türkistan'da 2009 yılında gösterilere sert müdahale sonrası çıkan Uygur başkaldırışı kanlı bir şekilde bastırılmıştı.
Çin'in işgali altında bulunan ve Pekin yönetiminin "yeni toprak" diye adlandırdığı Doğu Türkistan'da 2009 yılında gösterilere sert müdahale sonrası çıkan Uygur başkaldırışı kanlı bir şekilde bastırılmıştı.
Urumçi'de Uygur Türklerine yönelik
yapılan saldırılarda resmi kayıtlara göre 197, gayri resmi kayıtlara göre ise
bine yakın Uygur Türk'ü katledilmiştir.
Şiddet olayları Çin'deki en kalabalık
etnik grubu oluşturan Hanlar ile Çin'deki etnik gruplardan biri olup köken
olarak Türk halklarından biri olan ve Müslüman olan Uygurlar arasında etnik
çatışmaya dönüştü.
İlk olaylar, Uygurların 26 Haziran'da
Guangdong eyaletindeki bir oyuncak fabrikasında meydana gelen olaylarda 2 Uygur
Türkünün öldürülmesini protesto etmek istemesi üzerine yaşanmıştı. Çin güvenlik
güçleri gösterilere sert karşılık vermişti.
O dönem Çin medyasına göre çıkan
çatışmalarda 197 kişi hayatını kaybetmiş, 1680 kişi yaralanmış, 1434 kişi
tutuklanmıştır. Dünya Uygur Kongresi lideri Rabia Kadir ise Washington'da
yaptığı açıklamada, "Edindiğimiz bilgilere göre ölü sayısı 1000'in üzerinde,
kimileri de 3 bin rakamını telaffuz ediyor" diyerek korkunç bilançoyu
ortaya koydu.
Çin Haber Ajansları tarafından, Uygurların
yüzlerce aracı ateşe verdiği ve 14 ev ve 200'ü aşkın dükkanı tahrip ettiği
ileri sürüldü. Doğu Türkistan'daki yönetimin yaptığı açıklamada, olayların
Rabia Kadir'in önderliğindeki, Dünya Uygur Kongresi tarafından düzenlendiği
iddia edildi. Ancak Rabia Kadir bu iddiaları yalanladı.
Olaylardan sonra Çinli yetkililer
bölgedeki internet erişimini kapattı ve telefon servislerini sınırlandırdı.
Bölge hükümeti tarafından Sincan'da gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Polis
Han Çinlileri ve Uygurların yaşadığı mahalleler arasında güvenlik koridoru
oluşturdu. Hanların bu koridoru geçerek geceleri kendilerine saldırdığını ifade
eden Uygurlar, ertesi gün protesto gösterisi düzenledi. Bu arada Han Çinlileri
de Hanların tutuklanması nedeniyle polise tepki göstermek amacı ile kalabalık
gruplar oluşturdu.
Olayların sakinleşmemesi üzerine Urumçi'ye
20 bin takviye asker gönderildi. Hükümet yetkilileri olaylarda ölümlerin
arkasındaki kişilerin idam edileceğini açıkladı. Ayrıca olaylar kısa sürede
Kaşgar'a da sıçramış, Çin yetkilileri olayları tamamen karartmak için 10
Temmuz'da yabancı habercilerin şehri terk etmelerini istemiştir. Çin bu uygulamasında
başarılı olmuş ve dünya çok ama çok kısıtlı bir şekilde bölgeden haber alabildi
ve sadece Çin hükumeti kontrolünde çok az görüntü servis edilmiştir.
Tursun Gül isimli bir Uygur Türk’ü
kadınının 7 Temmuz'da zırhlı araçların önünde tek başına dikilerek yaptığı
eylem, Urumçi başkaldırısının sembolü haline geldi.
Urumçi Katliamı'nda şehit edilen
kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
kaynak: vadetamam.com/haber3hilal.com
haber: enpolitik.com/ Melek
S. Tunç