TERÖR ENSTİTÜSÜ
Kurulmadı, kurulamaz NİÇİN?
Herhalde terör ve terörizmin
bitmemesi istendiği için değil, ya ne için?
“Şimdi bu sorunun cevabını
bulursak, işin çoğunu halletmiş olacağız.”
Aklı evvel terimi; iki anlamlı
kullanılır biliyorsunuz.
Birisi hakikaten herkesten evvel
kavrayan ve çözüme giden yolu bulan kişiye denir.
Eş anlamının manâsı ise tatlı bir
argo ile anlatılabilir. Yani, aklı bir hoş, zihni sinir icatları ve buluşları
olanlara da söylenir…
İbn-i Haldun ve ondan fikir ve
pozisyon çalanlar, Başta Arnold J. Toynbee ile kötü öğrencileri Huntington,
Brezinski, Fukuyama, T. Fridman, G. Fuller, bunların hepsi dünya yüzündeki
merkezleri tespit etmişler ve oralara “ORTA” tabirini oturtarak siyasal
''National Geografic'' kavramlarını geliştirmişlerdir “Orta Doğu - Orta Asya -
Orta Afrika - Orta Amerika, hatta dilim varmasa da Orta Anadolu ”
Ortalığı karıştıran bu arızalı
beyinler ve aklı evvel fikir projeleridir.
Arap Baharı, BOP, Genişletilmiş
Orta Doğu bunlardan sadece bazılarıydı.
BREXİT ise başka bir boyutta yeni
olmayan bir oyun.
Gelelim
Bize; Cemil Çiçek’in Bakanlığı döneminde bir Sivil Toplum Teşekkülümüz
çalışıyor. Özal rahmetlinin de rüyası olup, yapamadığını yapıyor ve “Kamu
Güvenliği Müsteşarlığı” kuruluyor.
Devlete
karşı işlenen ve işlenecek olan suçların ve suçluların takip edileceği ve
istihbarat faaliyetlerinin tek elde toplanıp Analiz edileceği bir Müsteşarlık
düzeyinde amir kurum oluşturuluyor. İşlevini yapabildi mi? Hayır. Bürokrat
açılım istemiyor. Niye? Tembelliği bir yana, Çapsızlığı, Tab’sızlığı ve
Cehaletiyle köylülüğü ortaya çıkacak.
Küreselleşme,
Globalleşme, Dünyayı idare eder gözüken örgütler yetmedi. Ardındakiler: Kara ve
Gri para, Uluslararası Ticaret Paktları ve Antlaşmaları, Para ile Finansın
ilgisi, Narkotik malzemelerin üretimi pazarı ve tüketimi, Silah Endüstrisi ve
İlaç Sanayinin Money üzerinden endirekt ilişkilerini bilmeden, saygın isimlerle
kurulmuş Küresel soygun düzeni denilen Ahtapot’un kollarında vantuzlarından
salgıladığı medya uyuşturuculuğu ile felç olmuş hafızalarımızla bir kez daha
narkozsuz ameliyata alınıyoruz,
Güler yüzlü
Emperyalizmin, başta biz olmak üzere Ulus Devletler üzerinde ki emellerini ve
yaptırımlarını bilmeden, okumadan, karşı oyunu sahneye koymadan bize rahat yok,
Biline.
Hasmımızın
anlayacağı dilden konuşmalıyız;
Bunları
bilmemiş adamın devlette KPSS sorularıyla 657 ile memur olmaya hakkı yok.
Amir olmaya hiç yok.
Nasıl olacak?
Bunları okutacak bilgilere haiz
Akademisyen Hocamızda mı yok; Eyvah ki eyvah! İşte o zaman böyle ciğerlerin
yanar. Analarımız daha çok ağlar.
Benim
adamım olsun diye koltuklara oturtulan korkuluk beslemelerle yönetemezsiniz bu
ülkeyi. İşte hal, işte pür melal!
Koltuk
verdiğin adam, makamdan kuvvet vakıf, dernek kuruyor. Görev dönemi sonrası
Arpalık yapıyor. İşte Aklı evvel kafa, işte köylülük. Ne diyordu İbn-i Haldun “Bedevilik
en az üç kuşakta Medeni yani şehirli olur.” Biz bunu Muhacirlik bitmez şeklinde
özetlemişken “Yetim kuzudan, Koç olmaz” derken bu hataları üst üste nasıl
yapıyoruz anlamak mümkün değil.
İstihbarat
teşkilatımıza ticari şirketler kurabilme konusunda yetki verdik de o şirketleri
kim yönetecek? Bari babadan bakkal, manav olsalar da esnaflık kıvraklığına iş
okumacılığına, Ticaret geleneklerine sahip olsalar..
Nafile; Benim adamım olsun?
Değnekçi
Terörü, Galerici Terörü, Minibüs Terörü, Motosiklet Terörü, Vale Terörü gibi
masum kanun karşıtlığını mazur görerek vatandaşımızı devlete duyulan “Güven”
Kriterinden yaraladık.
Eşkıyalık
Terör oldu, siyasallaştı Terörizm oldu.
Siyasal
Terörizm neden var? Niçin var? Sebep, sonuç. Kimin menfaati var? Nemalananlar,
Mamalananlar. Neyin ardından ne olmuş, Ekim ayında neler olur? Kışın nerede
kalırlar. Yüzlerce sorudan onlarca Akademik Tez konusu çıkarabiliriz.
Cumhurbaşkanı
defalarca yineledi “Teröre karşı birlik olmalıyız” terör örgütü sekiz illegal
yapı bize karşı birlik oldu; Legal yapılarımızdan kim, kimler, hangi
kuruluşlarımız birlik olmalı. Anlı, şanlı samlarımız (Stratejik Araştırma
Merkezleri)’dan çıt yok.
Biz daha
onların gerekçelerini bilmiyoruz. Niye, niçin birlik olmuşlar? Sivillerle ne
işleri var? Bu konuları çalışacak bir TERÖR ENSTİTÜ’müz yok, bu şu demektir: Terör
ile ilgili elimizde tek merkezde bulabileceğimiz bilgi ve belge yok. Bilgi yok
ise, fikir de yoktur.
Sonuç da.
Analiz yapacak datalarımız yoksa izm’lerle
baş edemezsiniz.
Üzerimize
oynanan oyun büyük.
Kimler bu işi yaptırıyor
söbelemek istiyorsak, saklandığı çalıya taş atmaya mecburuz.
Bizde iyi
şeyler olurken kim sevinmez?
a) Rafiziler
b) Doğu ve Güney Doğumuzla hesabı olanlar.
c) Türkiye’nin hasta adam psikozundan
çıkmasını istemeyenler.
d) Yakın gözüken müttefik kisveli arka
hesapçılar.
e) Büyümemizden rahatsızlık duyanlar.
f) Hepsi.
Terörizmin
finansmanını daha yeni yasallaştıran, Uzantılarına bağlılarına, nemalananlarına
“MÜSADERE” hukukumuzu çalıştırmayanlara; Devlete karşı cürüm işlemiş teröristin
leşini örgütüne verip tören yaptıran, terörist anıt mezarları oluşmasına sebep
olan zihniyete ne diyelim??. En masum tabirle Akıl tutulması...