SOYKIRIMCI, İŞGALCİ, TÜRK DÜŞMANI ÇİN MEZALİMİNE; ŞANGHAY
BEŞLİSİ ‘JESTİ’ Mİ?
Türkiye'de 15 yıldır "mülteci" statüsünde
yaşayan Uygur Türkleri'nin önemli önderlerinden Abdülkadir Yapçan önce
tutuklandı, ardından da Çin'e iade edilmek üzere göç idaresi tarafından
Kırklareli Geri İade Merkezi'ne konuldu. (Haber: "iktibas" Zeynep GÜRCANLI, 24 Kasım
2016]
Türkiye'de 15 yıldır "mülteci" statüsünde
yaşayan Uygur Türkleri'nin önemli önderlerinden Abdülkadir Yapçan önce
tutuklandı, ardından da Çin'e iade edilmek üzere göç idaresi tarafından
Kırklareli Geri İade Merkezi'ne konuldu.
CHP İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri’nin önemli
kanaat önderlerinden olan Yapçan’ın durumunu hükümete sordu. Tekin, Başbakan
Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
2001 yılından
bu yana Türkiye’de bulunan Yapçan, ekim ayında, Çin hükümetinin
hakkında "kırmızı bülten çıkarması" gerekçesiyle gözaltına
alınmış, 40 gün Maltepe cezaevinde tutulmuştu. Yapçan,
cezaevinden salıverildiğinde, bu kez Göç İdaresi tarafından alınarak, vatandaşı
olduğu Çin’e iade edilmek üzere Kırklareli iade merkezine konuldu. Yapçan,
halen iade merkezinde tutuluyor.
Yapçan’ın, 15 yıl
Türkiye’de yaşadıktan sonra, tam da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
Türkiye’nin "Şanghay Beşlisi" olarak da bilinen Şanghay İşbirliği
Örgütü’ne üyeliği konusunda sıcak mesajlar verdiği dönemde önce gözaltına
alınıp, ardından iade merkezine koyulması, Türkiye’de yaşayan Uygur Türkleri’ni
de harekete geçirdi.
Hür Doğu
Türkistan Platformu yayınladığı bildiri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a,
Yapçan’ın Çin’e iade edilmemesi yönünde çağrıda bulundu. Erdoğan’a hitaben
yazılan Hür Doğu Türkistan Platformu mektubunda, "2002’den beri
İstanbul'da yaşayan Çin uyruklu Abdulkadir Yapcan’a iftira atıldığı, kırmızı
bültenle iadesinin istenmesinin ise bir tuzak olduğu" vurgulandı.
Doğu Türkistan
Sürgün Hükümeti de, Yapçan’ın iade edilmesi kararının ardından yaptığı
açıklamada, kararın Uygur Türklerinde derin üzüntü ve endişe doğurduğunu
vurguladı. Açıklamada, "Pekin yönetiminin 15 yıl sonra güncelleyerek
hazırladığı ‘kırmızı bülten’ ile iadesini talep ettiği Doğu Türkistanlı dini
âlim ve kanaat önderlerinden Abdulkadir Yapçan hakkındaki ‘bölücü ve terörist’
suçlaması tamamen iftiradan ibarettir, hakikati yansıtmıyor" ifadeleri
kullanıldı.
UYGUR TÜRKLERİ FEDA MI EDİLİYOR
Konuyu soru
önergesi ile Türkiye gündemine taşıyan Tekin, Başbakan Yardımcısı Tuğrul
Türkeş’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde konuyu şöyle özetledi;
"Türkiye’de
15 yıldır mülteci statüsünde yaşamasına rağmen vatandaşlık hakkı verilmeyen
Uygur Türklerinin kanaat önderlerinden Abdulkadir Yapçan, Çin hükümetinin
kırmızı bülten kararını güncellemesinin ardından Türkiye'de gözaltına alınmış
ve 40 gün Maltepe Cezaevi’nde tutuklu kalmıştır. Yapılan itiraz sonrası mahkeme
kararıyla serbest kalan Yapçan'ın serbest kaldığı gün, Göç İdaresi Genel
Müdürlüğü gözetim kararı çıkarmıştır. Soydaşımız Yapcan, Kırklareli’nde Çin’e
iade edilmek üzere bekletilmektedir. Son yıllarda Türkiye’de, Doğu
Türkistan'dan gelip Türkiye üzerinden IŞİD’e katılmak için Irak ve Suriye’ye
geçmek isteyen Uygur gençlerine engel olan, Doğu Türkistanlılar tarafından
bilge adam olarak nitelendirilen Yapçan'ın kırmızı bülten kararının Çin
tarafından yenilenmesini ise yine Doğu Türkistanlılarca, olmayan bir örgütün
ismiyle bir iftiraya dayandığı ileri sürülmektedir. Özellikle ekonomi, güvenlik
ve siyasi anlamda altyapısız bir söylem olan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)
üyeliğine üye olma sözlerinin üzerine böyle bir hamlenin yapılması, kamuoyunca "ŞİÖ'ye
yaranmak için soydaşımız bir iftira uğruna teslim ediliyor" yorumlarına
neden olmuştur. AKP Hükümetleri, aynı tutumu Uygur Ana olarak bilinen
Rabia Kadir'e de uygulamış, soydaşlarımızın haklarını dünya çapında savunan
Kadir'i Türkiye'ye sokmamıştır.
YAPÇAN’IN İADESİ, ŞANGAY
BEŞLİSİ İÇİN Mİ?
Tekin,
önergesinde hükümete şu soruları sordu;
1. Yapçan'ın
Çin'e iade edilmesinin nedenleri nelerdir? Hükümetiniz, Doğu Türkistan’daki
zulüm ve katliamlara maruz kalan soydaşlarımıza sahip çıkmaktan vaz mı geçiyor?
2. Yapçan'ın
iade edilmesi için Çin tarafından Hükümetinize herhangi bir talep gelmiş midir?
3. ŞİÖ
üyeliğinin kamuoyunda tartıştırılmasıyla Yapçan'ın iade edilmesi arasında
siyasi bir ilişki var mıdır?
4. Rabia Kadir'i
Türkiye'ye sokmayan Hükümetinizin, Yapçan'ı da iade etmesi, dünyanın çeşitli
yerlerinde yaşayan soydaşlarımız arasında nasıl bir etki doğuracaktır?
5. Yapçan'ın
iadesi sonrası yaşamsal tehlikesi ya da işkence görme riski olduğu Hükümetiniz
tarafından bilinmekte midir?
6. Ülkemizde,
kendi ülkesi tarafından terörist ilan edilen ve IŞİD ile işbirliği açık biçimde
bilinen Tarık Haşimi gibi kişiler polis korumasıyla rahatça yaşamaktayken,
Yapçan neden iade edilmektedir?
7. Son 10 yılda
kaç kişi, Yapçan'a benzer gerekçelerle ülkelerine iade edilmiştir? Bu iadeler
hangi ülkeleredir?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder