13 Kasım 2015 Cuma

AKİT TV'nin 10 Kasım Günü "ZULÜM 1938 DE SON BULDU" Yayınına suç duyusu

AKİT TV'nin 10 Kasım Günü "ZULÜM 1938 DE SON BULDU" Alt Yazılı Yayınına SUÇ DUYURUSU 
Ulusal Eğitim Derneği Isparta Şube Başkanı Mahmut Özyürek ve TEMAD Isparta Şube Başkanı O.Mümtaz Çapçı tarafından Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyusunda bulunuldu
***
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ISPARTA
ŞİKÂYETÇİ: Mahmut ÖZYÜREK
Ulusal Eğitim Derneği - Piri Mehmet Mah. Mimar Sinan cad. Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 16-17 Isparta
ŞÜPHELİLER:         Akit TV. Yetkilileri
SUÇ:                           TC Anayasasının Giriş, Cumhuriyetin niteliklerini tanımlayan 2.    maddesi,  Anayasamızın “İnkılâp kanunlarının korunması” ile ilgili 174.maddesi ve 5816 sayılı kanun ihlali.
SUÇ TARİHİ:           10 KASIM 2015
AÇIKLAMALAR
Atatürk’ün yaşamını yitirmesinin 77. yılında Türkiye'nin ve Dünya’nın dört bir yanında anılırken, Akit TV isimli televizyon kanalında, ekrana "ZULÜM 1938'DE SON BULDU" başlığı yazılarak verilen haber içeriğinde şu ifadelere yer verilmiştir:
“Resmiyette öyle kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’den bahsediyoruz elbette. İngilizlerin dahi yapamadığını yapmış ve de başarılı olmuştu nihayetinde. Bu konudaki başarısını takdir etmemek ne haddimize. Mesela bin yıllık tarihimiz onun marifetiyle bir gecede yok olup gitmişti. Anadolu’yu istila eden Moğol bile başaramazdı bunu. Öyle ya Müslüman kıyafetlerini ortadan kaldırmakta öyle Fransızların Maraş’ta yaptıkları gibi peçeye el uzatmakla olmazdı. Hem öyle olunca karşına bir Sütçü İmam dikiliveriyordu birden bire. Daha akıllıcası lazımdı. O da eksik olmasın Mustafa Kemal’in Kılık Kıyafet Kanunu’yla başarılıyordu. Öyle ya bunu Anadolu’yu işgal eden gâvur Fransız askeri bile başaramamıştı. (…) inananlara yapılan her zulüm O’nun adına O’nun kutsiyeti namına yapılacaktı. Ve şimdi bizler inanan insanların sözcüsü namında olan bizler, böylesi bir durumda ne diyelim ki, rahmetle anamıyoruz seni paşam! Anamıyoruz!”
Öncelikle, “Resmiyette öyle kabul edilen…” denilmek suretiyle Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı olduğu tarihsel ve vicdani gerçeğini yadsıyarak, bırakın kendi ülkesinin kurtuluşuna öncülüğü, tüm dünyanın sömürülen ülkelerinin “kurtuluş savaşlarına” öncülük eden Atatürk gerçeğini inkâra yönelecek kadar büyük bir hazımsızlıkla Atatürk’e karşı kin ve nefret içinde olduklarını daha haberin ilk cümlesinde göstermişlerdir.
Haberde, “İngilizlerin dahi yapamadığını yapmış (…) Mesela bin yıllık tarihimiz onun marifetiyle bir gecede yok olup gitmişti. Anadolu’yu istila eden Moğol bile başaramazdı bunu. (…)Öyle ya bunu Anadolu’yu işgal eden gâvur Fransız askeri bile başaramamıştı. (…) inananlara yapılan her zulüm O’nun adına O’nun kutsiyeti namına yapılacaktı.” Denilerek, Atatürk’ü bir vatan haini ve din düşmanı gibi göstermek suretiyle açıkça Atatürk'ün hatırasına hakaret edilmiştir.
Yine aynı haberde, “…inananlara yapılan her zulüm O’nun adına O’nun kutsiyeti namına yapılacaktı. Ve şimdi bizler inanan insanların sözcüsü namında olan bizler, böylesi bir durumda ne diyelim ki, rahmetle anamıyoruz seni paşam! Anamıyoruz!” denilmek suretiyle, dini duyguları kuvvetli insanların hamisi olduklarını açıkça deklare edip, bu insanların, Atatürkçü/laik insanlar aleyhine kin ve düşmanlığa, öç almayı gerektirecek şiddetli nefrete yönlendirilmek suretiyle “Halk kin ve düşmanlığa tahrik” edilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, bahsi geçen Akit TV isimli televizyon kanalında bu eylemler ile:
1) Basın oluyla Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edilerek, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Yasa’nın 1/1, 2/1 maddesindeki “Basın  yoluyla Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etmek” suçu işlenmiştir.
2) Halk kin ve düşmanlığa tahrik edilerek, 5237 sayılı TCY’nin 216/1. madde fıkrasındaki “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” etmek suçu işlenmiştir.
İSTEM:
Bu suçlar Cumhuriyet savcılıkları tarafından resen soruşturulması gereken suçlar olup; bu nedenle sorumlular hakkında yasal gereğinin yapılarak
1) Cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılması ile;
2) Kurtuluş Savaşı sırasında, düşman Yunan ordusu generali olarak görev yapan Trikopis’in bile Atatürk’ten bahsederken “…Bu büyük Komutana karşı içimde bir hayranlık duymaya başladım." Demiş olması gerçeği karşısında, asıl saygı duyması gerekenler olarak, kendi ülkesini ve halkını emperyalizmin işgalinden kurtaran büyük önder Atatürk’e hakaret eden sanıkların suç kastının yoğunluğu göz önünde bulundurularak, ceza adaletinin sağlanması bakımından, haklarında uygulanacak ceza belirlenirken, TCY 61. maddesi gereğince uygulama yapılırken alt sınırdan uzaklaşılarak uygulaması yapılması talep olunur   12.11.2015
Mahmut Özyürek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder