BUGÜNKÜ (28 HAZİRAN 2017) YÜRÜYÜŞE
MENDERES'İN PARTİSİ DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI VE 1000 DP'Lİ DE KATILDI.
Cumhuriyet Halk Partici (CHP) Genel başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu tarafından asgari katılımla başlatılan "Adalet Yürüyüşü" bugün 14'üncü gününde. Bugünkü yürüyüş Düzce ili çıkışını takip ederek yolun sonundan itibaren devam etti. Bugünkü yürüyüşe Adnan Menderes'in partisi Demokrat Parti Genel Başkanı
ve 1000 DP'li de katıldı. Demokrat Partisi Genel Başkanı Gültekin Uysal Adalet Yürüyüşü izlenimlerini YURT
Gazetesi ile paylaştı. Başkan Gültekin Uysal '15 Temmuz'da nasıl
meydanlardaysak bugün de adalet için meydanlardayız' derken 'düne kadar terör
örgütleriyle müzakere edenler, bugün ana muhaleti terör örgütleriyle beraber
olmakla suçluyor' diye konuştu.
YÜKSEK YARGI BAŞKANLARI DA
'ADALETE' GÜVENİLMEDİĞİNİ İTİRAF EDİYOR
Demokrat Parti
Genel Başkanı Gültekin Uysal yüksek yargı başkanlarının bile adalete
güvenilmediğini itiraf ettiklerini söyledi. 2015 yılındaki seçimlerde
partilerinin sloganının da 'herkes için adalet, herkes için demokrasi,
herkes için zenginlik' olduğunu hatırlatan Uysal, CHP liderinin başlattığı
yürüyüşe destek verme kararı aldıklarını ifade etti.
'ADALET DEVLET GELENEĞİMİZİN
TEMEL DİREĞİDİR'
Adaletin devlet
geleneğimizin temel direği olduğununun altını özellikle çizen Uysal "CHP
Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu önemli bir insiyatif alarak Adalet Yürüyüşü'nü
başlattı. Türkiye'de yaşanan son hadiselerin ötesinde adalet bu ülkede devlet
geleneğimizin temel direğidir. Devletin şekli hususunda bir şart yoktur yalnız
onun en temel direği adalettir. Geçmiş devlet geleneğimiz açısından önemlidir.
Öne çıkardığımız noktadır. İşte bu açıdan Türkiye'nin derinden nefes almaya
ihtiyacı olduğu noktada yüksek yargının başkanları bile Türkiye'de
yargıya, adalete güvenilmediği noktasında fikirlerini beyan ederken ana
muhalefet liderinin Türkiye'de demokrasinin, demokratik meselelerin demokratik
kanallara aktarılmasının yetersiz kaldığını, temsili demokraside problemlere
çözüm üretmekte zorlanıldığını kast ederek toplumsal muhalefetle beraber
geniş kitlelere bu talebini mal etmek noktasında bir beklentisi, iktisası,
fikri var. Bizler de özellikle 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü sonrası gönlümüz
iktidarıyla, muhalefetiyle bir ortak paydada, Anayasal çerçevede, Meclis
deneyiminde Türkiye'nin can alıcı meselelerine çözüm üretmek, başta adalet
olmak üzere 'herkes eşit ama birileri daha eşit' mantığına
savrulmuş bir Türkiye portresinde, fırsat eşitliğinin olmadığı, fiili
düzen var. O nedenle bir parti devletine dönüşme noktasında hem adliyede hem
onun dışında mali politikaları ile fırsat eşitliği noktasındaki politikalarıyla
dar bir alanda belirli bir vatandaş profilini kapsadığını görüyoruz. Bizim
itirazımız Türkiye'de herkes için adalet, herkes için demokrasi, herkes için
zenginlik parolası ve sloganıyla 2015 seçimlerinde propaganda yapmış bir parti
olarak Türkiye'nin bu talebi, iktidarı - muhalefetiyle yeniden bir idrak
tazelemesine vesile olmasıdır. Bugün birilerinin müsaade ettiği kadar hakka,
hukuka rıza göstermeyeceğimizi burada katılarak biz de Demokrat Parti olarak
prensiplerimiz çerçevesinde bir dayanışma ortaya koyarak gösterdik. Bu
çerçevede değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
DP GENEL MERKEZİ WEB SİTESİ
Adalet Yürüyüşü’nün
14.gününde Genel Başkanımız Gültekin Uysal ve teşkilat mensuplarımız da
yürüyüşe destek verdi. 28 Haziran 2017 Çarşamba
“Bu yürüyüşü;
demokratik tavır alanlarının genişletilmesine önemli bir fırsat olarak
değerlendiriyoruz. Birilerinin müsaade ettiği kadar adalete, hukuka rıza
göstermeyeceğimizi beyan etmek için buradayız” “Adalet sadece
adliyelerde ortaya çıkmaz. Vergi kanunlarıyla, fırsat eşitliğiyle, ülkede
keyfilikten uzak bir yönetim anlayışıyla da adalet kendini gösterir” “Bunu
kriminalize etmek, dar bir alana hapsederek birtakım sorumsuz beyanlarla çok
marjinal unsurlarla bu süreci provoke etmek yanlıştır”
(DP Basın Merkezi – 28 Haziran 2017)
(DP Basın Merkezi – 28 Haziran 2017)
Adalet Yürüyüşü’nün 14.gününde Genel Başkanımız
Gültekin Uysal ve teşkilat mensuplarımız da yürüyüşe destek verdi. CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin İstanbul Milletvekili Enis
Berberoğlu’nun tutuklanması sonrasında Ankara’dan başlattığı Adalet Yürüyüşü,
14. gününde, Genel Başkanımız Gültekin Uysal, eski Devlet Bakanımız Gürcan
Dağdaş ve Demokrat Partili il ve ilçe başkanları ile teşkilat mensuplarının
katılımıyla devam etti.
Düzce çıkışında
kalabalık bir grupla beraber Kılıçdaroğlu’yla buluşarak yürüyüşe katılan Genel
Başkanımız Gültekin Uysal, yürüyüşe 1000 partili ile destek verdiklerini
söyleyerek 2015 yılındaki seçimlerde partimizin sloganının “Herkes için
adalet, herkes için demokrasi, herkes için zenginlik” olduğunu hatırlattı
ve yürüyüşe destek verme kararı aldıklarını ifade etti. Genel Başkanımız
Gültekin Uysal, şu açıklamalarda bulundu:
“Prensip olarak
adalet prensibine her daim sahip çıktık”
“Son 15 yıldır
adaletle, hukukla ilgili yaşananlardan endişelerimiz oldu. Her geçen gün
koyulaşan bir fiili rejim var ülkede. Ülkeye yapılacak en büyük kötülük;
koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bir zümrenin, bir parti devleti, bir
zümrenin devleti haline getirmektir. Bu süreç her geçen gün ilerliyor. Buna karşılık
burada yaptığımız; demokratik bir tavır örneği olarak demokrasiye inanmış tüm
siyasi, sivil, iktisadi unsurlarla beraber meşruiyet içerisinde bir irade
ortaya koymaktır. Referandum
süreciyle beraber adaletsizliğin bir kısmına resmiyet giydirilmeye çalışıldı.
Türk Milleti olarak adalet geleneğimiz pek çok şekil değiştirmiştir ama prensip
olarak adalet prensibine her daim sahip çıkmışızdır. O açıdan baktığınızda
adalet kavramının zaten siyasal aidiyetleri aşan bir manası, önemi var. “Bugün yargıya,
adalete güvenin zedelendiğini görüyoruz”
Yusuf Has Hacip’in
bir sözü vardır; “Adalet göğün direğidir. Direk çöktü mü, adalet çöktü mü
gök çöker” demektedir. Bugün yüksek yargının başı başta olmak üzere
yargıya, adalete güvenin çok zedelendiğini kendileri de ikrar eder haldedir.
“Maalesef bugün
Türkiye, keyfiliğe teslim olmuş, popülizm kıskacı içerisindedir”
Adalet sadece
adliyelerde ortaya çıkmaz. Vergi kanunlarıyla, fırsat eşitliğiyle, ülkede
keyfilikten uzak bir yönetim anlayışıyla da adalet kendini gösterir. Maalesef
bugün Türkiye, keyfiliğe teslim olmuş, popülizm kıskacı içerisindedir.
“Geçmişten bugüne
taşıdığımız temel değerler değişmedi”
Bütün bunlar
ışığında bu tavrı, bu yürüyüşü; demokratik tavır alanlarının genişletilmesine
önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Birilerinin müsaade ettiği kadar
adalete, hukuka rıza göstermeyeceğimizi beyan etmek için buradayız. Geçmişten
bugüne taşıdığımız temel değerler değişmedi. Demokrat Parti olarak bütün
arkadaşlarımızla bu süreç içersinde böyle bir tavır almak ihtiyacı hissettik.
“Bugün siyaseti yeniden değerler üzerinden kutuplaştırarak gerilim siyaseti sürdürmekteler”
“Bugün siyaseti yeniden değerler üzerinden kutuplaştırarak gerilim siyaseti sürdürmekteler”
Ortada çok
haksız ithamlar var. Demokratik düzlem içerisinde potansiyel suçlar icat ederek
Türkiye’de bu ortak paydalar yeteri kadar tahrip edildi. Siyasi alan içerisinde
ortak değerimiz haline getirmemiz gereken her mesele, bir siyasi rekabet unsuru
haline getirildi. 15 Temmuz FETÖ Darbe Teşebbüsü sonrası ortaya çıkmış
iklimden, iktidarıyla - muhalefetiyle bir ortak paydada, Türkiye’nin birikmiş
meselelerini çözebilme imkanı varken iktidar; yine kendi siyasal tasavvurunu
kuvvetlendirmek adına referandum başta olmak üzere başka bir yol tercih etti.
Bugün siyaseti yeniden değerler üzerinden kutuplaştırarak gerilim siyaseti
sürdürmekteler.
Referandum
sürecinde bloklaşmalardan ziyade prensipler etrafında her siyasi partinin kendi
öncelik ve saikleriyle bir tavır geliştirdiğini düşünüyorum. Türkiye’nin
kutuplaşma zemininde sert bloklar üzerinden değil, ölçüler üzerinden demokratik
ölçüler, Cumhuriyetin kurucu değerleri üzerinden ölçüler geliştirme
mecburiyetinde olduğumuzu düşünüyorum.
“Aradığımız;
yeniden bu ülkede adaleti milli güvenlik şemsiyemiz haline getirmektir”
Türkiye’ye
olumlu katkıyı yapabilmek adına, yeniden bu ülkede adaleti, milli
güvenliğimizin teminatı, milli güvenlik şemsiyemiz haline getirmektir
aradığımız. Eşit fırsatlara sahip herkesin hukukundan emin olduğu bir
Türkiye’yi arıyoruz. Bu manada bu yürüyüşe çok farklı kesimlerden insanlar
bireysel olarak destek vermektedir. Bunu kriminalize etmek, dar bir alana
hapsederek birtakım sorumsuz beyanlarla çok marjinal unsurlarla bu süreci
provoke etmek yanlıştır. Daha geniş bir ortak paydada buluşabilmek
lazımdır.” Kaynak ( DP )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder