19 Nisan 2016 Salı

BİR KAMPANYA HABERİ: "14 MAYIS DEMOKRASİ BAYRAMI OLSUN"

Kampanyanın muhatabı: TBMM ve 12 diğer muhatap daha

14 MAYIS DEMOKRASİ BAYRAMI OLSUN

MUSTAFA NEVRUZ SINACI ANKARA, Türkiye
14 MAYIS “DEMOKRASİ BAYRAMI” OLSUN
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün aramızdan ayrıldığı 10 Kasım 1938 gününü müteakip, çok ani ve umulmayan bir ihtirasla başlayan karşı devrim ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti mâkus bir talihe kurban ve yaklaşık 12 yıl sürecek karanlıklara mahkûm edildi. Adına “karşı devrim” denilen mezkür ihanet hareketi ile birlikte, adı olmasa bile kendisi var olan Demokrasi bitti.
Cumhuriyet, adalet, hukuk ve insan hakları sona erdi.
Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemâl ATATÜRK, bütün eserleri, hizmetleri ve Türk İnkılâbının (Atatürk İlke ve İnkılâpları) hayattan ve hafızalardan silinmesi için; Karşı devrim muhafızları ve mimarlarınca büyük bir kazıma, karalama, karartma kampanyası; Dikta, sulta, vesayet, zulüm ve işkence dönemi başlatıldı.
11 Kasım 1938'de sökün eden ve anında bütün ülkeyi kaplayan bu kâbus ve kesif karanlığa karşı 12 Haziran 1945’ de: Celâl Bayar ve arkadaşları tarafından "Dörtlü Takrir" verilerek ilk büyük “reddiye ve tasfiye hareketi” başladı.
Dörtlü Takrir’de hükümet ve parti ağır bir surette eleştiriliyor; Demokrasi, Devlet ve halk için bazı kanunlar ve Parti Tüzüğü dâhil demokratik değişiklikler yapılması isteniyordu. Ayrıca, ülkenin ve insanlarımızın içinde bulunduğu duruma işaret edilerek; İktisatta, siyasette, ticarette ve bilumum sosyal hayatta yeni düzenleme; Çağdaş, ileri ve demokratik reformların yapılması mecburiyeti açıkça ortaya konuluyordu.
Böylece Halk Partisi içindeki karşı mücadele bütünüyle ortaya çıktı. Saflar belli oldu ve dikta yanlıları ile sulta karşıtları şekillenmeye başladı. Sonuçta: Dörtlü takrir, büyük bir öfke, şiddet ve kızgınlıkla reddedildi. İşte bu takririn reddi, Tarihi ve kadim Demokrat Partinin “kuruluş gerekçesi” oldu. Dörtlü takriri verenler:
1. Celâl BAYAR, Halk Partisi’nin kurucusu. Atatürk’ün en yakın arkadaşı, sırdaşı ve dostu. Milli Mücadele’nin meşhur GALİB HOCASI. ATATÜRK’ e “SENİ SEVMEK MİLLİ BİR İBADETTİR” diyen efsane kişi.
2. Refik KORALTAN, Atatürk’ün samimi arkadaşı, en sevdiği ve en güvendiği insan. Halk Partisi’nin ileri geleni, beyin takımında yer alan Kurmay’ı.
3. Prof. Fuad KÖPRÜLÜ, Ünlü bir ilim adamı. Halk Partisi’nin kurucu kadrosunda yer alan ve halk tarafından çok sevilen bir Kanaat Önderi. Bizzat Atatürk tarafından Mebus yapılan ender şahsiyetlerden.
4. Adnan MENDERES, Daha 30 yaşında iken Atatürk tarafından keşfedilen, çok sevilen ve takdir edilen; Bizzat Atatürk tarafından Mebus yapılan müstesna bir zat. Atatürk’ün sıkça kendisi hakkında “İleride istifade olunacak ve büyük işler yapacak, Cumhuriyeti imar ve Demokrasiyi inşa edecek” diye övgüler yağdırdığı ve en büyük sevdası olan Demokrasi için bilhassa ümit bağladığı büyük insan.
Akabinde: Hak, hakikat, adalet, hukuk ve DEMOKRASİ istemleri karşısında sarsılan CHP'de kıyametler koptu. Adnan Menderes ve arkadaşları ihraç edildi. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün en yakın kader arkadaşı Celâl Bayar istifaya zorlandı. Neticede: 7 Ocak 1946 günü: Tarihi ve kadim "DEMOKRAT PARTİ" kuruldu.
Demokrat Parti Kurucuları: Sabık Başbakanlardan İzmir Mebusu Celâl BAYAR (Genel Başkan) . İçel Mebusu Refik KORALTAN, Aydın Mebusu Adnan MENDERES ve Kars Mebusu Prof. Fuad KÖPRÜLÜ.
Tarihi ve kadim Demokrat Parti önderliğinde Türkiye Cumhuriyetinde: 7 Ocak 1946 tarihi itibarıyla, başta CHP Sultası olmak üzere, dış kaynaklı vesayet Cunta ve Despotizmine karşı büyük bir mücadele başlatıldı. Çok ağır ve zor şartlar altında 4 yıl 3 ay 14 gün süren ve "21 Temmuz 1946 Milletvekili Seçimlerinde "AÇIK OY GİZLİ SAYIM" rezaleti ile çok büyük bir haksızlık ve kalleşliğe maruz kadı. Dahası üst üste gelen darbelere, ihanet ve saldırılara rağmen bu mücadele: 14 Mayıs 1950'de, tarihe “BEYAZ İHTİLÂL” olarak geçen muhteşem bir zaferle sonuçlandı Hak geldi, batıl zail oldu…
Ülkemiz tekrar insan hakları, istikrar, adalet, hak, hukuk ve DEMOKRASİ’ye kavuştu.
Muazzam bir kalkınma ve gelişme hareketi başladı. BM ve NATO normlarına göre, DP’nin 10 yıllık iktidarı boyunca, Türkiye Cumhuriyeti evrensel emsallere nazaran 100 yıla tekabül eden emsalsiz bir kalkınma, dünya çapında gelişme ve büyüme faaliyetine mazhar oldu.
Ve tekrar “karşı devrim” hortladı… 
Bu harikulâde kalkınma, gelişme ve demokratikleşme sürecini sindiremeyen, başta CHP olmak üzere “kıskançlık, kompleks ve hasetle kıvranan” muhalefet:, En son yapılan 1957 seçimlerinde türevleri ile birlikte % 58.83 gibi çok büyük bir ekseriyetle halkın itimat ve teveccühüne mazhar olan Demokrat Parti’nin iktidarı; 27 Mayıs 1960’da hukuk ve ahlâk dışı, gayrimeşru bir kalkışma ile “cebren ve hile ile” gasp edildi.
Bu nedenle ve gerçekte DP halâ iktidarın zımmen sahibidir.
NETİCE VE İSTEK:
Yukarıda kısaca açıklanan, fakat ana unsurları ile arz ve ifade edilen sebep, dayanak ve gerekçelerle:, Her yıl “14 MAYIS” ın DEMOKRASİ BAYRAMI ve içinde bulunduğu haftanın da  “DEMOKRASİ HAFTASI" olarak kutlanması; Türkiye Cumhuriyeti halkı ve Demokrasi Sevdalıları için bir hak; Başta TBMM olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet için; Bu istemi hayata geçirmek de, bir vazifedir diye düşünüyor;
1 Mayıs ve Nevruz'u BAYRAM ilân eden Umur-u Devlet, AKP zihniyeti ile her şeye egemen TBMM'nin; Türk Milleti, Adalet, Hukuk ve Demokrasi için bunu "ivedilikle ve 2016 yılında başlatılmak, kutlanmak, idrak edilmek üzere" mutlaka yapmasını istiyor ve bekliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder