27 Ocak 2022 Perşembe

Anne ve babanın yüreklerinin sızısı bitmez!


17 yaşındaki çocuğun, ehliyeti olmadan arabanın anahtarını nasıl ve ne şekilde aldığı da önemli bir konu olması gerek.



Kayseri ilinde çıkmakta olan  Gerçek Haber gazetesinde yer almış kaza haberini, gazetenin köşe yazarı Recep Bulut bütün açıklığı ile konuyu köşesine taşımış.

Konuyu da tüm teferruatı ile çok güzel açıklamış, teredütlerini de belirtmiş. Ancak, mahkeme kararına da saygı duymak gerektiğini de vurgulamış.

Bizi de arayan Teyze Rukiye Demir ve anne Dilek Işık yüreklerinin yandığını, evlatlarının acısının çok büyük olduğunu ve bu işin peşini bırakmayacaklarını, ifade etti.

Kazayı yapan 17 yaşındaki kişinin aldığı cezanın yetersiz olduğunu, ailesinin bu işi kapatmak için her çareye başvurduğundan şüphelendiklerini söyledi.

Mahkeme kararının İstinaf Mahkemesine gitmesi söz konusu olduğundan, orada da belge ve bilgiler değerlendirileceğinden, mahkeme sonucunu beklemek gerekmekte, ancak 14 yaşında bir evladın yitirilmesi anne ve baba dahil tüm aile ile dostları elbette çok üzmekte olduğu da bir gerçek.

17 yaşındaki çocuğun, ehliyeti olmadan arabanın anahtarını nasıl ve ne şekilde aldığı da önemli bir konu olması gerek.

Araç sahibinin de arabanın anahtarını meydanda bırakması ve ekmek almak için araba ile gitmesi de ölen çocuğun ailesini pek inandırmış olmadığı aile tarafından ifade edilmiştir.

Haberi bizde ailenin isteği üzerine aynen haber sitemizde yayınlıyoruz.


 

RECEP BULUT

 

SCOOTERLI ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN GENCE 1 YIL 1 AY CEZA!

Karşıdan karşıya torneti ile geçen 14 yaşında ki çocuğa çarparak ölümüne neden olan 17 yaşında ki gence 1 yıl 1 ay 10 gün ceza verilmesi ailesinin tepkisine neden oldu...

25.01.2022 16:10:00


Karşıdan karşıya torneti ile geçen 14 yaşında ki çocuğa çarparak ölümüne neden olan 17 yaşında ki gence 1 yıl 1 ay 10 gün ceza verilmesi ailesinin tepkisine neden oldu...

MAHKEME GEREKÇELİ

KARARI AÇIKLANDI!

3 Mayıs 2021 tarihinde 30 Ağustos Caddesi’nde karşıdan karşıya turnetiyle geçen 14 yaşında ki çocuğa çarparak ölümüne neden olan 17 yaşında ki ehliyetsiz sürücüye verilen ceza belli oldu. Davanın görüldüğü 2. Çocuk Mahkemesi, A.S.’ya 14 yaşında ki Murathan Işık’ın taksirle ölümüne sebebiyet verme suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.

AİLESİ, “VERİLEN CEZA

YÜREĞİMİZİ KANATTI!”

Evlerinin önünde turnetiyle karşıdan karşıya geçmekte olan 14 yaşında ki çocukları Murathan Işık’a çarparak ölümüne neden olan A.S.’ye yargılandığı mahkeme tarafından 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verilmesine babası Halit Işık ve annesi Dilek Işık tepki gösterdi. Aile, “Bizim iki kez canımız yandı; Birinde çocuğumuzu kaybettiğimiz de diğerinde de mahkemenin verdiği ceza açıklanınca. Verilen ceza yüreğimizi bir kez daha kanattı” dedi.

Günlerden Pazartesiydi…

Yani 3 Mayıs 2021 Pazartesi…

Akşam saatlerinde 30 Ağustos Caddesi’nde feci bir trafik kazası meydana gelmişti…

Altında ki turnetiyle yaya şeridinden karşıdan karşıya geçen 14 yaşında ki Murathan Işık’a hızla gelen bir araç çarptı ve Murathan hızla gelen aracın çarpmasıyla turnetiyle birlikte yaklaşık 70 metre sürüklendi…

Araç sürücüsü kaza yerinden kaçtı!

Çevrede toplanan vatandaşlar tarafından 112 Acil Servisi’nde ambulans çağrıldı…

Entübe halinde ki 14 Yaşında ki Murathan kaldırıldığı hastane de can verdi…

O andan itibaren baba Halit Işık ve anne Dilek Işık’ın dünyası karardı…

Olay yerine gelen polis ekibi, kaza yerinde terk edilmiş halde duran 38.AS.707 plakalı aracın sahibini sorguladı…

Mustafa Sözduyar’a ait olduğu ortaya çıktı…

Olay polise intikal edip ifadeler alındığında ortaya daha vahim bir tablo çıktı…

Kazaya sebebiyet veren 17 yaşında ki A.Sözduyar, amcasına ait evde bulunan arabanın anahtarını gizlice alarak ekmek almak için evden çıktığını, 30 Ağustos Bulvarına dönüş yaptığı sırada BİM Mağazasının önünden geçerken elektrikli sooceter ile geçen çocuğu fark etmediğini, çarptıktan sonra şoka girdiği için kaza yerinden uzaklaştığını, kazadan sonra ağbisini arayıp birlikte kaza yerine gittiklerini, kaza yerinden ağbisi ile birlikte karakola gittiklerini, fakat kazanın şokuyla olayı detaylı olarak hatırlamadığını söyledi…

İlk Bilirkişi raporuna göre ise A.Sözduyarın, ehliyetsiz olarak sevk ve idaresinde ki aracı dikkat ve özen göstermeden, kavşak ve yaya geçitlerine yaklaşırken kullandığı aracın hızını azaltmadan, önünde seyreden araç trafiğini güvenle takip etmeden hayatını kaybeden Murathan’ın kullandığı elektrikli scootera arkadan çarparak (Oysa diğer iki ayrı bilirkişi raporunda scootera ile karşıdan karşıya geçerken çarptığı ifade ediliyor. Zaten çarpan aracın tamamen boydan boya ön tamponu değil sadece sağ tampon kısmı hasarlı. Kazayı yapan gençte önünde diden Murathan’a arkadan çarptığını itiraf ediyor…Demek ki çarpma önünde seyreden scootera arkadan vurmuş! Bu bile başlı başına kazanın seyrini ve tanımını değiştirmesi lazım! Arkadan çarpmak ayrı bir vaka, karşıdan karşıya geçen kişinin de dikkatsizliğinde kaynaklanarak çarpılması ayrı bir vaka!) 70 metre kadar ileriye sürükleyerek, kaza yerinden izinsiz olarak ayrılması ile trafik kurallarını ihlal ettiği, hayatını kaybeden ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının belirtiliyor…

Ve bu gelişmelerden sonra Kamu davası açılıyor…

15 ve 18 sınır kapsamı dahilin de olduğu için A. Sözduyar 2. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanmaya başlanıyor…

Bu süre zarfında mahkeme 13/07/2021 Tarihli Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alıyor…

 Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi şöyle rapor veriyor:

 A) Sürücü A.Sözduyar idaresinde ki otomobil ile seyir halinde iken yaya geçidine yaklaştığını dikkate alarak hızını her an tedbir alabilecek şekilde asgari seviyeye düşürüp kontrollü bir şekilde bu mahalden geçiş gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyrini sürdürmesi neticesinde yaya geçidinden elektrikli soocetere kullanarak geçiş yapan mütevaffa sürücüye, tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu.

B) Müteveffa sürücü Murathan Işık idaresindeki elektrikli sooceter  ile olay mahalli yaya geçidine geldiğinde sooceterden inip skutere yanında yürüyerek yaya geçidinden geçişini yaya olarak sürdürmesi gerekirken bahsedilen bu hususa riayet etmediği, yol üzerinde seyir halinde olan araçların seyir durumlarını kontrol etmeden kendi can güvenliğini tehlikeye atarak sooceter üzerinde yaya geçidinden kontrolsüz bir şekilde geçmeye çalışması nedeniyle kazanın meydana geldiği anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile asli kusurlu olduğu.

Yine mahkeme 05/11/2021 tarihin de Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan da bir başka bilirkişi raporu istiyor…

Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı da benzer rapor veriyor…Tabii bilirkişilerin uzmanlığına da saygı duymak lazım…

Ancak kaza yeri ve kazanın oluşumu hem kaza yerinde yapılacak keşif hem de kaza sonrası elde edilen video kayıtlarından çok daha net olarak görülebilir…

Birincisi kazanın seyrini değiştirecek en önemli tespit şu olmalı;

Murathan’a, yay geçidinden sooceter  ile dikkatsizce geçerken caddede hızla seyreden aracı fark etmeden yol çıktığında A. Sözduyar’ın kullandığı araç mı çarptı? Yoksa  Murathan yaya geçidinden geçmeyi başarıp caddede seyir haline geçtikten sonra  arkasından gelen A. Sözduyar’ın kullandığı aracın aşırı hız ve dikkatsiz bir şekilde mi çarptı?

Niye bu soruyu sorma gereği duyuyoruz? Çünkü iki ayrı kaza şekli tarifi kazanın seyrini değiştirecek kadar önemli de ondan!

 Bu tespit ilk rapor da gayet açık ve net olarak vurgulanıyor… Üstelik kazayı yapan A.Sözduyar’da ilk ifadesinde kazayı böyle anlatıyor… Üstelik kazaya karışan aracın tamamen boydan boya ön tamponu değil sadece yaya yolunu geçip caddede sooceter  ile seyir eden Murathan’a arkadan çarpma manzarası ortaya çıktığı için…

Tabii bilirkişileri muhakkak bu ihtimaller üzerinde durmuştur! Kaza yapan aracı her açıdan incelemişlerdir… Kaza anında çekilen güvenlik kamera görüntülerini inceleyerek kazanın oluş şeklini kare kare izlemişlerdir… Aksi şekli düşünülemez…

Sonuçta orta da çelişkili raporlar var…

Ve bu çelişkili raporlar ışığında nihayet 2. Çocuk Mahkemesi 28 Aralık 2021 tarihinde karar duruşmasını yaptı…Duruşma sonunda mahkeme, A. Sözduyar’ı TCK’nun 85/1. Maddesi gereğince suç konusunun önem ve değeri ile suça sürüklenen çocuğun amaç ve saiki göz önünde bulundurarak 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 15-18 yani grubunda olmasından dolayı TCK’nun 31/3 maddesi gereğince cezasın da  1/3 oranında indirim yaparak 1 Yıl 4 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Suça sürüklenen çocuğun geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonra ki ve yargılama sürecinde ki davranışı , cezanın suça sürüklenen çocuğun geleceği üzerinde ki olası etkisi lehine taktiri hafifletici neden kabul ederek 5237 sayılı TCK’nun 62/1- son maddesi gereğince takdiren 1/6 indirim yaptı ve bu kez cezasını 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çevirdi. Yine mahkeme 5271 sayılı CMK’nın 231/5 maddesi gereğince Hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Ve yine mahkeme ayrıca 5271 sayılı CMK’nun 231/8’nci maddesi ve 5395 sayılı çocuk koruma kanunun 23/1 maddesi uyarınca 3 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verdi… Edindiğim bilgi yanlış değil ise bu denetimi eğitim ve öğretimi gerekçe gösterilerek kaldırılmış…

Sonuçta 14 Yaşında ki Murathan Işık’ın yukarı da tarif edilen şekliyle ölümüne neden olan 17 yaşında ki A. Sözduyar 1 yıl 1 ay 10 gün ceza aldı ve ceza infazı da hükmün açıklanmasının geriye bırakılması şekliyle 5 yıl süresince benzer suç işlememek şartıyla geriye bırakılmış oldu…

Bu bir yargı kararı mı? Evet yargı kararı! Saygı duymak gerekir mi? Memnun olmasanız da evet saygı duymak gerekiyor…

Peki 14 yaşında ki çocuklarını kaybeden anne ve baba için kolay mı? Kolay değil elbette!

Onlar da yargı kararına saygı duymakla birlikte, verilen cezanın yüreklerini sızlattığını beyan ediyorlar…

AİLESİ, “VERİLEN CEZA

YÜREĞİMİZİ KANATTI!”

Doğal olarak verilen cezaya Babası Halit Işık ve anne Dilek Işık tepki gösterdi. Aile, “Bizim iki kez canımız yandı; Birinde çocuğumuzu kaybettiğimiz de diğerinde de mahkemenin verdiği ceza açıklanınca. Verilen ceza yüreğimizi bir kez daha kanattı” diyor…

Yüreği yaralı anne ve babanın feryadı böyle…

Henüz yargı süreci sona ermiş değil…

Şimdi sıra istinaf yolunda… Bakalım istinaf ilk kademe mahkemenin kararını onayacak mı yoksa bozacak mı? İstinaf neticesini de beklemekte yarar var… 





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder