KKTC’de tüp bebek
merkezi olarak hizmet veren Ada Hospital’ın adının yasal olmayan kürtaj
iddialarına karışması Türkiye’den gelen hasta sayısının azalmasına yol açtı.
KKTC’de tüp bebek tedavisi başlatan birçok hastanın tedaviyi yarım bıraktığı
iddia edildi.
Kıbrıs Türk Serbest
Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu da tüp bebek tedavisi gören hasta sayısında ciddi
anlamda düşüş olduğunu ancak bunun tek sebebinin Ada Hospital’de yaşanan
yasadışılıkların olmadığını belirterek, “Bundan bir buçuk ay önce geçen yasayla
Türkiye’den gelen hastalara KKTC’de donasyon gibi işlemlerin yapılması
yasaklandı. Hasta sayısının azalmasının bir nedeni de budur” dedi.
Son yıllarda kısırlık olarak nitelendirilen, “doğal yoldan
çocuk sahibi olamama”nın artması, tüp bebek tedavisine ilgiyi artırırken, Kuzey
Kıbrıs’taki tüp bebek merkezlerindeki yasal boşluklar, bebek sahibi
olamayanların KKTC’yi tercih etmesine neden oldu. Türkiye’de isteğe bağlı
gebeliği sonlandırmak için hamileliğin 10 haftayı geçmemiş olması şartı,
KKTC’de daha büyük gebeliklerin sonlandırılmasının mümkün olması KKTC’ye ilgiyi
artırmıştı. Daha önce “öğrenciler yumurtalarını satıyor” gibi olumsuz
haberlerle gündeme gelen tüp bebek merkezleri tam bu olumsuzlukları
unutturmuşken, Ada Hospital’daki skandalla sarsıldı. Sekiz aylık sağlıklı
bebeklerin kalplerinin anne karnında durdurulduğu ve kişilerin, talepleri
dışında farklı yumurta/spermlerle çocuk sahibi oldukları iddiaları gündeme
bomba gibi düştü.
“Güvenmiyorum”
Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne konuşan M.T, 5 yıllık
evlilikleri boyunca çocuk sahibi olamadıklarını, o yüzden tüp bebek
merkezlerinden yardım almak zorunda kaldıklarını ifade etti. Türkiye’deki iki
denemelerinde başarılı sonuç almadıkları için KKTC’deki bir merkeze
başvurduklarını kaydeden M.T, şunları söyledi: “KKTC’deki tüp bebek
merkezlerinden başarılı sonuçlar alındığını duymuştuk. Hatta cinsiyet seçme
imkanımız olduğu bile söylendi. KKTC’de yaşayan akrabalarım olduğu için gidip
gelmek zor olmayacaktı. Bundan 8 ay önce tedavinin ilk kısmına başladık. Birkaç
ay sonra yeniden gelecektim ama orada yaşanan olayları duyunca tamamen güvenim
sarsıldı. Eşim kendi sperminin başkalarına verilmiş olma ihtimalini duyunca
sinirden deliye döndü. Benim de aklıma birçok kötü senaryo geldi. Sonuç olarak
biz tüp bebek tedavimizi yarım bıraktık. Şimdi asla orada yaptırmayı
düşünmüyorum çünkü güvenmiyorum. Sanırım Türkiye’deki merkezlerden birinde
tedavimize devam edeceğiz.”
“Bizde sıkıntı yok”
Haberal Kıbrıslı Gazetesi’nin aradığı tüp bebek
merkezlerinin çoğu, hasta sayısıyla ilgili rakam veremeyeceklerini söylerken, bir tüp bebek merkezi yetkilisi de hasta
sayısındaki düşüşün kulaklarına geldiğini ancak kendilerinin yasal prosedür
çerçevesinde hareket etmelerinden ötürü rakamsal anlamda kendilerini zora
sokacak bir düşüş yaşamadıklarını ifade etti.
Gardiyanoğlu: “Hasta
sayısındaki düşüşün tek nedeni güvensizlik değil”
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı
Dr. Remzi Gardiyanoğlu da konuyla
ilgili olarak yaptığı açıklamada, tüp bebek tedavisi gören hasta sayısında
ciddi anlamda düşüş olduğunu doğruladı. Ada Hospital’de yaşanan
yasadışılıkların düşüşte etkili olduğunu belirten Gardiyanoğlu ancak tek
sebebin bu olmadığına vurgu yaptı. Türkiye’den gelen hastalara KKTC’de birçok
işlemin yapılmasının yasaklandığını açıklayan Gardiyanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ada Hospital’da yaşananlar düşüş sebeplerinin bir tanesi.
“TC vatandaşlarına donasyon yasak”
Bundan bir buçuk ay
önce çıkan yasa da bir diğer sebep. Ada Hospital’da yaşanan olaylardan sonra
Sağlık Bakanlığı bu konuda yeni yasal düzenlemeler yaptı. Buna göre Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarına, tüp bebek uygulamalarının birçoğu yasaklandı.
Donasyon da bunlardan biri. Dolayısıyla bu düşüşün iki nedeni olduğunu
söyleyebiliriz. Eskiden bunlar yoktu.”
***
Türkiye’deki yasak
KKTC’ye geldi
TC Sağlık Bakanlığı 2011 yılında “Üremeye Yardımcı Tedavi
Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik” ile başkalarına
ait ya da sahibi belirsiz sperm ve yumurtalarla gebeliklere yasak getirmiş, TCK
231. maddesine paralel olarak tüp bebek uygulamaları ile ilgili hatalı, kanun
dışı ve insanı suistimale yönelik iş ve işlemleri durdurmuştu.
TC Sağlık Bakanlığı’nın, “Başkalarına ait ya da sahibi
belirsiz sperm ve yumurtalar ile gebelik elde etmek birçok gelişmiş Batılı
ülkede olduğu gibi ülkemizde de yasaklanmıştır. Yönetmelikte yer almayan ’ırkın
korunması’ gibi bir konu hatalı bir şekilde ön plana çıkarılmaktadır. Oysa bu
konu kanunda geçtiği şekilde ’soy bağını’ yani babalığın belli olmasını esas
almaktadır” şeklindeki açıklamalarında yer alan hususlar, KKTC’de yapılan yeni
düzenlemeyle hayata geçirildi. Bir buçuk aydan bu yana yasa doğrultusunda
hareket eden KKTC’deki tüp merkezleri, sundukları birçok hizmete rağmen hasta
sayısının azalmasını sağlayamadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder