Batı ve doğu medeniyetleri arasında köprü vazifesi gören Türkiye, jeopolitik önemi dolayısı ile tarih boyunca, evrensel ve bölgesel güçlerin hedefi olmuŞtur.
Durum böyleyken, 1128 Akademisyen 11 Ocak 2016 tarihinde talihsiz bir bildiri yayınlamıŞtır. Bu bildiride, PKK terör örgütünün çözüm sürecinde kentlere yığdığı silahlar, Güneydoğu illerimizde teŞkilatlanması, barıŞ süreci devam ederken planladığı ve daha sonra iŞlediği cinayetler, altı ayı aŞkın süredir Güneydoğu il ve ilçelerimizde hayatı yaŞanmaz kılan baskıları, il ve ilçelerimizde okulları zorla kapatmaları, sağlık ve öğretim görevlilerini tehditle uzaklaŞtırma ve dolayısı ile sivil halkın hak ve özgürlüklerini kısıtlamaları, ve kazdığı hendekler, kurduğu barikatlar ve mayın düzenekleri, ile yaptığı asker-polis-sivil katliamı tamamen yok sayılmıŞtır. Daha da vahimi, bu bildirinin, bugün Güneydoğu illerimizde yaŞanan talihsiz olayları, tek düŞüncesi vatandaŞlarımızı korumak olan Türkiye Cumhuriyeti güvenlik güçlerine yıkması ve onları suçlayarak, sokağa çıkma yasaklarını halka yapılan keyfi ve gereksiz bir iŞkence diye sunması, ve dünyayı kasten yanlıŞ bilgilendirmesidir. Bu planlı bir saptırma ve sahteciliktir. Bugün Türkiye de katliam yapan, masum insanları öldüren ve hayati yaŞanmaz kılan PKK terörüdür. Bildiriyi imzalayanlar ellerinde delil varsa, askeri, polisi, devleti mahkemeye verebilirler. Çıkan mahkeme kararını beğenmezlerse, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taŞıyabilirler.
ATAA bu talihsiz bildiriyi imzalayan ve destekleyen kiŞilerin Türkiye Cumhuriyetinin bütünlüğüne, eŞitliğe ve demokratik hakların ve insanca yaŞamın Türkiye sınırları içerisinde devamına olan samimiyetine Şüpheyle bakmaktadır. Kendilerini akademisyen olarak adlandıran imzacılar Türkiye'nin bir bölümünde insanların hayatını baskı ve tehditle otuz yılı aŞkın süredir yaŞanmaz hale getiren bir terör örgütünün adını bu bildiriye koyamamıŞtır.
ATAA kurulduğu günden bu yana laik, demokratik ve bölünmez Türkiye Cumhuriyetini savunmaktadır. İmzacılar arasında Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne inanmayan, Türkiye'ye iyi hisler beslemeyen yabancıların yanı sıra, PKK-dağ ve HDP-Şehir kadrolarına yakın duran akademisyenleri, "BarıŞ" adı altında aŞırı Kürt milliyetçiliğini körükleyenleri, soykırım yalanını yayan özürcüleri, Ermeni terörünü hoŞ gören ve hatta yok sayanları ve okumadan imzaladığını söyleyenleri görüyoruz. Kalıcı barıŞistemekteler. Kalıcı barıŞ ancak PKK'nin silah bırakarak teslim olmasıyla mümkündür.
PKK silah bırakmak istemediğine göre, bölgede terörün kökü kazınıncaya kadar operasyonların sürmesinden baŞka bir alternatif yoktur. PKK terörü bittiği zaman bölge halkı huzura kavuŞacaktır. Yapılacak tek Şey PKK terörüne karŞı yurt dıŞında ve yurt içinde hep birlikte karŞı durmaktır.
KiŞi temel hak ve hürriyetleri, fikirlerin serbestçe ifadesi ve gösteri hakları Türkiye gibi demokratik bir ülkenin temel prensiplerinden biridir. Şiddete baŞvurmadan görüŞlerini açıklayan insanların hırpalanmaması gerekir. Ancak bu haklar dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde terörü savunmak için kullanılamaz.
Daha iyi bir Türkiye için ve barıŞ için, PKK terörünü Şiddetle kınıyoruz.
Doç. Dr. Mehmet Toy
ATAA BaŞkanı
pkk illetlerin en büyüğüdür-ve derhal bitirilmesi gereklidir
YanıtlaSil