21 Kasım 2023 Salı

uzaya keşif uydusu fırlattı

 Kuzey Kore, uzaya keşif uydusu fırlattı

Kuzey Kore'nin, uzaya ilk keşif uydusunu taşıyan bir roket fırlattığı bildirildi. 

Japon Sahil Güvenliği tarafından yapılan açıklamada, fırlatılan roket nedeniyle Japonya'da J-Alert uyarı sisteminin devreye sokulduğu belirtildi. 

Açıklamada, güneydeki Okinawa vilayetinin sakinlerine, düşen roket enkazı durumunda binalara veya yeraltına sığınmaları yönünde çağrıda bulunuldu. 

Kuzey Kore daha önce Japon Sahil Güvenlik'e 22 Kasım'dan 1 Aralık'a kadar yapay bir uygu fırlatma planlarını bildirmişti. 

Japon gözlemciler, Pyongyang'ın daha önce açıklanan zaman aralığının ilk üç gününde fırmatma gerçekleştirdiğini belirtiyor. 

Güney Kore Savunma Bakanlığı Sözcüsü Jegon Ha-kyu, günlük basın toplantısında, bakanlığın askeri uydu fırlatma hazırlığındaki Kuzey Kore'yi yakından izlediğini ifade etmiş, askeri uydu fırlatması durumunda Kuzey Kore'nin, BM Güvenlik Konseyi Kararlarını" açıkça" ihlal edeceğini savunmuştu. 

Kaynak: İLKHA

19 Kasım 2023 Pazar

Erzincan'da 111 kişi yakalandı.

 Emniyet'in yaptığı asayiş operasyonunda Erzincan'da 111 kişi yakalandı. 



Erzincan'da polis ekipleri, 77 düzensiz göçmen ile çeşitli suçlardan aranan 34 şüpheliyi yakaladı. 

Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 1-15 Kasım'da çeşitli denetim ve uygulamalar gerçekleştirdi. 

25 bin 384 kişinin sorgusunu yapan ekipler, çeşitli suçlardan aranan 34 şüpheli ile yurda yasa dışı yollardan girdiği belirlenen 77 düzensiz gözmeni yakaladı. 

Ekipler, 292 kişiye ise çeşitli asayiş suçlarından adli ve idari işlem uyguladı. (İLKHA)

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Siyonist işgal rejimi Han Yunus ve Nusayrat kamplarını bombaladı. 



Siyonist işgal rejimi, Gazze'nin Yunus ve Nusayrat kamplarına düzenlediği bombardımanda 15 Filistinli şehid oldu. 
İşgal rejimi Han Yunus ve Nusayrat kamplarına yoğun saldırılar düzenlendi. Nusayrat Kampı'nda Zühd ailesine ait evi bombalaması sonucu 13 Filistinli şehid olurken, onlarca kişi yaralandı. 
Han Yunus bölgesinde bulunan, Avrupa Hastanesi yakınındaki Ebu Aker ailesine ait evin bombalanması sonucunda da bir kadın ve çocuğu şehid oldu, çok sayıda kişi yaralandı. 
İşgal rejimi, sözde 2 askerinin daha öldüğünü duyurdu. (İLKHA)


8 Ekim 2023 Pazar

1923 Kemalist Türk Devrimi, sadece Türkiye için değil, dünya için de tarihi bir dönüm noktasıdır..

 Toplum 24 İnternet haber sitesinde  yayınlanan MAVİ YOL Girişimi'nin sözcülerinden olan ve TBMM eski Başkan vekillerinden Uluç Gürkan: Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının yüzüncü yılıyla birlikte, 1923 Kemalist Türk Devrimi'nin de 100. Yıldönümünün kutlandığını hatırlatan yazısı ile CHP ye ve Türk toplumuna güzel bir mesaj vermiş.

1 Ekim 2023 de Mavi Yol Girişiminden Kamuoyu'na duyuru başlığı altında yayınlanan yazıda "Hepimiz İkinci bir Mustafa Kemal Olmalıyız" denmektedir.

Uluç Gürkan yazısına şöyle devam etmektedir: Türk ulusuna Mustafa Kemal Atatürk'ün kutsal emaneti olan laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yıldönümü'ne sayılı günler kaldı.

"..1923 Kemalist Türk Devrimi, sadece Türkiye için değil, dünya için de tarihi bir dönüm noktasıdır..." diyen Uluç Gürkan, Cumhuriyet türkiye'sinin dünya tarihinin yazılmasında önemli bir işlevi olduğuna da vurgu yapıyor. 

Gürkan görüşlerine şöyle devam ediyor: "... İngiliz tarihçi Eric Hobsbawm'ın İmparatorluklar Çağı adlı eserindeki anlatımıyla, "Türk Devrimi'nin tarihsel sonuçları büyüktür. Ama dünya tarihçileri katastrofik ve kaotik dünya koşullarında bunu yeterince anlayamamış ya da fark edememiştir. Oysa Cumhuriyet türkiye'si dünya tarihi yazımında gölgede kalmayı hak etmemektedir. 1923 Kemalist Türk Devrimi, tarihsel sonuçları bağlamında, 1789 Fransız ve 1917 Sovyet Devrimi ile birlikte, dünyayı etkileyen üç büyük devrimden biridir. Hem kurtuluş hem de kuruluş boyutlarıyla dünya için ilham kaynağı olmuştur. Kemalist Devrim Kurtuluş boyutuyla, Hindistan'ın efsanevi lideri Gandi'nin sözleriyle, "Türk orduları sömürgecilik devrini kapatırken Mustafa Kemal'in tam bağımsızlık utkusu mazlum tutsak ulusların özgürlük sancağı olmuştur..."

Kemalist Devrimi, kuruluş boyutuyla da insanlığın kendilerine daha güzel bir gelecek kurma yolunda yapabileceklerini ortaya koyduğuna işaret eden Uluç Gürkan, Büyük Önder'in, dünya tarihçilerinin tanımıyla, az zamanda büyük işleri başarmış bir dahi olarak görüldüğünü söylüyor ve konuya ilişkin görüşlerini anlatmaya devam ediyor. 

"...İngiliz tarihçi Arnold Toynbee'ye göre Atatürk, "Batı dünyasındaki rönesans reformasyon, bilim ve düşünce ihtilali, Fransız inkılabı ve sanayi devrimini bir insan ömrüne sığdırmıştır. Fransız akademisyen Gerard Tongas, Atatürk and the True Nature of Modern Turkey' adlı çalışmasında bu gerçekleşmeyi, "Kemalism hızlı gelişmenin yolunu keşfetmiştir. Disiplinli eğitim yoluyla büyük bir halkçı uygarlığın bir kuşak tarafından geliştirilebileceğini kanıtlamıştır. Şimdi bunu deneyle sınanmış bir felsefe modeli olarak insanlığa sunabilirsiniz" diye tanımlamıştır. Fransız siyaset bilimci Maurice Duverger, bir felsefe modeli olarak Kemalizm'i şöyle tanımlamıştır. "Kemalism, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa rejimlerinde bulunmayan nitelikleri ile Marksizmin gerçek alternatifidir. Maksizm uygulamasına girmek istemeyen ülkeler, Batı demokrasisi karşısında saptadıkları yetersizliklere çözüm getiren Kemalist Modeli tercih edebilirler. ."

1923 Kemalist Türk Devrimi, kimi sığ çevrelerin iddia ettiği gibi, asla geçmişte kalmadığının da altını çizen Mavu Yol sözcülerinden Gürkan: ".. Mustafa Kemal Atatürk ve devrimleri, tarihte asla bir parantes olmamıştır. Hala günceldir. O, bir kutup yıldızı gibi, çağdaş uygarlık, yolunu kaybedenlerin takibini beklemektedir." diyor. 

Uluç Gürkan, 100 yıldır adeta uyutulan 1923 ruhunu, yeni yüzyılda Türkiye için bir çıkış yolu olarak gördüklerini ve MAVİ Yol Hareketi’nin temel ilkelerinden birinin de bu ruh olduğunu sözlerine ekleyerek, görüşlerini şöyle sürdürüyor:

„…Önceki ABD Başkanlarından Bill Clinton, bu kutup yıldızını 1999’da TBMM’nde yaptığı konuşmada nasıl tanımlamıştı, kulak verelim:

- Türkiye'nin bu yüzyılda yarattıkları, insanların kendilerine daha güzel bir gelecek hazırlama yolunda yapabileceklerinin canlı bir örneğidir… Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve demokratik yapısıyla İslami köktendincilik tehdidine karşı başarılı bir alternatif model teşkil etmesi; uluslararası barış ve güvenlik açısından son derece hayatidir… Bölgede ve dünyada milyarlarca insanın geleceği Türkiye kendisini nasıl tanımlayacağına bağlıdır… Türkiye kendisini laik ve demokratik bir ülke olarak tanımladığı sürece kendi vatandaşlarına iyi hizmet etmekten daha da fazlasını yapabilir…, Türkiye, dünyanın ilham kaynağı olabilir…” Evet… Türkiye dünyanın ilhamı olabilir… Hep birlikte tahayyül edelim…

1789 Fransız Devrimi’nin dünyanın demokratikleşme sürecindeki anlamı, önemi, etkisi her ne olduysa, 1923 Kemalist Türk Devrim’inin İslam coğrafyasındaki etkisi de aynı doğrultuda olsa… Nasıl bir dünya doğacaktır…

ABD’nin BOP ile İslam coğrafyasını sürüklediği etnik ve dini cemaat temelli kanlı çatışmalar sonlanacaktır… Ortaçağ çöl diktatörlükleri çağdaş demokrasilere dönüşecektir… Saltanat düzenlerinin kulları özgürleşecektir… Kadın-erkek eşitliği sağlanacaktır… Hiçbir kadın saçının teli göründü diye katledilmeyecektir… Kısacası İslam dünyası da çağdaş uygarlık hedefinde buluşacaktır…
Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik yapısıyla vazgeçilmez bir felsefi çağdaşlık tasarımıdır. Ancak, Cumhuriyetimizi bir felsefe modeli olarak insanlığın hizmetine sunma konusunda, Atatürk’ün Nutuk’un başlangıçtaki deyişiyle, “vaziyet ve manzara-i umumiye ” fevkalade karanlıktır…” Cumhuriyet modelimizi, bırakın insanlığa sunmayı, kendi içimizde tasfiye etmekle uğraşıyoruz…
Türk Devleti’nin niteliği değişmiştir. Laik ve demokratik parlamenter düzen terk edilmiş, yerine teokratik yapıda partili bir tek adam düzeni kurulmuştur. Bu düzende ülkemiz T.C. “çoğunluk yönetimi” olma özelliğini yitirmiştir… Partili bir Cumhurbaşkanı seçiliyor. yürütmeyi tek başına oluşturuyor. Yasamaya ortak, yargıya egemen oluyor… Tek adam rejiminde adım adım Atatürk’ün mirası reddedilmektedir. Çağdaş uygarlık hedefinin yerine daha İslami denilen Arabımsı bir Ortaçağ yaşam biçimi dayatılmaktadır…“

Türkiye’nin son yıllarda yaşadıklarının emperyalist bir senaryo olduğunu belirten ve bunu da „Neoliberal kapitalist dünya, moda küresel- sisteminin “yeşil kuşak” senaryosu…“ olarak tanımlayan Uluç Gürkan, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu görüşleri de önemle öne çıkartıyor:

„…Bu senaryoyu artık değiştirmeliyiz. Ama bunun için de ikinci bir Atatürk beklememeliyiz. Hepimiz bir seferberlik halinde “İkinci Mustafa Kemal” olmalıyız…
Cumhuriyetimizin 100. Yılı bu “İkinci Mustafa Kemal Seferberliği” için büyük bir fırsattır… Bu doğrultuda, Anadolu ve Rumeli Müdafaa Hukuk Cemiyetleri ruhunu, tarihin ilk anti-emperyalist savaşının heyecanını taşıyan “herkes iş başına” çağrılmalıdır… Bu ruh ve heyecanla Cumhuriyet’in bütün tortuların, aydınlanma değerleri yeniden gündeme getirmelidir. Geniş halk kitlelerine, “Gelin koyun yüreğinizi Türkiye’yi birlikte yönetelim…” denilebilmelidir. Bunun için çok zor” denilebilir… İmkânsız olduğu da düşünülebilir. Ama başarılabileceği unutulmamalıdır… Bizim 68 kuşağının ünlü bir sloganı vardı: “Zoru başarabiliriz… İmkânsız zaman alır…”

MAVİ YOL KİMDİR?

MAVİ YOL, T.C. Anayasası’nın temel ilkelerine bağlı, ülke gündemindeki genel sorunlara, 1923 kuruluş ruhunun güncel boyutuyla çözüm odaklı eğilmeyi ilke edinmiş, özgür düşünceyi savunan, yurttaş haklarını insanlık hakkı olarak gören, sadece siyaset yapan değil, siyaseti üreten çizgisiyle, bağımsız, kamu yararını gözeten toplumcu bir politik düşünce girişimidir. (Ankara - 1 Ekim 2023)

İrtibat Bilgisi:

Mecit Şekercioğlu - 0533 762 14 15

e-posta: maviyol1923@gmail.com

Mavi Yol ile irtibata geçmek isteyenler yukarıdaki mail ve telefonla ilgililere ulaşabilirler. 

5 Ağustos 2023 Cumartesi

Türkiye'nin kurtuluşu güney sayesinde olacaktır.




TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU 

GÜNEŞ SAYESİNDE OLACAKTIR. 


Yukarıdaki örnekte, Türkiye, ODTÜ Ankara Üniversite hocalarının gerçekleştirdiği, Türk Modeli Güneş  Serasi modelini izleyeyebilirsiniz. Gunsera da elde edilen performans, Avrupa birliğinin ispanyada gerçekleştirdiği seradan çok daha yüksek olmuştur.

Üniversitelerimizde benzeri bircok Güneş projeleri hazırlamıştır. Siyasal irade gerçekleştiğinde, Batidan farkli, batidan daha ileri "Türk Güneş  Uygarlığı" gerçekleşmeye baslayacaktir.

(Not GUNSERA, Türk köylerine uygulandığında, köye dönüşü gerçekleşecek, tarımsal üretim kendine yeterli hale gelecektir. Sera modeli, köylerde ve Tarım Bakanlığı isteği ile, tarımsal üretimin artması amaciyla tarim alanlarında uygulanmak için geliştirilen bir modeldir. Hangi hükümet bu projeyi destekler ise, hem ülkesine, hem de dünyaya büyük hizmet etmiş olur. Bu projeyi engellemek değil, destek olmak gerek. 

8 Temmuz 2023 Cumartesi

EMEKLİLER UMDUĞU BULAMADI. ÇİLE ÇEKMEYE DEVAM

 

HAYATLARINI ZORLUKLA İDAME ETTİRMEYE ÇALIŞAN EMEKLİLER UMDUKLARINI BULAMADILAR.

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğ’lu Kurban Bayramında 15 bin lira emeklilere ikramiye vereceğim demişti.

 Ancak, çoğu emeklinin inanamadığı Kılıçdaroğlu’na oy vermediklerine de şahit olundu. Emekliler 2 bin lira ikramiye ile Kurban Bayramını geçirdiler.

Emeklilerin tüm umudu artan zamlar karşısında İktidar olan Hükümetin ve bilhassa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklileri zorda bırakmayarak, iyi bir zam ile emeklileri enflasyona karşı ezdirmeyeceğiz, umudu idi.

Emekliler 2023 emekli zammı ile umutlarını yitirdiler,

2023 emekli zam oranları kesinleşti,  EYT’liler de hayal kırıklığına uğradı!

Memur, işçi ve Bağ-kur emeklilerinin beklediği zam oranlarını kapsayan yeni torba yasa TBMM’den geçerek kabul edildi.

Böylelikle emeklilere verilecek olan Temmuz zammı kesinleşmiş oldu.

Memur, işçi ve emekliler için zam oranı yüzde 25 olurken EYT’liler üzüldü ve hayal kırıklığına uğradı.

EYT’liler de zam beklentisi içerisinde idiler. Yoğun çabaların ardından toplamda 2 milyon 250 bin kişi EYT’den emeklilik hakkı kazanmıştı. Ancak hem SGK’nun yoğunluğu hem de kapasitenin yetersiz kalması nedeniyle milyonlarca EYT’li ilk maaşını hala alamadı. Maaşlarını alamayan EYT’lilere herhangi bir zam yapılmadı kuşkusu nedeniyle EYT emeklileri sosyal medyada eleştiriler yapmaya başladı.

Haberler.com’un aktardığı habere göre, Memur, işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı netleşti. Maaşlara yapılacak zam oranı yüzde 19.77 den yüzde 25’e çıkarıldı. Torba yasa teklifine eklenen madde komisyonda kabul edildi. EYT’liler bu orandan yararlanamayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada,”Yapılabilecek iyileştirmeler hususunda bakanlarımıza gerekli talimatı verdim. İnşallah önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağız” demişti.

Şimdi tüm emekliler Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Belki Cumhurbaşkanımız biz emeklileri enflasyona ezdirmez, kendi kararı ile de bizlere bir kıyak çeker, ben de on puan ekledim, emeklilerin zammı yüzde 35 e çıksın” der diye umutlanmak talar.

Kaynak: sektormedya.com.tr



1 Temmuz 2023 Cumartesi

CUMHURİYETİN #AYDINLANMA MESALESININ IŞIĞI #SİVAS’TA VE #CUMHURİYETTE ASLA SÖNMEZ.!!


Sosyal medya'da Sivas'ta yaşanan ve unutulması mümkün olmayan olayla ilgili paylaşım yapmış olan Ali Berham Şahbudak'ın yazısını biz de tüm kamu oyuna duyurmak amacı ile aynen yayınlıyoruz. 

TÜRK KAMU OYUNA. SAYGILARIMLA.

1999 yılı CHP Genel Başkan Aday Adayı Ali Berham ŞAHBUDAK

CUMHURİYETİN #AYDINLANMA MEŞALESININ IŞIĞI #SİVAS’TA VE #CUMHURİYETTE ASLA SÖNMEZ.!! 

#Atatürk'ün ilk aydınlanma meşalesi yaktığı Sivas'ta bu meşale 100 yıldır yanarken "hiç bir gücü #Atatürk'ün kurduğu bu cumhuriyette bu meş'aleyi söndürmeye gücü yetmez".! 

SİVAS #KATLİAMI’NI ASLA UNUTMA VE UNUTTURMA! 

MADIMAK #KATLIAM ACISINDA ZAMAN AŞIMI OLMAZ !  2 Temmuz 1993... SIVAS O GÜNÜ #ALEV ALEV YANIYORDU  30 YIL OLDU VE BU ACI HALEN YÜREKLERDE #DİNMEDI.!!

30 yıldır "yüreklerde ki bu yangın halen sönmedi temmuz, ayi sicaginda sivas madimak'ta  bir madımak ayazı gibi adeta tüm insanlığın üzerine çöktü gibi bedenleri donduruyordu"...

Sivas Katliamı’nın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen Madımak’ın dumanı halen cumhuriyet üzerinde tütmeye devam ediyor. 

Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Sivas’a giden 33 aydının, ozanın, gencin ve otelde çalışan 2 işçinin acısı hala yüreğimizde ilk günkü açısıyla yüreklerimizi dalıyor.

Bu insanlik sucu Türk toplumda derin izler bırakan, ayrışmanın tohumlarının atıldığı Katliamın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen hala aynı ayrıştırıcı ve kışkırtıcı söylemlere devam ediliyor. 

Suçluların hesap vermemiş olması ise Madımak alevinin sıcaklığını hissettiriyor dalga dalga... Demir de soğumuyor, Madımak ateşi de...

2 Temmuz günü, hem yaşananlar ve siyasilerin açıklamaları, hem de dava sürecinin seyri toplumun objektif hafızasında kara bir leke olarak yuz yillar gecsede düşünen insan hafizasında daima kalacak.

Devlet destekli gerici-faşist çetelerin kara propagandası eşliğinde Madımak Oteli kundaklandığı saatlerde, içeride hayatta kalma mücadelesi verilirken, her saniyenin yaşamsal önemi varken dönemin hükumeti katliamı seyretmekle yetindi. 

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” derken, ne kadarda insanlıktan uzak bir ibsan olduğunu da dünya kamuoyuna ve Türk milletine de  kanıtlamış oldugunun ispatıydı..

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel “Olay münferittir diyerek yönettiği bu cumhuriyete ve Türk milletine de ihanet etmeye devam edeceğini de sinyallerini veriyordu. 

Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur” sözleriyle Katliamı önemsizleştirmeye Devlet denetiminde yapilan bu katliamı görünmez kılmaya çalıştı" işte devleti yöneten çağdışı zihniyet buydu " bu zihniyet bu cumhuriyete 70 yıldır aynı düşünce ve aynı eylem içinde"...

Dava sürecinin akıbeti ise, en az Katliam günü yaşananlar kadar vahim ve üzücü. Türkiye’nin en büyük siyasi katliamlarından biri olan Sivas Katliamı’nın davası, zaman aşımına uğradı denilerek "dünün başbakanı bugünün ise cumhurbaşkanı olan Erdoğan'in Sivas davasıyla ilgili  sözleri de unutmadık. 

Sivas Madımak katliamını organize eden asli sorumlular yargı önüne çıkarılmadığı gibi, Katliamın ardındaki karanlık ilişki perdesi aralanamadı. Çok boyutlu ve çok katmanlı bu katliam sonrası açılan dava 20 yıl sürdü, yargılanan 2 kişi dava süreci içinde ölürken diğer 5 kişi ise zaman aşımından serbest bırakıldı ve böylece dava kapatıldı.

Zaman aşımı, vicdanları sızlatmaya, yakınlarını yitirenlerin acısını büyütmeye devam ediyor. Sivas Katliamı bugün hâlâ toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor! 

Geçmişi unutturmaya çalışarak değil, onunla yüzleşerek toplumsal barışı sağlayabiliriz. Bir katliamın faillerinin aklanmasının toplum için “hayırlı” olacak hiçbir yanı yoktur, olamaz.

Sivas Katliamı, siyasal şiddetin ve toplumu kutuplaştırmanın vardığı en uç noktalardan, insanlık suçlarından birisidir. 

Madımak Oteli’nde diri diri ateşe verilen aydınlar ve ozanlar için o gün sarf edilen hedef gösterici ve kutuplaştırıcı dil, bugün daha “olağan” gözüken seçim süreçlerinde bile ortaya çıkmaktadır. 

Ne yazık ki, iktidar mensupları geçmişten ders almadığı gibi, yurttaşları etnik aidiyetine, mezhebine, siyasi ve cinsel kimliğine göre yaftalamaya, itibarsızlaştırmaya devam etmektedir. 

Kutuplaştırıcı ve ayrımcı söylemler toplumsal barışı zedelemekte, bir arada yaşama duygusunu örselemektedir. İçeride ve dışarıda çatışmaları derinleştiren, savaşları körükleyen politikalardan vazgeçmelidir.

Düşünen ve sorgulayan çağdaş ve modern yaşamı savunan aydın ve yurtsever yurttaşlar olarak bizler topyekün olarak "din irk mezhep" ayrımı yapmaksızın Türk milleti olarak Sivas Katliamı’nı unutmadığımız gibi, yarın yeni Sivas’ların Maraş’ların Çorum’ların 10 Ekim’lerin olmaması için insan haklarının egemen kılındığı, toplumsal barışın ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir ülkede yaşamak isteğimizi bir kez daha dile getiriyoruz. 

Onların işi Katliamı yok saymak, unutturmak ise bizlerin görevi bu ve benzer katliamları ve suçlularını unutturmamak, kaybettiklerimizi anmak, yaşatmak olacaktır. 

Gericiliğe karşı laikliğin, karanlığa karşı aydınlanmanın ne kadar hayati olduğunu Sivas Katliamı’ndan biliyoruz, tanığıyız.

Toplumumuzun ve insanlığın ihtiyaç duyduğu şey, Sivas Katliamı’nın gerçek suçlularının cezalandırılmaları ve gerici ırkçılığın, insanlık düşmanı anlayışların tarih karşısında mahkum edilmesidir.

Sivas Katliamı nezdinde yaşadığımız tüm katliamları bir kez daha Atatürk'ün kurduğu bu cumhuriyetin temellerinin Sivas'ta atıldıgını asla unutmayan" ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk  aydınlanma meşalesini Sivas'ta yaktığını unutmayan biz Atatürkçü yurt sever Kemalist devrimciler olarak unutmayacağız. 

Temmuz ayında doğmuş olan ve Madımak Oteli’nde 2 Temmuz’da katledilen ve şair olan  Behçet'in şiiri ile Madımak katliamında canlarını veren tüm yitirdiklerimizi aydınların anısına saygıyla. Ali Berham ŞAHBUDAK. .. 

Hoşçakalın bu ülkenin barışsever aydınları… “Hoşça kal ayak izim serseri sokaklarda hoşça kal kendine bir başka gökyüzü büyüten kardeşim gece feneri hoşça kal çaldığım ıslık söylediğim türkü doludizgin karlarda hoşça kal”...

TÜRK KAMU OYUNA. SAYGILARIMLA.

1999 yılı CHP Genel Baskan Aday Adayı Ali Berham ŞAHBUDAK .01.07.2023..

24 Mayıs 2023 Çarşamba

Türkiye Demokratik Bir Devlettir

BİLİM KURULU BAŞKANI 

Doç. Dr. Çetin Göksu Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili açıklamasında;

''Türkiye Cumhuriyeti bilimin öncülüğünde kurulan demokratik bir devlettir.

Demokrasiden uzaklaşmak Türkiye'nin bugün yaşadığı bütün sorunların temelini oluşturuyor. 

Atatürk’le başlayan "Türk Uygarlık Projesinin" devam edebilmesi, bilimin rehberliğinde hızlı bir kalkınmanın başlatılması, huzurlu bir ortamın oluşturulması Türkiye’nin yeniden demokrasiye dönmesi ile mümkün olacaktır. 

Bu ve birçok nedenle, Türk bilim dünyasını ve Atatürk'çü bilim insanlarını, demokrasiye geçiş sözü veren ve üniversitelere özerklik vadeden Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye davet ediyorum.'' ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Çetin Göksu 

GÜNEŞ BİLİM KURULU

Krc. Bşk