22 Eylül 2019 Pazar

Etrüskçe’nin Türk kökenli olduğu kanaatine varılmış.

Etrüskçe’nin Türk kökenli olduğu kanaatine varılmış.

ETRÜSK YAZILARI


Sayın Büyükataman,

Prof Mario Alinci’nin, Avrupa dillerinin kökeni hakkındaki ilk çalışması 1996-2000 senelerinde ve 2003 deki kitabında “Etrusco:una Forma arcaica di ungherese, 2003” henüz Etrüstçe’nin eski Macarca kökenli olduğunu buluyor.  Ancak Macarca’yı da analiz ettikten sonra, 2013 de yayınladığı kitabında “Gli Etruschi erano turchi. Dalla scoperta dele affinita genetiche alle conferme linguistiche e culturali,” Etrüskçe’nin Türk kökenli olduğu kanaatine varıyor.
Halbuki, Türkistan asıllı ve Bodrum’da yaşayıp ölen Türk Dilbilimcisi KAZIM MİRŞAN’ın 27 Mart 1993 de Paris, Sorbonne Üniversitesinde sunduğu konferansında, Etrüskçe’nin yazı ve dil olarak Orhun yazıtları ve ta Portekiz’e kadar taş üstünde bulunan resim ve yazılar ile aynı olduğu, gram atik dahil son derece detaylı olarak anlatılmakta ve gösterilmektedir.
Kendisinin anlattığına göre, o güne kadar çözülemeyen Etrüskçeyi, Türkçe bilmesi ve kendisine gönderttiği resimler sayesinde, Mario Alinei’den 16 sene önce, çözen ve yayınlayan KAZIM MİRŞAN’dır.
Bir Türk Televizyon kanalında, İstanbul Üniversitesinden bir Türkoloji Profesörü ile tartışmasında, bu durumun Türk Türkologlar tarafından bile bilinmediği anlaşılmıştı. Kazım Mirşan da bir çok kitap yazdı ve kendi imkanları ile bir çok dilde bastırdı.  (Birkaçını ben kendisinden almak fırsatını bulmuştum. Biri Almanca, birkaç kitapçığı bende halen var.)
Prof. Alinei’nin arkasında, Bologna, Avrupa’nın ilk üniversitesi  (M.S.1000) ve İtalyan devleti vardı. Kazım Mirşan’ı  kim destekledi? Kimse!
Dünya’da Türkiye kadar, bilime ve bilimcisine düşman bir toplum olduğunu sanmıyorum.  Bu fırsatta astronomi bilimi hakkında bir karşılaştırma yapmama müsaade ediniz.
Danimarka Kralı II.ci Friedrich 1576’da, Astronom Tycho Brahe’yi Müneccimbaşı yapıyor ve onun isteği üzerine, Danimarka’nın Venvor Landskrona adasında, inşaatı 1580 de tamamlanan, Stjerneborg Rasathanesini kurduruyor. İnşaatı 1580 de tamamlanan, Stjerneborg Rasathanesini kurduruyor. Takriben 30 sene sonra, Brahe’nin oğlu bu rasathanede yapılan gözlemleri Alman matematikçi Keppler’e veriyor ve böylece, gezegenlerin hareketini hesaplamaya yarayan ve halen geçerli 4 Keppler Kanunu ortaya  çıkıyor.
Osmanlı Padişahı 3.cü Sultan Murat 1578 de, Astronom Mengüberdi Takiyüddin Efendi’yi Müneccimbaşı yapıyor ve onun isteği üzerine Tophane Rasathane Rasathanesi inşa ediliyor. İlk ölçümler yapılırken, devrin Şeyhülislamı Ahmet Şemsettin Efendi, Padişaha, “Gökleri incelemenin uğursuzluk getireceğini” bildiriyor ve diyor ki:  “Rasattan uğursuz hükümler çıkarmaya ve göklerin esrar perdesini küstahça bilmeye ve bu işin tehlike sonuçlarına cüretle niyet edilmiştir. Devlet binası mamur halde iken, harap ve yıkık hale getirmeğe çalışılması hiçbir ülke de görülmedi.” Takiyyüddin Efendi’nin  bin bir emekle kurduğu ve astronomik çalışmalar yaptığı rasathane, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından 22 Ocak 1580 yılı gecesi, içindeki aletleriyle beraber topa tutularak yerle bir ediliyor!
Türkiye 1919-1938 arası hariç, hep bu zihniyetle yönetildi ve yönetilmekte. Fazla söze gerek yok.
Saygılarımla …
Dr.Ing.M.Yavuz Dedegil
Sophienstr. 57 b
D-76133 Karlsrube
Phone-49 1727242732

Etrüsk müzisyen, 
Triclinium’da bir mezardan, Tarquinia
Etrüsklerİtalya‘nın Tiber ile Arno nehirleri arasında yer alan Etruria bölgesinde yaşamış ve MÖ 6. yüzyıla dek varlığını sürdürmüş bir halk olup Antik Romalılar tarafından Etrusci veya Tusci adlarıyla tanımlanmışken[1] Yunanlar TyrrhenTyrsen diye tanımlamıştır. Kendilerine Rasena diyen Etrüsk halkının bir kısmı ve kültürü zamanla Roma İmparatorluğu içinde erimiştir. Etrüskler İtalya‘da dönemlerindeki diğer kavimlerden çok daha ileri bir uygarlık düzeyindeydiler. Roma uygarlığının, Etrüsk mitolojisindeki ilahlardan, hukukundan yol yapım tekniklerine kadar, kökünü hemen hemen tümüyle Etrüsk uygarlığından almış olduğu günümüzde saptanmış durumdadır.[kaynak belirtilmeli] Etrüskler’in dini, Ciceronun değindiği gibi, vahyedilmiş bir dindi ve 12’li sistemi baz alan bir inisiyatik örgütlenmeleri vardı.[kaynak belirtilmeli]
İçindekiler
Etrüsklerin kökeni
Yunan tarihçi Herodot‘a göre Etrüskler Anadolu‘dan (Lidyaİtalya‘ya göç etmişlerdir, bunun yanı sıra pek çok tarihçi de Etrüskler ile özellikle Truva başta olmak üzere Anadolu uygarlıklarının âdetleri arasında bağ kurmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Etrüsklerin kökeninin Küçük Asya yani Anadolu uygarlıklarına dayandığını savunurlar.[2]
Etrüsklerin kökeni hakkında Herodot’un verdiği bilgiler modern tarihçi ve arkeologlar tarafından “denizden yapılacak böylesi bir göçün mümkün olmadığı” gerekçesi ile kabul edilmemiştir. Buna rağmen 2004 yılında Turin Üniversitesinden, Alberto Piazza tarafından yapılan genetik çalışmaya göre MÖ 7-3 yüzyıllar arasında yaşamış Etrüsklere ait 80 iskeletten alınan DNA örnekleri, Etrüsklerin bugünkü Türkiye’den İtalya’ya göç ettiklerini doğrulamaktadır.[3]Eski Yunan efsanelerinde de sıkça anlatıldığı gibi bu durum antik çağda Anadolu’dan İtalyan yarımadasına yapılan göçlerle açıklanmıştır.[4]
Etrüsk dili ve alfabesi
Ana madde: Etrüskçe
Etrüsk sözlü dili günümüzde tam olarak üzerinde çalışılmamış, çözülmemiş bir dil olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Etrüsk yazısı da, alfabesi bilinmekle birlikte tam olarak çözülmemiş durumdadır. Bunun üç temel nedeni şunlardır:Öncelikle yüzlerce Etrüsk tableti Müzeden çalınmıştır.
  • A- Etrüskler’den günümüze birkaç anıt ve Latin yazarları tarafından yapılan alıntılar dışında fazla yazılı eser kalmamıştır. Yazıtlar ise çok kısa olup çok az sayıda sözcük içermektedir. Etrüsk dilinde yazılı eserlerin bir kısmı grafitti halindedir; bir kısmı da, yalnızca ana baba, koca adını, çocuk sayısını bildiren mezar taşlarından ibarettir. İlginçtir ki, en uzun Etrüsk el yazması İtalya’da değil, Mısır’da, 19. yüzyılda İskenderiye’de bulunan bir Mısır mumyasının üzerindeki sargılarda bulunmuştur.
  • Etrüsklerden yazılı eserlerin fazla kalmamış olması konusunda ise iki varsayım bulunmaktadır:
  1. Etrüsk toplumu ezoterik değerlere önem veren inisiyatik bir örgütlenme içindeydi, aktarım sözlü olarak yapılmaktaydı ve bir şey yazılması gerektiğinde yazılar ya da önemli yazılar yalnızca ezoterik tradisyonu sürdüren yazıcı rahipler tarafından yazılır ve saklanırdı. Her ezoterik ekolde görüldüğü gibi onlar da gizliliğe ve bilgilerini gizlemeye önem vermişlerdi. Rene Guenon’un değindiği gibi, mevcudiyeti bilindiği halde Etrüskler’in ilhama dayalı gerçek din kitapları (fal kitapları değil) da bu yüzden halen keşfedilememiştir.
  2. Pagan sayılan Etrüsk metinleri kasıtlı ve sistemli olarak yok edildi.
  • B- Çift dilli yazıtlara yeterince rastlanamamış olması.
  • C- Etrüsk dilinin iyi incelenmiş Hint-Avrupa dili ailesinin bir ferdi olmaması, hece eklemeli bir dil olması. Etrüsk yazısı dilbilimciler tarafından hâlen çözülememiştir. Etrüsk dili 22 sesten oluşmaktadır ve Etrüsk alfabesi de, her herhangi bir sesi göstermeye yaramayan yabancı harfler hariç tutulursa, aslında 22 harfli bir alfabedir. Yani Etrüsklerin ilk alfabesi 22 harften oluşuyordu. Kimi Etrüsk yazıtları soldan sağa, kimi Etrüsk yazıtları ise sağdan sola doğru yazılmıştır.
Kazım Mirşan isimli Türk tarih araştırmacısı, Etrüskler’den kalan en önemli anıt olan Cippus kitabesini tüm olarak deşifre ettiğini ve bu dilin bir Proto-Türk lehçesi olduğunu açıklamıştır.[5]
Göçün kaynağı
Sonuç olarak Etrüskler’in İtalya’ya göçüyle ilgili varsayımlar şu görüşlerde toplanmaktadır:
1- Kimi Batılı bilim insanlarına göre göçün kaynağı Ege-Anadolu’dur.
2- Göç Anadolu üzerinden olmuşsa da, kaynak Orta Anadolu değildir; Etrüskler’in ataları Ege, Anadolu veya Kafkasya civarında yaşıyordu.
3- Kimi Macar araştırmacılara göre, göçün kaynağı Orta Asya’dır.
4- Etrüsk göçünün dünya tarihçilerine göre Batı Anadolu Bölgesinden yapıldığı kabul görmekte ve göçün nedeni ise Yunanların Truvalılara ve Lidyalılara yaptığı saldırılar olduğu kabul edilmektedir.
5- Tarih araştırmacısı Kazım Mirşan ise Etrüsklerin kuzeyde bulunan ülkelerden İtalya’ya göç ettiklerini ve dillerinin Türkçenin eski bir lehçesi olduğunu iddia etmektedir.[5]


Etrüsk freski-1Etrüsk freski-2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder