28 Ocak 2017 Cumartesi

GÜNÜN HABERİ: "MAREŞAL KÂZIM KARABEKİR, VEFATININ 69. YILI'NDA ANILDI"

ÇEŞİTLİ CEPHELERDE MAREŞAL KÂZIM KARABEKİR
Emekli Kurmay Albay Nusret BAYCAN
Büyük bir asker olan Korgeneral Kâzım Karabekir, koruyucu ve sevecen kişiliği yanında, Türk ahlâk ve karakterinin de seçkin bir siması idi. Bazı eserlerde son rütbesi Orgeneral olarak gösterilmekte ise de Genelkurmay Başkanlığının ilgili şubesinde ve arşivdeki şahsî dosyasında bu rütbeye yükseldiğine dair bir kayıt ve belgeye rastlanamamıştır. Esasen emekli maaşı da Ferik yani Korgeneral rütbesi üzerindendir.
Görüş ve düşüncelerinde vatanseverliği ve milletinin selâmeti her zaman ön plânda yer almıştır.
Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) ile, zaman zaman askerî ve siyasî konularda fikir ayrılıkları olmuşsa da, ilişkilerinde her zaman içtenlik ve dürüstlük hâkimdi.
Yurt savunması ile ilgili konularda titizlik göstermesinde, katıldığı harplerdeki maddî ve manevî kayıplarımızın ve şahidi olduğu fecaatin etkisi büyüktür. Kâzım Karabekir, 1910 Arnavutluk Ayaklanmasının bastırılmasında önemli rol oynamış, Balkan Harbinde Edirne Kalesini savunmuş, Birinci Dünya Harbinde çeşitli cephelerde tümen ve kolordulara komuta etmiş, zaferler kazanmış, Türk İstiklâl Harbinin Doğu Cephesi Komutanı olarak ün yapmıştır.
Kâzım Karabekir’in Yaşamı:
1882’de İstanbul’da doğmuş, ilk öğrenimine burada başlamış, babası Emin Paşa’nın görev yaptığı Van, Harput ve Mekke’de sürdürmüştür. Orta öğrenimini, Fatih Askerî Rüştiyesi ve Kuleli Askerî Lisesinde yapmış, 1899’da Harp Okuluna geçmiştir.
Askerî Yaşamı:
6 Aralık 1902’de Harp Okulunu ve 5 Kasım 1905’te Harp Akademisini birincilikle bitiren Kâzım Karabekir, bu başarıları nedeniyle Altın Maarif Madalyasıyla ödüllendirilmiştir.
Kurmay Yüzbaşı olarak 3’ncü Ordu emrine atanmış, kurmay stajını Manastır’da yapmış, iki yıllık staj süresince bulunduğu birliklerin katıldığı çarpışmalarda üstün başarı göstermiştir. 1907’de Kıdemli Yüzbaşı olmuş ve Beşinci Rütbeden Mecidi Nişanı ile ödüllendirilerek İstanbul’daki Harp Okulu Tabiye Öğretmen Yardımcılığına, 1908’de de Edirne’deki 3’üncü Tümen Kurmay Başkanlığına atanmıştır.
31 Mart (13 Nisan 1909) Olayı üzerine Hareket Ordusu Mürettep 2’nci Tümen Kurmay Başkanı olarak İstanbul’a gelmiş, Beyoğlu kışlaları ve Yıldız Sarayı’nın ele geçirilmesinde görev almıştır.
1910’da Arnavutluk Ayaklanmasını bastırmak için teşkil olunan Mürettep Kolordu’nun Harekât Şube Müdürlüğüne atanmış, bir süre Kurmay Başkan Vekilliği de yapmıştır. Bazı çarpışmalarda müfreze komutanı olarak kazandığı başarı nedeniyle Dördüncü Rütbeden Osmanî Nişanı ile ödüllendirilmiştir.
15 Ocak 1911’de io’ncu Tümen Kurmay Başkanlığına atanmış, 27 Nisan 1912’de Binbaşılığa yükseltilmiştir. 22 Haziran 1913’te Edirne savunmasında Bulgarlara esir düşmüş, 29 Eylül 1913’te yapılan İstanbul Antlaşmasından sonra yurda dönmüştür.
9 Aralık 1914’te Yarbay olmuş, Genel Karargâh İstihbarat Şube Müdürlüğünden, i’nci Kuvve-i Seferiye Komutanlığına atanan Kâzım Karabekir Halep’ten ayrılarak, yaralanmış bulunan Süleyman Askeri Bey’den Irak Havalisi Komutanlığını devralmak üzere Bağdat’a gitmiş ise de komuta değişikliğine neden kalmamış ve 6 Mart 1915’te 14’ncü Tümen Komutanlığına atanarak İstanbul’a gelmiştir. Kısa bir süre sonra da tümeniy-le Çanakkale’ye giderek Seddülbahir muharebelerine katılmıştır.
26 Ekim 1915’te 1’nci Ordu, 10 Kasım 1915’te 6’ncı Ordu Kurmay Başkanlıklarına atanan Kâzım Karabekir, 14 Aralık 1915’te Albaylığa yükseltilmiş, Çanakkale’deki başarıları nedeniyle, Harp, Gümüş Muharebe Liyakat ve Gümüş Muharebe imtiyaz Madalyalarıyla ödüllendirilmiştir.
27 Nisan 1916’da 18’nci Kolordu Komutanlığına atanmış, Irak’ta üstün İngiliz kuvvetleriyle muharebe etmiş ve Alman İkinci Demir Salîb Nişanıyla ödüllendirilmiştir.
7 Kasım 1916’da, 6’ncı Ordu Komutanına Dicle doğusundaki birliklerini nehrin batısına almayı önerdiyse de Halil Paşa kabul etmemiş bu yüzden 18’nci Kolordu ağır zayiat vermiştir.
8 Nisan 1917’de 2’nci Kolordu, 27 Aralık 1917’de de 1’nci Kafkas Kolordusu Komutanlıklarına atanmış, Erzincan ve Erzurum’u kurtararak halkın katledilmesini önlemiştir.
Sarıkamış, Kars ve Gümrü’nün alınmasındaki katkı ve başarıları nedeniyle 28 Temmuz 1918’de Mirlivalığa yükseltilmiş, İkinci Rütbeden Kılıçlı Mecidi ve Osmanî Nişanları ve Altın Muharebe Liyakat Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Almanya, Avusturya – Macaristan da çeşitli nişan ve madalyalarıyla kendisini onurlandırmışlardır.
Eylül 1918’de Baku ve Tebriz alınmış, hatta daha ilerilere de gidilmiştir. Fakat 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalanınca 1877-1878 hattına çekilindi. 24 Aralık 1918’de İngilizler de Batum’u işgal ettiler.
Kâzım Karabekir Paşa, 2 Mart 1919’da 15’nci Kolordu Komutanlığına atanarak Erzurum’a gitti. İzmir’in işgaliyle, millî hareketi hızlandırdı. 9 Haziran 1920’de de Doğu Cephesi Komutanlığı onaylandı
25 Temmuz 1920’de İngilizlerin boşalttığı Batum’u Gürcülerin işgal etmesini protesto ettik. Kâzım Karabekir Paşa hazırladığı plânı uygulayarak 30 Eylül 1920’de Sarıkamış’ı, 30 Ekimde Kars’ı ele geçirdi. 31 Ekim 1920’de Ferik (Korgeneral)’liğe yükseltildi. 7 Kasım 1920’de Gümrü’yü aldı. Ermeniler ağır zayiata uğratılarak elde edilen silâh, cephane ve malzeme Batı Cephesine gönderildi. Kâzım Karabekir Paşa 2/3 Aralık 1920’de imzalanan Gümrü ve 13 Ekim 1921’de imzalanan Kars Antlaşmalarında Türk Heyetine başkanlık etti.
21 Ekimi923’te Doğu Cephesi lağvedildi. Kâzım Karabekir Paşa da, 1’nci Ordu Müfettişliğine atandı ve İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi.
31 Ekim 1924’te Ordu Müfettişliğinden istifa ederek Milletvekilliği görevine devam etti ve 17 Kasım 1924’te Meclisteki muhaliflerden oluşan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (Partisi)’nin liderliğine getirildi.
Kâzım Karabekir Paşa, 1 Kasım 1927’de ordu açığında iken emekliye ayrıldı.
1938’den sonra V ve VIII’nci dönemlerde İstanbul Milletvekili olarak Büyük Millet Meclisinde bulunmuş, 1946-1948 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapmıştır. Bu görevde iken 25 Ocak 1948’de vefat etti.
Kâzım Karabekir, Fransızca, Rusça, Bulgarca ve Almanca bilirdi. Askerî, siyasî, tarihî ve terbiyevî kırktan fazla basılmış eseri bulunmaktadır.1
Kâzım Karabekir Paşa’nın Askerî Nitelikleri:
Kâzım Karabekir Paşa, ciddî, çalışkan, dürüst, bilgili, cesur, kesin karar sahibi, üstün ahlâklı bir askerdi. Gerek kurmay görevlerinde ve gerekse komuta ettiği birliklerde astlarının güvenini kazanmış, onları sevmiş ve kendisini sevdirmişti. Eğitime çok önem verirdi. Sorumluluktan asla yılmaz kanun ve yönetmeliklerin kendisine tanıdığı yetkileri hiç bir etki altında kalmadan kullanırdı.
Yaşadığı dönemde cereyan eden muharebelerin hemen tümüne katılmış, çok tecrübeli bir komutandı. Doğu Cephesi Komutanı olarak kazandığı zaferler, Türk ve yabancı tüm askerî otoriteler tarafından takdir edilmekte, en kritik dönemde Mustafa Kemal Paşa’ya ve davaya bağlılığı, vefakârlığı övülmektedir.
Kâzım Karabekir Paşa, iyi yetişmiş bir asker, başarılı bir komutandı.
Kâzım Karabekir’in Katıldığı Savaşlar:
1 Nisan 1910’daki Arnavutluk Ayaklanması ve Balkan Harbindeki görevlerine yaşamı bölümünde değinilmişti.
BİRİNCİ DÜNYA HARBİNDE:
Birinci Dünya Harbi, 3 Ağustos 1914’te bütün Avrupa’yı sarmış, 29 Ekim 1914’te Alman Amirali Suşon komutasındaki Türk donanmasının Karadeniz’deki harp gemilerini batırması ve limanlarını bombardıman etmesi üzerine Ruslar, doğu sınırlarımıza tecavüz ettiler, İngiliz Deniz Kuvvetleri de Akabe, Basra Körfezlerine ve Çanakkale Boğazındaki hedeflere ateş açarak düşmanca durum takındılar. 3 Kasım 1914’te Üçlü Anlaşma Devletleriyle harbe girmiş bulunuyorduk.
Doğu Cephemizde muharebenin şiddetlenmeye başladığı günlerde, Genel Karargâh İstihbarat Şube Müdürü Kurmay Yarbay Kâzım Karabekir 1’nci Kuvve-i Seferiye (Tümen) Komutanlığına atanmış ve 3 Ocak 1915’te tümeniyle İstanbul’dan ayrılmıştı.
Yarbay Kâzım Karabekir, Halep’e geldiği sırada, Sarıkamış Muharebesi felâketle sonuçlanmış, Irak’ta Rota Muharebesi başlamıştı. 20 Ocak 1915’te Irak ve Havalisi Genel Komutanı Yarbay Süleyman Askeri yaralanmış, yerine Kurmay Yarbay Kâzım Karabekir gönderilmişti. Bağdat’a kadar gittiği halde Yarbay Süleyman Askeri, görevi devretmediği gibi, Kurmay Yarbay Kâzım Karabekir’in harekât plânı üzerindeki önerilerini de dikkate almamıştı; Kâzım Karabekir taarruz istikametinin değiştirilmesini, ikmal teşkilâtının kurulmasını, İngilizleri küçümsememesini, aşiretlere güvenmemesini önermiş, henüz Halep’ten ayrılmamış olan 1’nci Kuvve-i Seferiye’nin Bağdat’a gönderilmesini de Enver Paşa’dan istemişti.
Her iki makamca da önerileri kabul edilmeyen Kâzım Karabekir, 10 Şubat’ta Bağdat’tan ayrılarak İstanbul’a geldi. 14’ncü Tümen Komutanlığına atanmıştı.
Yarbay Süleyman Askeri de, Şuayyibe Muharebesinde birliklerinin % 50’sini kaybederek, intihar etti.
ÇANAKKALE CEPHESİNDE:
Anlaşma Devletleri, 19 Şubat 1915’te Rusların yükünü hafifletmek ve onlara yardım sağlamak amacıyla başlattıkları deniz harekâtı, 18 Mart 1915 günü zaferimizle sonuçlanınca, Boğazları kara harekâtıyla düşürmek için 25 Nisan 1915’te Gelibolu yarımadasına çıkarma yaptılar. (Arıburnu ve Seddülbahir bölgelerine)
Seddülbahir kıyılarına çıkan İngiliz ve Fransız birlikleri, nisan, mayıs, haziran aylarında Kirte, temmuz ayındaki Kerevizdere muharebelerinde yıpranmış, Türk birlikleri de ağır zayiat vermişti. Bu birliklerden Kerevizdere bölgesindeki 4’üncü Tümeni, İstanbul’dan gelen Kurmay Yarbay Kâzım Karabekir Komutasındaki 14’ncü Tümen değiştirdi.
Tümgeneral Fevzi (Mareşal Çakmak) komutasındaki 5’nci Kolordu kuruluşunda muharebeye katılan 14’ncü Tümenin 42 ve 55’nci Alayları cephede, 41’nci Alayı ihtiyatta olmak üzere tertiplenmişti. Karşısında iki tümenli Fransız kolordusu vardı.
6 Ağustos günü başlayan Seddülbahir taarruzu, 7 Ağustos’ta şiddetlendi, 42’nci Alay bölgesine giren Fransız birlikleri, bu alayın karşı taarruzları ve tümen birliklerinin şiddetli ateş desteği karşısında panik halinde çekildiler.
5’nci Kolordu birlikleri, özellikle 14’ncü Tümen de ağır zayiat vermişti.
Kurmay Albay Mustafa Kemal’in yüksek sevk ve idaresindeki Anafartalar Muharebelerini de kaybeden Anlaşma Devletleri birlikleri, 20 Aralık 1915’te Arıburnu kesimini, 9 Ocak 1916’da da Seddülbahir kesimini tamamen tahliye etti.2
IRAK CEPHESİNDE:
Çok geniş yetkilerle 6’ncı Ordu Komutanlığına atanan Von Der Goltz’ün (Alman Mareşali) Kurmay Başkanı olarak 6 Aralık 1915’te Bağdat’a gelen Kâzım Karabekir, 14 Aralık’ta Albaylığa yükseltildi ve 27 Nisan 1916’da da 18’nci Kolordu Komutanlığına atandı. 29 Nisan 1916’da Kütülammare alındı. General Towsend ve 5’nci Tugay Komutanı tutsak edilerek Bursa’daki kampa gönderildiler.
Mareşal Von Der Goltz’ün tifüsten ölmesi üzerine 6’ncı Ordu Komutanlığına Tümgeneral Halil (Korgeneral Kut) atanmıştı. 6’ncı Ordu, 13 ve 18’nci Kolordulardan oluşuyordu. Kurmay Albay Ali İhsan (Tümgeneral Sabis) komutasındaki 13’ncü Kolordu, Bağdat istikametinde ilerleyen Rusların 1’nci Kafkas Kolordusunu Hemedan doğusuna sürmüştü. 22 Aralık 1917’de Ruslarla anlaşma yapılınca, 13’ncü Kolordu Cebeli Hamrin kuzeyine çekildi. (İngilizlerle çarpışarak)
Kurmay Albay Kâzım Karabekir komutasındaki 18’nci Kolordu Süveyce Horu (bataklığı) ile Kütülammare arasındaki Dicle Nehri kuzey kıyılarını ve İmamı Muhammet, Garraf ve Beşare köprübaşı mevzilerini savunmak üzere tertiplenmekteydi.
Kâzım Karabekir, Ordu Komutanına bu köprübaşı mevzilerinde direnmenin sakıncalarını belirtmiş ve buradaki birliklerin de nehrin kuzey kesimine alınarak, kıyı değiştirecek İngiliz birliklerinin karşı taarruzlarla nehre dökülmesini önermişse de Ordu Komutanı köprübaşı mevzilerinin savunulmasında ısrar etmişti.
Taarruza geçen İngiliz birlikleri, önce İmamı Muhammet mevziîne üstün kuvvetlerle yöneldi ve sahra tahkimatıyla berkitilmiş bu mevziî yoğun topçu ateşi altına alarak erlerimizin silâhlarını kullanmasına dahi fırsat vermedi. Muharebe alanını şehitlerimizin cesetleri doldurmuştu. Gönderilen takviyeler de aynı şekilde eriyordu. 18’nci Kolordunun mevcudu 18.000’den 5.000’e düştü. Bağdat, İngilizlerin eline geçti.
Mütareke hükümlerine rağmen İngilizler, kuzeydeki petrol havzasını ele geçirerek Diyarbakır’a kadar ilerlediler. Bununla da yetinmediler; bölgedeki aşiretleri ayaklandırarak Musul ve Kerkük bölgesinin Misak-ı Millî sınırlarımız dışında kalmasını sağladılar. 3 6’ncı Ordu Komutanı, Albay Kâzım Karabekir’in önerisini değerlendirseydi, sonuç değişebilirdi.
KAFKAS CEPHESİNDE:
Kurmay Albay Kâzım Karabekir önce, Diyarbakır bölgesindeki 2’nci Kolordu, 27 Aralık 1917’de de Refahiye bölgesindeki 1’nci Kafkas Kolordu Komutanlığına atandı. 3’ncü Ordu’nun ileri harekâtı sırasında, 13 Şubat 1918’de Erzincan’ı, 12 Mart 1918’de de Erzurum’u, Ermeni birlik ve çetelerinden temizledi (Bu illerdeki Rus birlikleri, 18 Aralık 1917’de yapılan anlaşma gereğince ayrılmış, yerlerini Ermeni birlik ve çetelerine bırakmışlardı). Kâzım Karabekir’in Erzurum’un kurtarılmasında, sorumluluğu üstlenerek durumun gerektirdiği icraatı tereddütsüz uygulamasını anmadan geçemiyeceğim.
3’ncü Ordu Komutanı Korgeneral Vehip (Kaçı) Erzurum yönünde 5 ve 9’ncu Kafkas Tümenlerinden birer alayla taarruzî keşif yapılmasını istemişti. Kâzım Karabekir, bir an evvel Erzurum’u ele geçirip ilerdeki harekât için oradaki olanaklardan yararlanmak ve katliamı önlemek amacıyla, 9’ncu Kafkas Tümeni’nin tamamını muharebeye sokarak Ermenileri püskürttü.
15 Nisan 1918’de Sarıkamış, 26 Nisan’da Kars, 15 Mayıs’ta da Gümrü alındı.
Kâzım Karabekir 28 Temmuz 1918’de Tümgeneralliğe yükseltildi. Eylül 1918’de birliklerimiz kuzeyde Bakü’yü, güneyde Tebriz’i ele geçirmişler, ilerlemeyi sürdürüyorlardı.
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Müterakesi hükümlerine göre, Şubat 1919’a kadar, 1877-1878’deki sınırlarımıza çekilmek zorunda bırakıldık.4
İSTİKLÂL HARBİNDE:
İtilâf Devletleri, Mondros Mütarekesi’ne dayanarak yurdumuzu parçalayıp bölüşmeye ve stratejik yollara hâkim olmaya başlamışlardı. Kışkırtılan ve desteklenen azınlıklar da, şiddet eylemlerine giriştiler. Halk üzgün ve perişandı. Bölgesel kuruluşlar oluşuyor; fakat toparlanamıyorlardı. Padişah, taç ve tahtını düşünüyor, hükümet işgalci devletleri gücendirmeme-ye çalışıyordu.
Tümgeneral Kâzım Karabekir bu sırada İstanbul’a geldi. O, İstanbul’da bir şey yapılamayacağı kanısındaydı. Mustafa Kemal de kendisine, “Erzurum’a gitmesini ve orada halkı teşkilâtlandırmasını” önerdi. 15’nci Kolordu Komutanlığını kabul ederek Erzurum’a gitti ve Doğu Cephesi Komutanı olarak Kars ve dolaylarını bir kere daha kurtardı.
Ermeniler, Türk ordusunun Kuzeybatı İran’ı ve Kafkasya’yı boşaltmasını fırsat bilmiş, Gümrü (Leninakan) Açmıyaz’ın bölgelerini, Arpaçay ile Araş Nehri kıyılarını ve Iğdır dolaylarını işgal ederek bölgedeki Türklere insanlık dışı davranışlarını sürdürmeye başlamışlardı.
Ermenilerin, Türkler aleyhine giriştikleri bu olaylara ve 19 Haziran 1920’den itibaren Oltu bölgesinde başlattıkları taarruz ve işgal hareketlerine artık bir son vermenin zamanı gelmişti. Ruslar ile başlayan ilişkileri geliştirebilmek için de, direk sınır bağlantısı kurmak gerekliydi. 24 Eylül 1920 Bardız baskını üzerine, 9’ncu Tümen’e, karşı taarruzlarla bu kesimdeki Ermeni mevzilerini ele geçirmesi emredildi. Bu tümenin sağladığı başarıdan yararlanarak 29 Eylül 1920’de genel taarruza geçildi. Harekât başarıyla gelişti ve 30 Eylül sabahı 12’nci Tümen Sarıkamış’a girdi.
Harekâtın ikinci safhası Kars’ın kurtarılmasıydı. Kuvvetli tahkim edilmiş olan bu şehre doğrudan doğruya taarruz ağır zayiata neden olacağından, doğu ve kuzeydoğudan kuşatılarak 30 Ekim 1920’de Kars da ele geçirildi. Ermenilerin Savunma Bakanları ile Genelkurmay Başkanları da esirler arasındaydı.
Bu muharebede iğtinam edilen ikmal maddelerinin büyük kısmı Batı Cephesine gönderilmiş, Kâzım Karabekir de bu başarıları nedeniyle Korgeneralliğe yükseltilmişti.
3 Kasım 1920’de Gümrü istikametinde harekâta devam edildi.6 Kasım akşamı Ermeniler Gümrü batı sırtlarına atıldılar ve barış yapılmasını önerdiler. 7 Kasımda Gümrü ele geçirildi; 2/3 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması yapıldı. Antlaşmanın imzasından bir gün sonra Ermeni Taşnak Hükümeti Kızıl Ordu tarafından ortadan kaldırıldığından, Gümrü Antlaşması onaylanamadı. 13 Ekim ig2i’de Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan Sosyalist Cumhuriyetleri ve Rusya ile Kars Antlaşması imzalanarak yürürlüğe girdi.
Doğu Cephesi birliklerinden 3’ncü Kafkas Tümeni—11’nci Piyade Alayı hariç— Batı Cephesine gönderildi. Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruza katıldı.
12’nci Tümen de 4 Ağustos 1921 ‘den itibaren şevke başlandı. 28 Eylül 1921’de Ankara’ya varan bu tümen de Büyük Taarruza katıldı.
II’nci Kafkas Tümeni, Mayıs 1922’de Koçhisar dolaylarında lağvedilerek 21’nci Tümenin teşkili ve bazı birliklerin takviyesi sağlandı.3
Görüldüğü gibi, Korgeneral Kâzım Karabekir, Batı Cephesine sadece yiyecek, giyecek, silâh ve cephane göndermekle kalmamış, üç tümeniyle bu cepheyi takviye ederek harbin kazanılmasına da katkıda bulunmuştur.
Edirne ve İstanbul Milletvekilliği yapan Kâzım Karabekir 25 Ocak 1948’de, TBMM Başkanı iken vefat etmiştir. O tarihte Cumhurbaşkanı bulunan İsmet İnönü, 28 Ocak 1948’deki konuşmasını şöyle bitiriyordu:
“… Tarihimiz, Kâzım Karabekir’in Millî Mücadeledeki hizmetlerini vefalı sayfalarında her zaman övünçle anacaktır. Birinci Dünya Harbi’nin felâketli sonucunun ilk gününden başlayarak, hiç sarsılmayan bir inançla meydana atılmış olan pek değerli vatanseverlerinden biriydi. Kâzım Karabekir’in zaferleri, batı ve güney sınırlarımızda ve içeride türlü şekildeki saltanat hareketlerine karşı gerçekten bunalmış olduğumuz bir zamanda yetişmiştir. Ordu ve memlekette oluşan şevk ve sevinç bütün kurtuluş hareketlerimize yepyeni bir atılışın bütün umut ufuklarını açmış, yüreklerimiz taşkın bir minnetin heyecanı ile dolmuştu. Karabekir adı, İstiklâl Harbi’nin büyük abidelerinden biri olarak milletin takdirinde ebedî bir şeref yeri tutacaktır. Büyük komutan, devlet ve siyaset adamı ve kemal sahibi bir insan olarak yüksek nitelikleri ve hiç bir güçlük karşısında yılmayan iman ve iradesi, hafızamızda canlı olarak yaşayacaktır.” Kâzım Karabekir’in Hava Şehitliği’nde bulunan aziz naaşı Devlet Mezarlığı’na nakledilecektir. Ruhu şad olsun.
BİBLİYOGRAFYA
1- Türk İstiklâl Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Gnkur. Harp Tarihi Başkanlığı Yayını, Ankara, Gnkur. Basımevi, 1972, s. 161, 163. Türk Harp Tarihi Derslerinde Adı Geçen Komutanlar, Harp Akademileri Komutanlığı, İstanbul, Harp Akademileri Basımevi, 1983, s. 397 – 404. Karabekir, Kâzım; Yayınlanmış eserleri. Şahsî dosyası.
2- Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, C.V, 3’ncü Kitap,Çanakkale Cephesi Harekâtı, Gnkur. ATASE Bşk. lığı, Ankara, Gnkur. Basımevi, 1980, s. 223, 419.
3- Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi; Irak Cephesi Harekâtı, Gnkur. ATASE Bşk.lığı (Müsvedde halinde).
4- BELEN, Fahri, Birinci Cihan Harbinde Türk Harbi, C. IV, V, 1917-1918 Harekâtları, Gnkur. Basımevi, Ankara 1967. Çakmak, Fevzi; Büyük Harpte Şark Cephesi Harekâtları, Harp Akademileri Matbaası, İstanbul (Konferanslar halinde).
5- Türk İstiklâl Harbi,C.III, Doğu Cephesi (1919-1921)Gnkur.Harp Tarihi Dairesi Başkanlığı,Gnkur.Basımevi,Ankara,1965.
[status draft] [nogallery] [geotag on] [publicize off|twitter|facebook] [category araştırma][tags TARİH, E. KUR. ALB. NUSRET BAYCAN, Cephe, Kâzım Karabekir]

26 Ocak 2017 Perşembe

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Açıkladı: "SEÇİMLERE KATILMA HAKKI BULUNAN SADECE 9 PARTİ VAR" Geriye Kalan 89 Partinin Seçimlere Katılma Hakkı Yok!..

YSK, SEÇİMLERE KATILABİLECEK PARTİLERİ BELİRLEDİ 
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 2017 Yılı içinde yapılması muhtemel milletvekili, belediye başkanlığı, belediye meclisi ve il genel meclisi üyelikleri seçimlerine katılabilme yeterliliğine sahip olan siyasi partileri açıkladı.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına göre: 98 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 14. maddesinin 11. bendi ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 20. ve 36. maddelerine göre 1 Ocak'tan en az 6 ay öncesi itibarıyla illerin en az yarısında teşkilat kurdukları ve büyük kongrelerini yaptıkları saptanan 9 partinin seçimlere katılma yeterliliği bulunduğu kaydedildi.
YSK KARARINA GÖRE BU PARTİLER ŞÖYLE:
1. Adalet ve Kalkınma Partisi,
2. Bağımsız Türkiye Partisi,
3. Büyük Birlik Partisi,
4. Cumhuriyet Halk Partisi,
5. Halkların Demokrasi Partisi,
6. Hür Dava Partisi,
7. Milliyetçi Hareket Partisi,
8. Saadet Partisi (ve) 
9. Vatan Partisi.
Kaynak: (iha) - İhlas Haber Ajansı & Editör: Yeni Ufuk, 26 Ocak 2017 Tarihli Resmi Gazete

25 Ocak 2017 Çarşamba

ÖRTÜLÜ (Cumhur) BAŞKANLIĞA ve Federasyona Hayır Diyoruz.. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!, Sefa Yürükel, Hollanda Türkleri Konseyi Başkanı ve Avrupalı Ülkücüler

‘AVRUPALI ÜLKÜCÜLER’ KARARLARINI DUİSBURG’TA TOPLANARAK AÇIKLADI:’HAYIR!’

Almanya’nın Duisburg şehrinde pazar günü bir araya gelen ve kendilerini Avrupa Ülkücüleri Dayanışma Komitesi olarak tanıtan bir grup ülkücü, yeni anayasa için referandumda ‘hayır’ deme kararı aldıklarını açıkladı.
YAPILAN toplantıyla ilgili basın mensuplarına gönderilen bildiriye göre Avrupa Ülkücüleri Dayanışma Komitesi adı altında yapılan toplantıya, aralarında Almanya TürkFederasyon eski Genel Başkanı Mehmet Erdoğan, başkan yardımcılığı yapmış SelçukHan ve Mehmet Emin Kaya, Belçika Türk Federasyon eski Başkanı Kenan Dağgün, Hollanda Türk Federasyon eski Başkanı Hikmet Yıldızeli, NRW 3. Bölge eski Başkanı Nazmi Işık, Velbert Teşkilat Kurucu Başkanı Yüksel Dükan ve Duisburg Merkez Ülkü ocağı Başkanı Eren Yakışır gibi yirmiyi aşkın eski ve hala teşkilat başkanlığı yapan ülkücü katıldı.
Açıklamada, Avrupa Ülkücüleri Dayanışma Komitesi olarak toplantı yapan ülkücülerin, sadece temsil ettikleri teşkilatları değil, Avrupa’da yaşayan bütün Türkleri yeni anayasa referandumuna hayır demeye çağırmak için, bir araya geldikleri ifade edildi.
Avrupa Ülkücüleri Dayanışma Komitesi, gelecek günlerde benzer toplantıları düzenleyeceklerini ve katılmak isteyenler içinde bir sekreterliğin oluşturulduğu da ayrıca açıklandı.
DESTEK AÇIKLAMASI
Avrupa Ülkücüleri İstişare Komitesine, Anavatan’ımızın, ebedi liderimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve vatanperver Kuvvai Milliye teşkilatlarının kanıyla kurulan, Yüce Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Yüce Türk Milleti, tarihinde olmadığı kadar, imha amaçlı bir iç ve dış koordinasyonlu suikaste uğramaktadır.
Siyasi iktidar ve onun baş yardımcısı Devlet Bahçeli ve ekibi bu suikast koordinasyonunda tetikçi olarak baş görevlidir.
Yüce Türk Milleti’nin evlatları olarak biz, Anayasa değişikliği ve ‘Başkanlık’ adı altında Milletimizi, devletimizi ve parlementer sistemimizi imha ettirilmesine kesinlikle karşıyız. Bu konuda bu suikast ve imhaya karşı almış olduğunuz vatanperver insiyatifi destekliyoruz. Kutlu olsun.
Ortak vatan ve mensubu olduğumuz, Yüce Türk Milleti’ nin ebedi varlığı konusunda sizinle ve siyasi ve kültürel, sosyal görüşü ne olursa olsun diğer kurum ve kuruluşlarla istişare etmek ve ortak girişim ve eylemlerde bulunmak gerektiğine inanıyoruz. Her birey ve örgütlenmeyi :’Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır’ şiarı ile hareket etmeye çağırıyoruz!
Örtülü (Cumhur) BAŞKANLIĞA ve Federasyona Hayır Diyoruz.. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!, Saygılarımla,
Sefa Yürükel & Hollanda Türkleri Konseyi Başkanı

21 Ocak 2017 Cumartesi

AKP ve MHP unsurları tarafından hazırlanarak Meclise sunulan "Cumhurbaşkanlığı ve/veya Türk tipi Başkanlık Sistemi" ile ilgili ANAYASA DEĞİŞİKLİK TASARISI hakkında 99 Eski Milletvekili ve Bakan, Ankara'da bir açıklama yaptı. İşte o açıklama:

Cesur Yürekli (99) E. Milletvekili'nin Açıklaması ve İsimleri
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ÖNCEKİ ÜYELERİNİN BASIN AÇIKLAMASI
1.     Önceki TBMM üyeleri sıfatıyla göreve başlarken, Anayasa gereği ettiğimiz yemine sadakatimizi, anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesine inancımızı ifade etmek üzere bir araya geldik.
2.     Bizler, Anayasanın Başlangıç Kısmında yazılı Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Felsefesine özüyle ve sözüyle bağlı kişiler olarak; Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ü ve arkadaşlarını saygı ile anıyoruz. Anayasanın Başlangıcında “Kuvvetler Ayrımının Devlet Organları Arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmediği” vurgulanmış, ancak son teklifle yürütmenin üstünlüğü ve hakimiyeti karşısında, Yasama ve Yargı güçsüzleştirilerek, denge ve denetim mekanizması telafisi güç ve hatta imkansız şekilde zarar görmüştür.
3.     Bizler, Anayasanın Birinci Kısmında (1-11 nci maddelerde) Yazılı “Esaslar”ı dikkate alarak bu konuda tereddüt yaratacak her değişikliğe karşıyız.
4.     Bizler, Anayasamızın İkinci Kısmında yazılı "Temel Haklar ve Ödevlerin Yasama – Yürütme – Yargı tarafından dokunulmaz olduğunu", İnsan hakları ihlallerinin insan onuru ile bağdaşmadığını, devletin temel amaç ve görevleri arasında; kişinin temel hak ve özgürlüklerini hukuka aykırı sınırlayan engellerin kaldırılmasını ve kişilerin “iyi yönetişim” haklarının bulunduğunu insan hakkı bakımından ihlallerin endişe verecek şekilde arttığını ve “insan haklarına saygıyı” hatırlatarak “Anayasanın uygulanmasını ve Devletin organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasının gözetilmesini” Devletin başı olan Bağımsız Sayın Cumhurbaşkanına ettiği yeminle hatırlatıyoruz. Düşünce ve Düşünceyi Açıklama Özgürlüğünün sınırlı olduğu OHAL döneminin de tartışma ve karar alma süreçleri ile anayasa değişikliği ilk andan itibaren hep tartışılacaktır. Anayasanın Mali ve Ekonomik Hükümleri arasında yer alan bütçe ve kesin hesapla ilgili maddelerin temel hak ve özgürlüklerden olan “Bütçe Hakkı” nın TBMM’nin yasama yetkisinde olduğunu ve hiçbir kişiye ve kurum veya kuruluşa devredilemeyeceğini hatırlatırız.
5.     Bizler, Anayasa yapım konusundaki bilgi birikimi ve uygulamalarımız dikkate alındığında; “nevi şahsına münhasır anayasa”, “Türk Tipi Anayasa” gibi söylemler ve kişisel arzu ve hevesler yerine, bundan sonraki süreçlerde; (Teklifin 2. Tur oylamasında, Cumhurbaşkanınca onanması veya geri gönderilmesinde, referanduma sunulmasında) aklın, bilimin ve evrensel değerlerin esas alınmasını, özel düzenlemelerden kaçınılmasını talep ediyoruz. Anayasa Yapma Usul ve Esasları’na uyularak Karar sürecinde; Teklifin leh ve aleyhindeki her türlü düşüncenin, Teklifin getirdiği fırsat ve imkanların, Teklifin doğuracağı risk, tehdit ve tehlikelerin, birer birer sayılmasını ve yazılmasını, sonunda Düzenleyici Etki Analizinin yapılmasını öneriyoruz. Bizler Anayasanın 3. Kısmında yazılı, Devletin Temel Organları olan Yasama, Yürütme ve Yargı’da kuvvetler ayrımının önemine binaen yapılacak, Anayasal ve Yasal Düzenlemeleri yapma yetkisinin; Anayasal sınırlar içinde TBMM nde olduğunu bilerek, toplumu ve mevzuatı derinden etkileyecek bu düzenlemelerin iyi yönetişim ve Demokrasi Kuralları dairesinde iyi bir hazırlık sürecinden sonra teklifin yetkili organlar önüne getirilmesinin katılımcı ve çoğulcu demokrasinin gereği olduğunu düşünüyoruz. Cumhuriyetimizin kurucu iradesinin anayasamıza vazgeçilmez biçimde yerleştirdiği demokratik parlamenter sistemin güçlendirilerek sürdürülmesi gereğine inanıyoruz. Denge ve Denetim Konusunda ileri sürülen aleyhteki görüşler dikkate alınmalıdır. Kuvvetler ayrımının Yasama aleyhine bozulduğu, Yasamanın etkinliğinin ve verimliliğinin azaltıldığı süreçte Yasama Meclisi Üye sayısının arttırılması gereksiz yüktür.
Yürütme içindeki Cumhurbaşkanının nitelikleri ve tarafsızlığı ile Görev ve Yetkileri, Sorumluluk ve sorumsuzluğu gibi hükümler açık seçik net olmalı ve tartışılır olmaktan çıkarılmalıdır. Cumhurbaşkanı da olsa, hesap veren, yargılanan, herhangi bir özel imtiyazın tanınmadığı, dokunulmazlık zırhı ile koruma kabul edilemez ve soruşturmanın zorlaştırılması düşünülemez. OHAL Kararını almak, uzatmak Temel Hak ve Özgürlükleri ve onların sınırlandırılmasını içerdiğinden, yürütmenin değil TBMM'nin işi olmalıdır.
6.     Bizler, TBMM'nin “Yargının Bağımsızlığı, Tarafsızlığı, Yansızlığı” ilkeleri konusunda hiçbir tereddüt yaşanmaması gereğini önemle vurguluyoruz. HSK yapısı, hakim ve savcıların atanması, özlük hakları gibi hususlar bağımsız kurullar tarafından düzenlenmelidir.
Cumhurbaşkanının yargılanmasına veya Cumhurbaşkanı tarafından açılacak iptal davalarına bakacak Anayasa Mahkemesi Üyelerinin atanmasında Cumhurbaşkanının tek başına karar vermesi endişe duyulacak ve tartışılacak bir husustur.
7.     Bizler, Anayasa Değişikliği ile ilgili olarak istikrarın öncelikle demokrasi, hukuk ve normalleşmede aranması gerektiğine inanıyor, Yüce meclisimizin bunu başaracak güç ve kabiliyette olduğuna inancımızı halkımızın yüce takdirlerine sunuyoruz.  
NO
AD-SOYAD
PARTİ
GÖREV
1
ABDÜLLATİF ŞENER
AKP
19. 20. 21. ve 22. Dönem Sivas Miletvekili, MALİYE ESKİ BAKANI, BAŞBAKAN ESKİ YARDIMCISI, GENEL BAŞKAN (TP)
2
EMİN ŞİRİN
AKP
22. Dönem İstanbul Milletvekili, GENEL BAŞKAN (LDP)
3
ERDAL KALKAN
AKP
18. Dönem Edirne, 23. ve 24. Dönem İzmir Milletvekili
4
ERTUĞRUL YALÇINBAYIR
AKP
20. 21. ve 22. Dönem Bursa Milletvekili, BAŞBAKAN ESKİ YARDIMCISI
5
HALUK ÖZDALGA
AKP
23. ve 24. Dönem Ankara Milletvekili
6
MİRAÇ AKDOĞAN
AKP
20. 21. ve 22. Dönem Malatya Milletvekili
7
YAŞAR YAKIŞ
AKP
22. ve 23. Dönem Düzce Milletvekili DIŞİŞLERİ ESKİ BAKANI
8
BURHAN ORHAN
AKP
21. Dönem Bursa Milletvekili
9
BEYHAN ASLAN
ANAP
21. Dönem Denizli Milletvekili
10
İSMAİL SÜHAN ÖZKAN
ANAP
21. Dönem İstanbul Milletvekili
11
KURTCEBE ALPTEMUÇİN
ANAP
17. ve 18. Dönem Bursa Milletvekili, DIŞİŞLERİ ESKİ BAKANI
12
MEHMET PÜRDELİOĞLU
ANAP
18. Dönem Hatay Milletvekili
13
MURAT BATUR
ANAP
18. Dönem Şanlıurfa Milletvekili
14
NESRİN NAS
ANAP
21. Dönem İstanbul Milletvekili, GENEL BAŞKAN
15
RIFAT DİKER
ANAP
18. Dönem Ankara Milletvekili
16
TINAZ TİTİZ
ANAP
17. Dönem İstanbul 18. Dönem Zonguldak ve 19. Dönem Ankara Milletvekili, KÜLTÜR VE TURİZM ESKİ BAKANI
17
ALİ ARSLAN
CHP
22. ve 23. Dönem Muğla Milletvekili
18
ALİ ÖZGÜNDÜZ
CHP
24. Dönem İstanbul Milletvekili
19
ALİ RIZA GÜLÇİÇEK
CHP
22. Dönem İstanbul Milletvekili
20
ALİ RIZA ÖZTÜRK
CHP
23. ve 24. Dönem Mersin Milletvekili
21
ALİ SARIBAŞ
CHP
24. Dönem Çanakkale Milletvekili
22
ALİ SERİNDAĞ
CHP
24. Dönem Gaziantep Milletvekili
23
ALTAN ÖYMEN
CHP
16. Dönem Ankara, 20. Dönem İstanbul Milletvekili TURİZM ESKİ BAKANI, GENEL BAŞKAN (CHP)
24
AZİMET KÖYLÜOĞLU
CHP
16. ve 19. Dönem Sivas Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
25
BERHAN ŞİMŞEK
CHP
22. Dönem İstanbul Milletvekili
26
BEYTİ ARDA
CHP
14. Dönem Kırklareli Milletvekili
27
BİNNAZ TOPRAK
CHP
24. Dönem İstanbul Milletvekili
28
BÜLENT BARATALI
CHP
22. Dönem İzmir Milletvekili
29
CELAL DİNÇER
CHP
24. Dönem İstanbul Milletvekili
30
CEVDET SELVİ
CHP
18. Dönem Eskişehir, 20. Dönem İstanbul, 22. Dönem Eskişehir, 23. Dönem Kocaeli, GENEL BAŞKAN (CHP)
31
ERCAN KARAKAŞ
CHP
19. ve 20. Dönem İstanbul Milletvekili, KÜLTÜR ESKİ BAKANI
32
GÖKHAN GÜNAYDIN
CHP
24. Dönem Ankara Milletvekili
33
GÖNÜL SARAY
CHP
21. Dönem Amasya Milletvekili
34
GÜRYÜZ KETENCİ
CHP
20. ve 22. Dönem İstanbul Milletvekili
35
HALİL ÇULHAOĞLU
CHP
18. ve 19. Dönem İzmir Milletvekili, TURİZM, BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANI
36
HASAN GEMİCİ
CHP
20. ve 21. Dönem Zonguldak Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
37
HURŞİT GÜNEŞ
CHP
24. Dönem Kocaeli Milletvekili
38
HÜSEYİN BAYINDIR
CHP
22. Dönem Zonguldak Milletvekili
39
İZZET ÇETİN
CHP
22. Dönem Kocaeli ve 24. Dönem Ankara Milletvekili
40
KEMAL ANADOL
CHP
15. ve 16. Dönem Zonguldak, 18. 22. ve 23. Dönem İzmir Milletvekili
41
KEMAL EKİNCİ
CHP
24. Dönem Bursa Milletvekili
42
MEHMET ALP
CHP
19. Dönem Kars Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
43
MEHMET BOZTAŞ
CHP
22. Dönem Aydın Milletvekili
44
MEHMET KERİMOĞLU
CHP
19. Dönem Ankara Milletvekili
45
MURAT KARAYALÇIN
CHP
20. Dönem Samsun Milletvekili, DIŞİŞLERİ ESKİ BAKANI, BAŞBAKAN ESKİ YARDIMCISI, GENEL BAŞKAN (SHP)
46
MUSTAFA KUL
CHP
18. 19. ve 20. Dönem Erzincan Milletvekili, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ESKİ BAKANI
47
NADİR SARAÇ
CHP
22. Dönem Zonguldak Milletvekili
48
NİHAD MATKAP
CHP
19. ve 20. Dönem Hatay Milletvekili, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ESKİ BAKANI
49
NURİ ÇELİK YAZICIOĞLU
CHP
14. ve 16. Dönem Çankırı Milletvekili
50
ONUR ÖYMEN
CHP
22. ve 23. Dönem Bursa Milletvekili
51
OSMAN KORUTÜRK
CHP
24. Dönem İstanbul Milletvekili
52
ÖNAY ALPAGO
CHP
PARLAMENTO DIŞI DEVLET ESKİ BAKANI
53
RAMİS TOPAL
CHP
24. Dönem Amasya Milletvekili
54
RIDVAN BUDAK
CHP
21. Dönem İstanbul Milletvekili, SENDİKA GENEL BAŞKANI (DİSK)
55
RIZA TÜRMEN
CHP
24. Dönem İzmir Milletvekili
56
SÜHEYL BATUM
CHP
24. Dönem Eskişehir Milletvekili
57
ŞAHİN MENGÜ
CHP
23. Dönem Manisa Milletvekili
58
TİMUÇİN SAVAŞ
CHP
19. Dönem Adana Milletvekili, KÜLTÜR ESKİ BAKANI
59
TURABİ KAYA
CHP
25. ve 26. Dönem Kırklareli Milletvekili
60
ULUÇ GÜRKAN
CHP
19. 20. ve 21. Dönem Ankara Milletvekili
61
VEZİR AKDEMİR
CHP
22. Dönem İzmir Milletvekili
62
YILMAZ KAYA
CHP
22. Dönem İzmir Milletvekili
63
ZÜLFÜ LİVANELİ
CHP
22. Dönem İstanbul Milletvekili
64
AGAH OKTAY GÜNER
DP
16. Dönem Konya, 20. Dönem Ankara ve 21. Dönem Balıkesir Milletvekili, TİCARET VE KÜLTÜR ESKİ BAKANI
65
HÜSAMETTİN CİNDORUK
DP
17. Dönem Samsun ve 19. Dönem Eskişehir Milletvekili, TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI ESKİ VEKİLİ, TBMM ESKİ BAŞKANI
66
NAMIK KEMAL ZEYBEK
DP
18. ve 20. Dönem İstanbul Milletvekili, KÜLTÜR ESKİ BAKANI GENEL BAŞKAN (Demokrat Parti)
67
ALİ ARABACI
DSP
21. Dönem Bursa Milletvekili
68
AYDIN TÜMEN
DSP
20. ve 21. Dönem Ankara Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
69
AYŞE GÜROCAK
DSP
21. Dönem Ankara Milletvekili
70
FADLI AĞAOĞLU
DSP
21. Dönem İstanbul Milletvekili
71
HASAN METİN
DSP
21. Dönem İzmir Milletvekili
72
İSMET VURSAVUŞ
DSP
21. Dönem Adana Milletvekili
73
MAHMUT ERDİR
DSP
20. ve 21. Dönem Eskişehir Milletvekili, TARIM VE KÖYİŞLERİ ESKİ BAKANI
74
NECDET SARUHAN
DSP
21. Dönem İstanbul Milletvekili
75
NUMAN GÜLTEKİN
DSP
21. Dönem Balıkesir Milletvekili
76
ORHAN OCAK
DSP
21. Dönem Bursa Milletvekili
77
RAMİS SAVAŞ
DSP
21. Dönem Sakarya Milletvekili
78
YEKTA AÇIKGÖZ
DSP
21. Dönem Samsun Milletvekili
79
YÜCEL ERDENER
DSP
21. Dönem İstanbul Milletvekili
80
AYFER YILMAZ
DYP
20. ve 21. Dönem Mersin Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
81
UFUK SÖYLEMEZ
DYP
20. ve 21. Dönem İzmir Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
82
SAVAŞ ARPACIOĞLU
HP
17. Dönem Amasya Milletvekili
83
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU
MHP
21. Dönem DSP 23. Dönem MHP Aydın Milletvekili
84
İBRAHİM YAŞAR DEDELEK
MHP
19. 20. ve 21. Dönem Eskişehir Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
85
MEHMET ASLAN
MHP
21. Dönem Ankara Milletvekili
86
MELEK DENLİ KARACA
MHP
21. Dönem Çorum Milletvekili
87
METANET ÇULHAOĞLU
MHP
21. Dönem Adana Milletvekili
88
METİN ERGUN
MHP
21. ve 23. Dönem Muğla Milletvekili
89
MUSTAFA GÜL
MHP
21. Dönem Elazığ Milletvekili
90
NAZİF OKUMUŞ
MHP
21. Dönem İstanbul Milletvekili
91
RECEP TANER
MHP
23. Dönem Aydın Milletvekili
92
SADİ SOMUNCUOĞLU
MHP
16. Dönem Niğde, 20. ve 21. Dönem Niğde Milletvekili, DEVLET ESKİ BAKANI
93
ŞENOL BAL
MHP
23. Dönem İzmir Milletvekili
94
BİROL BÜYÜKÖZTÜRK
MHP
21. Dönem Osmaniye Milletvekili
95
ENİS ÖKSÜZ
MHP
21. Dönem Mersin Milletvekili, ULAŞTIRMA ESKİ BAKANI
96
ERDAL KOYUNCU
SHP
19. Dönem Siirt Milletvekili
97
HASAN KORKMAZCAN
VATAN
14. 15. 19. ve 20. Dönem Denizli Milletvekili, TBMM ESKİ BAŞKAN VEKİLİ, TPB BAŞKANI
98
YAŞAR OKUYAN
VATAN
20. ve 21. Dönem Yalova Milletvekili, GENEL BAŞKAN (DTP) ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ESKİ BAKANI,
99
SAADETTİN TANTAN
YURT
21. Dönem İstanbul Milletvekili, İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI, GENEL BAŞKAN (YURT PARTİSİ)