29 Ağustos 2015 Cumartesi

HANGİ PARTİ "1 Kasım 2015" Seçimlerine Katılma Hakkına Sahip?...

YÜKSEK SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI
01 KASIM 2015 TARİHLİ TEKRARLANAN SEÇİME KATILMA HAKKI BULUNAN SİYASİ PARTİLER

Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı, Ankara // Karar No: 1551                     Karar Tarihi: 26/08/2015
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104, 116 ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. maddeleri uyarınca, Cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimlerinin yenilenmesine karar verilmiş ve bu karar 24/08/2015 tarihli, 29455 sayılı Resmî Gazete'nin Mükerrer nüshasında yayımlanmış olup, durum Bakanlar Kurulunun 25 Ağustos 2015 tarihli ve 2015/8060 sayılı kararı ile Resmî Gazete’nin 25 Ağustos 2015 tarihli, 29456 sayılı 3. Mükerrer nüshasında ilân edilmiştir. Kurulumuzun 25/8/2015 tarihli ve 1539 sayılı kararı ile 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi seçim tarihinin (oy verme günü) 1 Kasım 2015 Pazar günü olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilerin tespit ve ilânında 2839 sayılı Kanun'da özel hüküm bulunmadığından, seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilerin tespiti hususunda 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Yukarıda belirtilen kanun hükümleri dikkate alınarak, seçimlere katılabilecek siyasi partilerin tespit edilerek, yürütülecek seçim iş ve işlemlerinde uygulanmasına ve 298 sayılı Kanun’un 14. maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca da ilânına karar verilmesi amacıyla hazırlanan karar taslağı Kurulumuza sunulmuş olmakla, konu incelenerek;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104, 116 ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. maddeleri uyarınca, Cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimlerinin yenilenmesine karar verilmiş ve bu karar 24/08/2015 tarihli, 29455 sayılı Resmî Gazete'nin Mükerrer nüshasında yayımlanmış olup, durum Bakanlar Kurulunun 25 Ağustos 2015 tarihli ve 2015/8060 sayılı kararı ile Resmî Gazete’nin 25 Ağustos 2015 tarihli, 29456 sayılı 3. Mükerrer nüshasında ilân edilmiştir.
Kurulumuzun 25/8/2015 tarihli ve 1539 sayılı kararı ile 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi seçim tarihinin (oy verme günü) 1 Kasım 2015 Pazar günü olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilerin tespit ve ilânında 2839 sayılı Kanun'da özel hüküm bulunmadığından, seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilerin tespiti hususunda 298 sayılı Kanun ve 2820 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uygulanacaktır.
298 sayılı Kanun'un 14. maddesinin on birinci fıkrasında; siyasi partilerin, milletvekili., belediye başkanlığı, belediye meclisi ve il genel meclisi üyelikleri seçimlerine katılabilmeleri için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay önce teşkilat kurmaları ve büyük kongrelerini yapmış olmaları veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde gruplarının bulunması gerektiği vurgulanmıştır…
Aynı Kanun hükmünün devamında da bir ilde teşkilatlanmanın; merkez ilçesi dâhil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilat kurma anlamına geldiği hükme bağlanmıştır. 2820 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasında ise, siyasi partilerin ilçe teşkilatının; ilçe kongresi, ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu ve kurulmuş ise belde teşkilatından meydana geleceği, parti tüzüğünde ilçe disiplin kurulunun teşkilinin de öngörülebileceği ve beldelerde teşkilat kurulmasının zorunlu olmadığı düzenlemesine yer verilmiştir.
2820 sayılı Kanun'un 36. maddesinin birinci fıkrasında; siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunmasının şart olduğu., ikinci fıkrasında da; bir ilde teşkilatlanmanın, merkez ilçesi dâhil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilat kurmayı gerektireceği vurgulanmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun hükümleri dikkate alınarak, seçimlere katılabilecek siyasi partilerin tespit edilerek, yürütülecek seçim iş ve işlemlerinde uygulanmasına ve 298 sayılı Kanun’un 14. maddesinin on birinci fıkrası uyarınca da ilânına karar verilmesi gerekmekte olup., seçime katılabilecek siyasi partileri 2 / 4 saptama ve ilân etme görev ve yetkisi 298 ve 2820 sayılı Kanunlara göre Kurulumuza ait bulunduğundan, seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilerin araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 26/08/2015 günlü, 12657 sayılı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/08/2015 günlü, 2222 sayılı yazıları ile bu yazı ekinde gönderilen bilgisayar disketinin incelenmesi sonucunda;
I- A) 298 sayılı Kanun’un 14. maddesinin onbirinci fıkrası ile 2820 sayılı Kanun’un 20. ve 36. maddelerine göre, illerin en az yarısında oy verme günü olan 1 Kasım 2015 tarihinden en az altı ay öncesi itibariyle teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olan siyasi partilerin (alfabetik sıralamaya göre);
1- Adalet ve Kalkınma Partisi,
2- Anadolu Partisi,
3- Bağımsız Türkiye Partisi,
4- Büyük Birlik Partisi,
5- Cumhuriyet Halk Partisi,
6- Demokrat Parti,
7- Demokratik Gelişim Partisi,
8- Demokratik Sol Parti,
9- Doğru Yol Partisi,
10- Emek Partisi,
11- Genç Parti,
12- Hak ve Adalet Partisi,
13- Hak ve Özgürlükler Partisi,
14- Halkın Kurtuluş Partisi,
15- Halkın Yükselişi Partisi,
16- Halkların Demokratik Partisi,
17- İlk Parti,
18- Komünist Parti,
19- Liberal Demokrat Parti,
20- Merkez Parti,
21- Millet Partisi,
22- Millet ve Adalet Partisi,
23- Milliyetçi Hareket Partisi,
24- Muhafazakâr Yükseliş Partisi,
25- Özgürlük ve Dayanışma Partisi,
26- Saadet Partisi,
27- Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi,
28- Türkiye Komünist Partisi,
29- Vatan Partisi olduğu,
B) Diğer partilerin ise genel kongre veya teşkilatlanma koşulunu yerine getiremedikleri, dolayısıyla 298 sayılı Kanun’un 14. maddesinin on birinci fıkrasında öngörülen nitelikleri kazanamadıkları, saptanmıştır.
3 / 4 II- Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu olan partilerin;
1- Adalet ve Kalkınma Partisi,
2- Cumhuriyet Halk Partisi,
3- Milliyetçi Hareket Partisi,
4- Halkların Demokratik Partisi, olduğu belirlenmiştir.
S O N U Ç:
Açıklanan nedenlerle; I- 298 sayılı Kanun'un 14. maddesinin on birinci fıkrasına göre; seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilerin;
1- Adalet ve Kalkınma Partisi,
2- Anadolu Partisi,
3- Bağımsız Türkiye Partisi,
4- Büyük Birlik Partisi,
5- Cumhuriyet Halk Partisi,
6- Demokrat Parti,
7- Demokratik Gelişim Partisi,
8- Demokratik Sol Parti,
9- Doğru Yol Partisi,
10- Emek Partisi,
11- Genç Parti,
12- Hak ve Adalet Partisi,
13- Hak ve Özgürlükler Partisi,
14- Halkın Kurtuluş Partisi,
15- Halkın Yükselişi Partisi,
16- Halkların Demokratik Partisi,
17- İlk Parti,
18- Komünist Parti,
19- Liberal Demokrat Parti,
20- Merkez Parti,
21- Millet Partisi,
22- Millet ve Adalet Partisi,
23- Milliyetçi Hareket Partisi,
24- Muhafazakâr Yükseliş Partisi,
25- Özgürlük ve Dayanışma Partisi,
26- Saadet Partisi,
27- Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi,
28- Türkiye Komünist Partisi,
29- Vatan Partisi olduğuna,
4 / 4 II- Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına,
III- Karar özetinin Türkiye Radyo Televizyon Kurumu aracılığıyla alındığı andan itibaren bir hafta süreyle yayınlanmasına,
IV- Karar örneğinin;
a) Seçime katılma yeterliliğine sahip siyasi partilerin genel başkanlıklarına gönderilmesine,
b) Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce Kurulumuzun www.ysk.gov.tr internet adresinde yayınlanmasına, il ve ilçe seçim kurulu başkanlıklarına Kurum içi elektronik posta ile iletilmesine, 26/08/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan Sadi GÜVEN               Turan KARAKAYA                              Mehmet KÜRTÜL
Nilgün İPEK              İlhan HANAĞASI                 Zeki YİĞİT                Haluk KIRCA

25 Ağustos 2015 Salı

Artık yas tutmak istemiyoruz...

TÜRKİYE EMEKLİLER PLATFORMU
KAMUOYU DUYURUSU
Artık yas tutmak istemiyoruz 
Türkiye Emekliler Platformu artan terör olaylarına dikkat çekerek, "Artık yas tutmak istemiyoruz. Üzerimize düşen görev neyse, hazırız" dedi.
"Milli birliğimiz ve beraberliğimizin bir kez daha tehdit edildiği, sınandığı bir dönemden geçtiğimiz açıktır. Yüce milletimizin terörle ilk imtihanı elbette son günlerde yaşanan bu hain saldırılar değildir ve belli ki son da olmayacaktır. Ancak, bu şer odaklarının anlayamadıkları bir şey vardır. Büyük Türk Ulusu'nun millet olma bilinci ve vatan sevgisi bu hain saldırılarla körelmemekte, aksine çelikleşmektedir. Bu hain saldırıları planlayan şer odakları şunu bilmelidirler ki, bu milletin tarihinde tüm dünyaya örnek olmuş; Çanakkale Destanı gibi, Kurtuluş Savaşı Destanı gibi, Türk, Kürt, Laz, Çerkez demeden tüm milletçe kazanılmış haklı gururlar vardır. Türk Milleti'ni bölmeye kimsenin gücü yetmez. Tarih bunun örnekleriyle doludur.
Yürekleri vatan ve millet sevgisiyle çarpan ve bu yüce duyguyla şehadet mertebesine erişen evlatlarımızın manevi huzurlarında bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Şüheda kanlarıyla sulanmış topraklarımızda huzurla uyusunlar. Onların, bizlere bıraktığı emanet vatandır, millet olma bilincidir. Bizler de bu emanetlere onların yaptığı gibi kanımızın son damlasına kadar sahip çıkmaya ant içmiş bir milletin evlatlarıyız. Mevzu vatan olduğunda; yaşımıza, başımıza bakmadan göreve hazır olduğumuz da herkesçe bilinmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle; kutsal görevlerini ifa ederken şehadet mertebesine eren evlatlarımıza Allah'tan rahmet diliyor ve bu aslanları yetiştirmenin gururunu yaşayan kederli ailelerine sabırlar diliyoruz. Acılarını en derininde hisseden ama Türk Milletinin vakarıyla bunu içlerinde yaşayan onurlu şehit ailelerimizin ve yüce milletimizin başı sağ olsun...
Yine bu hunhar saldırılarda gazilik mertebesine ulaşan yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyoruz.
Yetkililerimize de sesleniyoruz; bu hain saldırıların sona erdirilmesi için; yaşam tecrübeleri, mesleki tecrübeleri ve vatan savunma tecrübeleri olan emeklilerimiz üzerilerine düşecek her türlü göreve hazırdır. Bilinmelidir ki, bu vatanın imarı, inşası ve savunmasında alın teri, el emeği olan bizler yüce milletimizin her zaman olduğu gibi yine emrindeyiz ve ömrümüz yettiği sürece de bu görevimizin başında olacağız."
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.
***
TÜRKİYE EMEKLİLER DERNEĞİ (TÜED),
TÜM İŞÇİ EMEKLİLERİ DERNEĞİ (TÜMEMEKDER),
TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ (TESUD),
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ (TEMAD),
TÜM SİVİL EMEKLİLER DERNEĞİ, TÜM BAĞKUR EMEKLİLERİ DERNEĞİ

18 Ağustos 2015 Salı

HPG'liler asker ve polise sokağa çıkma yasağı getirdi & Yüksekova-Şemdinli karayolu HPG denetiminde

HPG'liler asker ve polise sokağa çıkma yasağı getirdi
Muş'un Varto ilçesini kontrolü altına alan HPG gerillaları asker ve polise sokağa çıkma yasağı getirdi. HPG gerillaları karakolu arayarak "can güvenliğiniz için sokağa çıkmayın" dedi. Varto girişinde ise HPG'liler ve takviye gelen T.C. ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor
HABER MERKEZİ (16.08.2015) - Muş'un Varto ilçesinde dün akşam sıralarında ilçe merkezine giren HPG'liler asker ve polisle girilen çatışmanın ardından Varto'da kontrolü ele geçirdiler. Gece saatlerinde polis ve askerlerin karakollara çekilmesinin ardından ana caddelere hendekler kazılırken giriş çıkışları ise HPG gerillaları denetliyor. Muş ve Hınıs yönünden gelen polis ve asker takviyesi ilçe girişinden uzak bir alanda konumlanırken, Muş yönünden gelen takviye güçlerle şiddetli çatışmalar yaşanmakta. İlçeyi kontrolü altına alan HPG gerillaları, Muş Valiliği tarafından Varto ilçe merkezinde ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından, Varto İlçe Emniyet Müdürlüğü'nü telefonla arayarak polis ve askere sokağa çıkma yasağı getirildiği belirtti.Telefonda emniyeti arayan bir HPG gerillası, "Varto'da demokratik özerklik ilan edilmiştir ve tüm sokaklar PKK gerillalarının denetimindedir. Siz polis ve askerlere sokağa çıkmak yasaktır. Kendi can güvenliğiniz için sokağa çıkmayınız. Bundan sonra Varto PKK gerillalarının denetimindedir" dedi.
Varto'da şuan ilçe girişine takviye gelen askerler ile HPG'liler arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken, ilçe merkezinde ise asker ve polis karakollardan dışarı çıkamıyor. (18 Ağustos 2015, DİHA)
***
Yüksekova-Şemdinli karayolu HPG denetiminde
Varto'nun HPG'lilerce kontrol altına alınmasının ardından, Yüksekova-Şemdinli karayolunun büyük bölümünü HPG denetimine geçti
HABER MERKEZİ (16.08.2015) - Yüksekova-Şemdinli karayolunun büyük bölümünün HPG'liler tarafından denetim altına alındığı bildirildi. Hakkari'nin Yüksekova ile Şemdinli ilçeleri arasındaki karayolunun, HPG'liler tarafından kontrol altına alındığı bildirildi. Çatışmanın yaşandığı ve bir özel harekat amirinin öldürüldüğü Şemdinli girişinden Yüksekova yönüne doğru yaklaşık 20 kilometrelik yolun birkaç noktasında HPG'lilerin kontrol noktası kurduğu öğrenildi.
Askerler karakolda mahsur kaldı
Yolun 20'nci kilometresinde bulunan Korgan alanındaki köprünün HPG'lilerce havaya uçurulmasıyla beraber, Haruna Geçidi'ndeki karakolun dibine kadar HPG'liler denetim kurmuş oldu. Yol boyunca Haruna, Durak ve Şapata karakollarında mahsur kalan askerlerin, karakoldan dışarı çıkamadığı belirtildi. Yolun kontrol altına alınmasıyla beraber, iki ilçe arasındaki ulaşım kesildi. Söz konusu alanda HPG'lilerin yolda hendekler kazdığı ve alana hakimiyet sağladığı bildirildi. Öte yandan, Şemdinli'de telefon şebekelerinde ve internet erişiminde de sıkıntı olduğu belirtildi. (18 Ağustos 2015, DİHA)

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Ahmet Şimşek Uyardı!...

Ahmet Şimşek’ten uyarı; 
“Temel liselerde mağdur olmayın”
Milli Eğitim Bakanlığı, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının 14 Eylül 2015 Pazartesi günü başlayacağını açıkladı.
2015-2016 eğitim öğretim yılının başlamasına bir ay kalmasına rağmen, dershanelerin dönüşüm sürecindeki belirsizlikler, velilerin kafalarını her geçen gün daha da fazla karıştırıyor. Veliler, Anayasa Mahkemesi’nin dershaneler hakkındaki gerekçeli kararı yayınlamasının ardından özellikle temel liseler konusunda ne yapacaklarını iyiden iyiye şaşırdılar.
Velilerin, çocuklarının iyi bir eğitim alması için çabaladığını ancak dikkatli olmazlarsa yanılabileceklerini ve dönüşü olmayan, pişmanlıklarla dolu bir yola girebileceklerini söyleyen Ahmet Şimşek velileri uyardı.
“Araştırmadan ve görmeden, merdiven altı, sağlıksız, düzensiz, disiplinsiz, ideolojik kökten gelen yerlere avuç dolusu para ödeyerek mağdur olmayınız.”
Ailelerin, özellikle temel liseler konusunda iyi araştırma yapması gerektiğini vurgulayan Ahmet Şimşek şöyle konuştu; “Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte, yeni açılacak olan ve pek çoğunun ruhsatı bile olmayan temel liseler, normal liseler gibi gündüz ders saatlerinde milli eğitim bakanlığının müfredat programına konan bütün dersleri okutmak mecburiyetindedirler.
Temel liseler, üniversiteye hazırlık takviye kurslarını, ders saatleri dışında ve hafta içindeki günlerde son dersten sonra, gece olmadan önce vermek zorundadırlar. Yani, okulun normal ders saatlerinde kurs vermek yasaktır. Ancak dersler bittikten sonra kurs verme imkânları vardır. (yönetmelik ve ilgili kanun bunu emretmektedir.)
Şu halde, size temel lise yöneticileri tarafından denilecektir ki; ‘Çocuğunuz bütün gün okul saatlerinde normal dersleri görmeyip, onun yerine sadece takviye kursları ile bütün yıl üniversiteye hazırlanacak.’ Bu iddia ve beyan tamamen yalan ve yanlış olup, kandırmacadır. Kurslar ancak yönetmelik emirlerine göre, okul programı dışında, yukarıda belirtildiği gibi, bakanlığının denetiminde verilmeye mecburdur. (lütfen yönetmeliği okuyunuz.)
Temel liselerde görev yapan öğretmenlerin geneli, kamu personeli seçme sınavı KPSS’de başarılı olamayan ve açıkta kalan öğretmenlerden oluşmaktadır. Eğer böyle olmasaydı bütün öğretmenler açıkta kalmaz, atanabilirlerdi.
Kolejimizde ise, temel liselerin ders saatleri dışında vermeye mecbur olduğu kurslardan çok daha fazla, yılda 964 saat üniversiteye hazırlık kursları, özenle seçilmiş uzman öğretmenler tarafından ücretsiz olarak verilmektedir. Çünkü 30 yıllık deneyimli, üstün kaliteli eğitim veren kolejimiz bu önemli hizmeti fazlasıyla, hem de ücretsiz yerine getirmektedir.
Sayın veliler; araştırmadan ve görmeden, sakın apartman katlarında, merdiven altı diye tabir edilen sağlıksız, düzensiz, disiplinsiz, ideolojik kökten gelen yerlere avuç dolusu para ödeyerek mağdur olmayınız. Çocuğunuzun istikbalini düşünerek, bu türden faaliyetlere itibar etmeyiniz.”

12 Ağustos 2015 Çarşamba

İŞTE CEVAP BU!....

BAŞ SAVCI ZEKERİYA ÖZ, NEDEN? NİÇİN? ERMENİSTAN'A KAÇTI?..

“ÖZ’ÜN ERMENİSTAN’A KAÇMASI TESADÜF OLMAMALI”
'Ermeni soykırımı'iddialarını çürüten çalışmaları Ergenekon davasında suç delili sayılan ve 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Araştırma Görevlisi Mehmet Perinçek, iddianameyi yazan eski savcı Zekeriya Öz'ün Ermenistan'a kaçmasının tesadüf olamayacağına dikkat çekti. 
 (12 Ağustos 2015 Çarşamba - 20:33)
'Ermeni soykırımı' iddialarını çürüten çalışmaları Ergenekon davasında suç delili sayılan ve 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Araştırma Görevlisi Mehmet Perinçek, iddianameyi yazan eski savcı Zekeriya Öz'ün Ermenistan'a kaçmasının tesadüf olamayacağına dikkat çekti.
Mehmet Perinçek, Aydınlık'a yaptığı açıklamada "Ermeni meselesiyle ilgili yaptığım çalışmalar Ergenekon iddianamesinde ve kararda 'millî hassasiyetleri kullanarak terör örgütü poropagandası' olarak belirtilmişti. Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'yla yaptığım telefon görüşmelerinin tapeleri, bilimsel makalelerim suç delili olarak gösterilmişti. Ergenekon operasyonlarının bir amacı da bu çalışamalara darbe vurmaktı. Şimdi Zekeriya Öz'ün Ermenistan'a kaçması tesadüf olmamalı" dedi.
NİÇİN ABD, İSRAİL, AB ÜLKELERİ VEYA RUSYA DEĞİL?...
Hakkında tutuklanma talepli yakalama kararı çıkarılmadan saatler önce Ermenistan'a kaçan Zekeriya Öz tarafından yazılarak mahkemeye sunulan Ergenekon iddianamesinde:
'Ermeni soykırımı' iddialarına karşı yapılan çalışmaları "terör faaliyeti" olarak değerlendirmişti!...
Talat Paşa Komitesi'nin Ermeni meselesinde yürüttüğü faaliyetlerinin yanı sıra Araştırma Görevlisi Mehmet Perinçek'in soykırım iddialarını çürüten çalışmaları da Ergenekon iddianamesinde suç delili sayılmıştı.

Y O R U M S U Z !..........

onlar bir zamanlar Zekeriya Öz'ü işte tam da böyle övüyorlardı

+
PEKİ, BU KADAR ÖVDÜKLERİ "BAŞ SAVCI ZEKERİYA ÖZ" NİÇİN AMERİKA'YA, BİR AB MEMLEKETİNE, GÜNEY KIBRIS MAFYALIĞINA FALAN DEĞİL'DE, AZILI / AMANSIZ TÜK VE TÜRKİYE DÜŞMANI ERMENİSTAN'A KAÇTI?!..

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Zergali Kampı'nın korkunç sırrı; Yalan, talan, uyuşturucu kaçakçılığı, mafya örgütü!..

PKK!.. PARAM parça...
PKK tarafından ‘siviller öldürüldü’ denilen Zergali Kampı’na yapılan operasyonun perde arkasını TAKVİM Gazetesi ortaya çıkardı. 
F-16’lar Zargali’de örgütün toplam değeri 500 milyon doları bulan uyuşturucu ve nakit parayı sakladığı zulayı vurdu. Ağır maddi hasara uğrayan PKK, ceza olarak kamptaki adamlarını infaz etti. Durum tespiti için Osman Baydemir bölgeye yollandı. Selahattin Demirtaş’ın da Avrupa’daki terörist başlarından örgüt için para istediği iddia edildi
HDP’nin teröristleri sivil olarak gösterme yalanları devam ederken bu iddiaların en çok dillendiği Zargali Kampı ile ilgili gerçeklere TAKVİM ulaştı. Yurt genelinde kalleş saldırılara başlayan PKK‘ya karşı yapılan operasyonlarda, örgütün kampları, depoları, saklanma alanları hedef alınırken dağ kadrosunun para ve uyuşturucu stokları da hedef alındı. TSK geçtiğimiz hafta teröristlerin barınma alanlarına yapılan harekatta Bokriskan’ı da bombaladı. Harekatta sözde “Şehit Dilan” Tabur Komutanı Şerevan Fatuvan (Kod adı) vedört büyük grup lideri etkisiz hale getirilirken 30 PKK üyesi de yaralandı. Enze’de ise PKK’ya ait karargahlar vurularak 25-30 kadar kadın terörist etkisiz hale getirildi. 
PKK'NIN PARA VE UYUŞTURUCU STOKLARI
Güvenlik güçleri saldırılar sonrası bölgeyi takip ederken Bokriskan-Zargali arasında büyük hareketlilik tespit etti. Bokriskan’dan Zargali’ye çok sayıda aracın gelip gittiğini izlenirken Bokriskan’ın vurulması üzerine PKK’nın buradaki para ve uyuşturucu stoklarını daha güvenli bulduğu Zargali’ye taşıdığı anlaşıldı. TSK bunun üzerine acil olarak Zargali Kampı’na da operasyon yaparken yeri tespit edilen para ve uyuşturucu dolu PKK evi yerle bir edildi. Hava harekatında Kadın Grubu Şervan Sorumlusu Gülten kod adlı terör mensubu ve 20’nin üzerinde terörist etkisiz hale getirilirken esas darbe maddi olarak vuruldu. Zargali’de örgüte ait bir ev yerlebir edildi. Bu evde saklanan toplam değeri 500 milyon doları bulan uyuşturucu madde ve nakit para stoku yakıldı. Örgüt, paramparça olan yapıdan çok az miktarda parayı kurtarabildi. Bu kayba çok sinirlenen PKK üst düzey yöneticileri parayı ve uyuşturucuyu koruyamadığı için Zargali’deki 10 teröristi idam etti. Örgüt ağır bir şekilde maddi zarara uğratılırken, Zargali’deki bu operasyon PKK’nın infaz ettiği kendi adamlarının resimleriyle dünya kamuoyuna “Türk uçakları sivilleri öldürüyor” şeklinde duyuruldu.
Zargali’deki PKK kampı vurulurken, örgütün toplam 500 milyon doları bulan nakit para ve uyuşturucuyu sakladığı bina da havaya uçuruldu.
SİVİL ÖLÜM DEĞİL; PKK İNFAZI
Daha sonra durum tespiti için Osman Baydemir liderliğinde bölgeye giden HDP heyeti de “Hamile kadını bile vurdular” diye duyurulan haberleri yalanlayarak “Hamile değil kilolu bir kadın” açıklamasını yaptı. Baydemir’in ise esas olarak bölgeye maddi kayıp hakkında bilgi almak için gittiği öğrenildi. İddiaya göre Brüksel’e giden Selahattin Demirtaş’ın da Avrupa’daki terörist başlarından Zübeyir Baydar ile görüşerek örgütün parasının çok az kaldığını belirtti.
TAKVİM HABER: MEVLÜT YÜKSEL, 
http://www.turkishnews.com/content/2015/08/09/pkk-paramparca/

4 Ağustos 2015 Salı

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ 
VE ŞUBELERİNDEN
İçinde bulunduğumuz bu belirsiz ve puslu ortamdan endişeliyiz...
Bir süreden beri ulusal güvenliğimizi tehdit eden pek çok kahredici olay yaşamaktayız. Nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bir savaş, gencecik evlatlarımızın canını alıyor. Olaylar hepimizi sevgililerini kaybeden eşleriyle, babasız kalan çocuklarıyla, yürekleri yanan anne ve babalarıyla birlikte unutulmayacak acılar içinde bırakıyor. Sanki 90’lı yıllar yeniden yaşanıyor.
Vatandaş olarak yaklaşık 30 yıldan beri PKK terörünün doğurduğu ölümleri, kan ve gözyaşının tekrarını istemiyoruz. Bu savaşın bir an önce durmasını talep ediyoruz. Böyle bir savaşın kazananı olmaz, kaybedenleri olur.
Siyaset, toplumun bütün kesimlerinin çıkarlarını dengeli olarak korumaya muktedir bir güçtür. Yeter ki kişisel hırs ve çıkarlardan arındırılmış bir ulusal bakış açısı, önümüzü aydınlatsın. Siyaset engin bir bilgi, deneyim ve uzlaşma sanatıdır. Bu sanat kişileri hedef göstererek değil, demokrat Türkiye’nin bütünlüğü, halkın çıkarları için devreye girmelidir.
Öte yandan Ortadoğu’yu esir alan, milyonlarca insanı yerlerinden eden, acımasız, vahşi yöntemlerle intikam alan Suriye savaşının ideolojik korkutucu yüzü IŞİD, eylemlerini sürdürüyor. Toplumun güvenliği için IŞİD’le mücadele, devletin sorumluluğundadır.
Demokrasiden nasibini almamış şeffaf olmayan ülkelerde bilinmeyenler,  ürperten dedikodu ve yorumlarla halkı tahrik edebilmektedir. Yine demokrat olmayan ülkelerde belirli kurumlar, STK’lar, kişiler, bir kısım medya ve siyasal iktidarca hedef gösterilebilirler. ÇYDD böyle saldırıları yaşamış bir kuruluş olarak hep dikkatli davranmaktadır. ÇYDD’nin “Çağdaş bir Türkiye” hedefini kendi çıkarlarına aykırı gören antidemokratik grupların ve iktidarın Ergenekon tertiplerini, acımasız uygulamalarını unutmadık. Son günlerde de bir gazete, daha önce sık sık yaptığı gibi,  ÇYDD’yi yalan haberlerle hedef göstermektedir.
Önümüzü göremediğimiz bugünlerde yurttaşlar olarak olayları izlemenin, ülkemize sahip çıkmanın, düşünmenin, soğukkanlı olmanın zamanıdır.
İçinde bulunduğumuz bu belirsiz ve puslu ortamda endişelerimizi kamuoyuyla paylaşmak ihtiyacını duyuyoruz.
Saygılarımızla,
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ (ÇYDD)
Prof. Dr. Aysel Çelikel
Genel Başkan
 *** 
Nesrin Hekimoğlu
Kurumsal İletişim: ÇYDD Genel Merkez
Evliya Çelebi Mah. Şimal Sok. No:10 Şişhane / Beyoğlu - İSTANBUL / TÜRKİYE
Tel : +90 212 252 44 33 / 131  |  Fax : +90 212 252 65 95 // Web : www.cydd.org.tr